3.BÖLÜM

7.6K 249 9
                                    


Multimedia : Furkan Sarıtaş

Her zamanki gibi telefonumun alarmı ile uyanmıştım. Dünkü olaydan sonra sanki kendimi daha iyi hissediyormuşum gibi geldi. Üzerimden koca bir yük kalktı sanki. Kendimi tamamen toparlamak biraz uzun süreceği için hala etkisindeyim Mete' nin. Onu gördüğüm yerde ağzıma geleni saydırıyordum içimden.

İçeriden gelen bir "pat" sesiyle irkildim. Sesin geldiği yere doğru gidince, koca karının sandalyeden düştüğünü gördüm. Belini tutup "ah ah" diye kıvranıyordu. Elimde olmadan büyük bir kahkaha attım. Karının yerde düşüş şekli biraz komikti. Benim kahkaha sesimle uyanan babam güldüğümü görünce mutlu olmuştu. Daha sonra eşine yardım ederek kaldırdı onu. Ben hala gülerken karı bana "göstericem gününü" bakışı attı. Bende dilimi çıkardım.

Babam yanıma gelip gülümser yüzüyle " Kızım sen böyle gül de ben de senin için hep düşerim. Çok şükür dünden sonra gülebiliyorsun." deyip şaka yapmıştı. Bende sarılıp tombul yanaklarından öptüm.
Kafeye gitmek için hazırlandım. Saat 8.15 di. Ece çoktan gitmişti ki mesaj attı bana.

"Çabuk gel kız. Seni bekliyorum."

"Tamam canım " diyerek cevapladım. Telefonumu masanın üstüne bırakıp giyindim. Sıra gözlüklerimi takmaya gelince "Yine mi sen? Ne zaman kurtulacam senden ben ya?" Deyip taktım.
Kafeye doğru yola çıkmaya başladım. Yolda Mete yi gördüm. Hemde el ele tutuştugu bir kız ile birlikte. Yanındaki kız benden rahatsız olduğu için yolunu değiştirdiler. Zerre kadar umrumda değildi artık Mete.

Saatime bakıp, saatin 8.20 olduğunu gördüm. Yürürken bağırışma sesleri duyduğum sokağa indim. Neler olduğunu merak etmiştim. Kavga vardı. 10-15 kişi birini dövüyordu. Kavganın olduğu noktaya varınca elimle adami dövenleri geri ittim.

"Napiyorsunuz? Hepiniz bir adamımı dövüyorsunuz?" Dedim.

"Abla sen çekil hele. Senle işimiz yok. Bu zübbeyle bizim aramızda çekil."

"Kusura bakmayın cekilemem. Adamı beter etmişsiniz zaten. Gidin şimdi hadi."

"Abla bırak ta yarım bıraktığımız işi tamamlayalım." Bende keskin bir bakış atıp gözümle gitmelerini söyledim.

"Şuna bakın hele. Bu dört göz bizi dövecek galiba. Çok korktum abla." deyip kahkaha attılar. Ama haklıydılar. Onlar mı benden dayak yiyeceklerdi yoksa ben mi?

Ben bunları düşünürken arka sokaktan biri gelip "Kaçın. Bahadır abi geliyor." Dedi ve hepsi bir anda yok oldu. Bende yerde yatan adama yaklaşıp "iyi misiniz?" Diye sordum. Alnı morarmış ve şişmişti. "İstemez."deyip uzattığım elime vurdu.

Neden böyle bir tepki verdiğini anlamayarak "İyilik te yaramıyor. Zaten beni de hep çatlaklar bulur" dedim.

"Bence sen biraz fazla oluyorsun " deyip ayağa kalkmaya çalıştı. Ama nafile kalkamadı. Tekrar elimi uzattım ve "Bence çocuk gibi naz yapma da kalk hadi." Dedim.

"İstemiyorum tamam mı defol git."

Demire tutunarak ayağa kalktı. Arabasına bindi. Bende hiçbir şey demeden kafeye doğru yürüdüm. Yardım etmeye çalıştığım adam arabasıyla yanımdan geçerken "şapp" diye yerde kalan pis suyu üzerime doğru sıçrattı.

"Malll" diye bağırıp uzaklaştım. Saat 8.35 di. Hemen koşa koşa kafeye girdim. Kimse görmeden iş kıyafetlerimi giydim. Islanan kıyafetlerimi de kaloriferin üstüne koyup kurumasını bekledim. Müşterilere servis yapmaya gidecekken Ece bana neden geç kaldığımı sordu. "Yine o karı yüzünden mi geç kaldın? "

"Yok ya ne karısı. Aşağıda kavga vardı. Birini dövmüşlerdi. İyi ki de dövmüşler. Hayvana yardım ediyoz 'istemez' diyor."
Ece beni dinledikten sonra bana servislerin çok olduğunu söyledi. Bende hemen işime koyuldum.

Eve vardım. Çok yorgundum. Umarım bu karı yemek yapmıştır. Mutfağa girdiğimde yemeği yaptığını gördüm. Aferin ona. Ödül olarak çayı ben hazırlayayım bari. Suyu kaynamaya bırakıp odama geçtim. Üstümü değiştirdim. Geldiğimde yemek yedim ve babamlara çay servis ettim. Bende çayımı içip tekrar odama geçtim. Biraz camdan dışarı bakıp ayı seyrettim. Seyrederken uykuya dalmış olacaktım ki babam gelip uyandırdı beni. Sersem halimle yatağıma geçip uyudum.

Lütfen oylamayı unutmayınız.

KORKAK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin