KORKAK | TAMAMLANDI

12

Kim olabilir di? Aklıma bütün arkadaşlarımı getirdim ama neden böyle bir şey yapsın ki diye düşünüyorum. Neden özelden arıyordu? Acaba Mete olabilir mi? Saçmaladığımı düşündüm. Mete neden arasın ki beni. Üstelik özel numaradan. Zaten arasa bile artık yüzüne bile bakmazdım. Tamamen benim içinn bitti o. Bir daha hiçbir erkeğe guvenmeyecegim. Asla hiçbir şekilde.

Tum dusinduklerimi Furkan alt üst ederek yine telefonuma bakıp özel numarayı sordu.

"Neden açmadın telefonu?"

"Bilmiyorum."

"Kim o?"

"Bilmiyorum. "

"Seni neden arıyor? "

"Bilmiyorum. Kaç seferdir arıyor ama açınca cevap vermiyor."

"Neden? "

"Bilmiyorum işte. "

"Neden başkası değil de sen?"

"Ya sen dengesiz misin? Sana bilmediğimi söyledimm Bilsem de  söylemezdim zaten. Papağan yaptın beni 'bilmiyorum ' diyerek"

"Bir dahaki arayışında sen bana ver ben konuşayım. Senin o boğurtulu sesinden korkmuştur. "

"Benim sesim böğürtülü falan değil. Bana cevap vermedi de senin gibi pısırığa mi cevap vercek."

"Bok pısırık. Var mısın iddiasına eğer ben konuşursam cevap verecek. "

"Varım lan. Neyine?"

"Bir düşünelim bakalimm. "

"Aa buldum. İddiayı kazanan kişi-"

"Eeee? "

"Yok o olmaz. "

"Sen asil beni dinle. Ben buldum. Eğer ben kazanırsam bir kaç gün sonra arkadaşlarımla bir restoranta gezmeye gideceğiz. Onlarla da iddiaya girdik. Yanimda sevgili getirecegime söz verdim. Oraya beraber gideceğiz ve kendini sevgilim diye tanitacaksin. Sadece bir günlük. "

"Ben mi senin sevgilin. Güleyim bari. Ben kazanırsam nolcak? "

"Senin bir şey yapmana gerek yok . Ne de olsa ben kazanacağım. Bundan adım kadar eminim. Sen teklifimi kabul ediyor musun etmiyor musun?"

"Bak sen. Bence sen şimdiden o kadar havaya uçma. Çünkü kesinlikle ben kazanacağım. Teklifini kabul ediyorum."

"Görücez bayan hakim. "

"Görürüz bay kendini bilmiş"

"Ciddi söylüyorum. "

"Bende gayet ciddiyim zaten. "

Hicbir sey demwden arkanı yaslanıp önüne bakınca bende aynı şekilde önüme döndüm. Az önce girdiğimiz iddiayı düşündüm. Ya ben kaybedersem. Sevgili rolü mu yapacaktim? Üstelik bu kendini bilmiş ile. Ama özel numara hiç aramazsa ne karım olurdu ne de zararım. Bu benim için bir fırsat olabilir.

Furkana dönüp özel numara ya hiç aramazsa ne olcak diye sormak istedim. Umarım ki aramaz. Ama gözleri kapalıydı. Uyuyor muydu acaba? Uyandırsam beni geri duvara çarptığı gibi çarpar miydi bir taraflara? Yine de bütün cesaretimi toplayıp sordum ;

"Furkan?" Cevap vermemişti. Gerçekten uyuyor muydu acaba? Tekrar konuşmaya başlayarak " Furkan bişey sorucam? "

Gözleri hala kapalı bir şekilde bana bakarak "Sor bakalım yine ne saçmalık soracaksın?

"Benim sorularım saçma değil bir kere."

"Tamam. Sor sen dinliyorum."

"Ya özel numara senin yanındayken aramazsa? "

"Merak etme arar."

"Sen nerden biliyorsun?"

"Sen merak etme arayacak. His ediyorum his. "

Birkac dakika sonra telefonunu cebinden cikardi. Birden telefonuyla birisini arayıp konuşmaya başladı. Ama türkçe konuşmuyordu. İngilizce de konusmuyordu. Telefon görüşmesini bitirince çapkınca bir gülümseme atarak yüzüme baktı. Sanki bir çakallıklar yapmıştı. Ama anlamadım.

Yarım saat sonra da benim telefonumun çaldığını gördüm. Hemde özel numaradan.
Furkan yine gözlerini kapatmıştı. Koluna sertçe vurup arayan kişiyi gösterdim.

"Ne vuruyorsun Ayı? "

"Ayıyı dayıyı boş Ver de sen şuna bak. Özel numara."

"Ver bana .

"Sesi hoparlöre ver. "

Telefonu açtı ve konusmaya başladı. Bana bakarak konuşuyordu.

"Alo."

"Alo iyi günler size birkaç sorumuz olacaktı. Ve küçücük bir hediyemiz vardı. Müsait misiniz?"

"Evet tabi buyrun "

Ben şaşkın şaşkın iddiayı kaybettim diye içimde isyan yaşarken telefondaki her kim se konuşmaya devam etti.

"Cinsiyetiniz erkek mi?"

"Aynen "

"Tahmin etmiştim. Bundan bir kaç önceki aramalarimda sesinizden anlamıştım.

"Sizi dinliyorum neden aradınız?"

"Bindiğiniz uçağın koltuklarının altında şeker var. Şanslı kişiler olarak bu şekerler sizindir. Tekrar görüşmek üzere şimdilik kapatıyorum. İyi günler. "

Furkan içinden sesli bir şekilde gülerek bana baktı. Telefonumu bana geri verince hala şok olmuş bir ifadeyle ona bakıyordum. Bana cevap vermemişti. Bu buna cevap verdi. Ağzım açık bir şekilde ona baktım ve

"Ama nasıl ya?"

"Ben demiştim ben kazanacağım diye. O kadar uçarsan sonu böyle olur. Çarşamba günü evinin önünden alırım seni."

"Bir dakika ya. Ciddi misin?"

"Sana ciddi olduğumu en başından beri söylemiştim. "

"Olamaz. Şimdi seninle yemeğe mi çıkacağız. Hem bir sürü hakarete maruz kalıyorum. Hemde iddiayı kaybediyorum."

"Adam bile sesinden erkek olduğunu anlamış."

"Cinsiyet ne alaka onu anlamadım. Bir de şeker demişti öyle değil mi? "

"Bak bakalım söylediği şekerler orda mı?"

"Bırak şimdi şekerleri. Napcam ben ya?"

"Onu gaza gelip iddiayı kabul etmeden önce düşünecektin?

"Gerçekten şekerler var mı yerlerinde acaba?"

"Olmaz mı? "

"Derken?"

"Yani muhtemelen vardır. "

Koltukların altına ellerimi soktum. Ve şekerleri görünce hayret ettim. Bunlar buraya nasıl geldi? Hiçbir şey anlayamıyorum.

Gözlerinde bişeyler vardı bu çocuğun. Sanki bişeyler yapmıştı. İddiayı kazandıktan sonra bayağı kendine gelmişti. Sabahtan beri gülümsüyordu.
Eğer bir dolaplar çevirmediyse benim adım İlayda değildi. 

Ece ve Furkanin babası uyuyorlardi. Etrafıma bir baktım da uyanık olan sanki sadece bendim. Ama benim uykum yoktu. Bende cama bakıp manzarayı seyir ettim.

Koltukların altında bulduğum şekerimi yiyince Furkanin şekerini de yedim. Ama uyuduğu için görmemişti.

Bugün pazar dı. Yolda sıkılınca babamı aradım. Ne yaptığını ne ettiğini sordum. Gece yarısı da varabililecegimizi söyledim. Ve anahtarı saksinin altına koymasını istedim. En güvenli yerimiz oradaydı ne de olsa...