Umudum kırılmıştı. En sevdiğinin sana destek vermesini istersin, ama vermez. Damarına basar ve gider. Desene yalancıymışım, baştan kaybetmişim o zaman ben...
Sinirle kalktım ve sinirimi yatışacağını düşünerek dışarıya çıktım. Bir eğlence iyi gelecekti bana. Biraz içsem düzelirim. Hak etmeliyim bence bu kadar kötü bir günden sonra. Cebimi kontrol edip, içki alacak kadar paramın olup olmadığına baktım. 500 TL vardı. Değil bir içki beş içkiye bile yeterdi.
Arabaya binmek istemedim. Bara kadar yürüyerek gitmek istedim. Etraf karanlıktı. Kafamı çevirip eve baktığımda camda İlayda'nın gölgesini gördüm. Bir süre baktım ve yoluma devam ettim.
"Furkan!" diye arkamdan bağırdı. Sesi sokakta yankılanmıştı. Tekrar arkama dönüp baktığımda, "Nereye?" der gibi baktı. Bir şey demeden yoluma devam ettim. Artık kendimi de heveslendiremem. Tolga Abim haklıydı. Fobimden kurtulduğuma göre eski genç halime dönebilirim. Madem İlayda'yı kazanmam imkansız o zaman gitmek için önümde engel yoktu.
En yakın bara vardım ve içeriye girdim. Siyah eşofman takımıyla gelmek biraz garip olmuştu ama aldırmadım. Sadece anın tadını çıkarmak istiyorum. Etrafımdakilere bakıp bana partner olacak bir kız aradım. Bar masasında bir kızın tek başına oturup içtiğini görünce yanına gittim.
"Selam," deyip yanına oturdum. Garsondan bir bardak içki istedim.
"Selam?" diye karşılık verince devam ettim.
"Ne haber?"
"İyi olsaydım burada olacağımı sanmıyorum. Kötü!" dedi. Ben de gelen içkimi kafama dikip bir bardağı bitirdim. Sıradaki içki için bardağı uzatırken devam ettim.
"Doğrusun, burada olanlardan hangisi mutlu ki?" dedim.
Derken omzumda bir kol hissettim. Baktığımda sarışın bir bayan gördüm. Fazla dekolteli elbisesiyle yanaşmaya çalışıyordu. O sırada yanında oturduğum kız konuştu.
"Al sana mutlu olmak isteyen biri," deyip içkisini yudumladı.
Omzumdaki bayan, "Çok çekicisiniz, numaranızı alabilir miyim?" dedi. Sallanıp duruyordu. Sanırım sarhoştu. Kolundan tuttum ve karşımdaki masaya oturmasına yardım ettim.
"Bayağı içmiş, bununla baş etmek zor," dedi yanımda oturan kız.
"Bizde bunun gibi olmaya gelmedik mi?" deyip göz kırptım. Bardağımı kaldırım ve "şerefe" yaptık. Bardağı bitirince önce kıza gülümsedim, sonra bir bardak daha istedim.
"Adın nedir?" diye sordum.
"Dilara, hayatı kara," deyip kahkaha attı. Onunla beraber bende güldüm. Yavaşça sarhoşluğa doğru gidiyorduk.
"Bu güzeldi. Benim de Furkan, kalbini burkan," deyip kahkaha attım. Karşımdaki bayan da eksik kalmak istemedi.
"Ay benimkide Ceren, götveren," deyince büyük bir kahkaha patlattık Dilara ile. Az çok belli oluyordu zaten.
Ben kahkahayı kesince, Dilara hâlâ gülmeye devam ediyordu. Ona bakınca, "Bu en iyisiydi bence," deyip gülmeyi kesti.
"Şerefe?" dedim ve kolumu koluna geçirip aynı anda içtik.
***
"Ben kalkayım artık, kalanı da evde içerim," dedim.
Ceren bana baktı. Göğsünü kabartarak, "Benim evimde mi?" dedi.
O sırada Dilara kalktı. Omzuma elini koydu, "Sana kolay gelsin," dedi.
Gitmek üzere iken elinden tuttum, "Ben nasıl baş edeceğim bununla?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK | TAMAMLANDI
RomanceHem romantizm hem eğlence okumak istiyor iseniz doğru yerdesiniz. İYİ OKUMALAR.... Kapak Tasarımı : Enabel