-55-

1.5K 61 7
                                    

Yapacak bir şey kalmamıştı. Sadece mutfak biraz temizlik istiyordu. Mutfağa girdim ve kapıyı kapattım. Bulaşıkları makineye dizerken kapının birden açılmasıyla irkildim ve gelen kişiye baktım. Ece, kapıya yaslanmış bir şekilde bana bakıyordu. Doğruldum ve ona yaklaştım.

"Yine ne var?" dedim ellerimi belime koyarak. O ise kollarını göğsünde birleştirdi ve tip tip bakmaya başladı.

"Birileri kızarmışa benziyor," dedi dikleşerek.

"Kim?" dedim ellerimi yanaklarıma koyarak. Ben miydim kızaran yoksa?

"Sen. Ne oldu?"

"Bir şey olmadı. Yorgunluktandır," deyince bulaşıkları dizmeye devam ettim.

"Kesin ondandır(!) O yüzden yüzüme bakıp söyleyemedin değil mi?"

Doğruldum yeniden. Alaycı bir şekilde ona baktım. "Senin yüzüne bakmakta ne var be? Al yüzüne söylüyorum. Yo-rul-dum."

"Neyse. Pek inandırıcı gelmedi bana ama. Ben sana bir şeyi haber vermek için geldim," dedi.

"Söyle, " deyip bulaşıkları dizmeye devam ettim.

"Burak. Onu çağırdım. Yarın buraya gelecek. Çok şanslısın ki yarın işi yokmuş." Daha hırçın bir halde üzerime yürümeye başladı. "İnşallah Furkan hakkında söylediğim şeyleri görmeye çalışırsın. Ha! Olur da göremezsen, havada bulut, sen Furkan'ı unut."

Aynı şekilde bende üstüne gittim. "Ne saçmalıyorsun sen be! Bana bak Ece saçma sapan teoriler yapıp bana saçmalayarak söyleme, diğer kolunu da ben kırarım. "

"Kızım, sen benim bu halde olduğuma dua et. Yoksa seni saçlarından asardım buraya. Senin bazı şeyleri daha iyi görmen için uğraşıyorum burda nankör kız. "

Artık sinirlenmiştim ve Ece'nin yüksek sesine karşın bende bağırmaya başladım.

"Sana gözüm açık demiştim Ece. Hem sen kimsin ki beni saçlarımdan asıyorsun. Sen önce hayal dünyadan uyan. O kadar çok hayal dünyasına dalmışsın ki önünü görmeyip arabaya bile çarpmışsın."

"Bana kör mü demek istiyorsun sen be! Kimin kör olup olmadığını sağır sultan bile duydu. "

"Öyle demek istesem ne yapacaksın sen ya. Bu saçma teorilerini kes, Ece. "

Mutfağın kapısı birden tekrar açıldı. Ama biz birbirimize cevap vermeye o kadar çok meraklıydık ki Tolga ve Furkan'ın kapıda olduğuna aldırmadık bile.

Ece üstüme yürüyerek, "Sen bana öyle bir şey diyemezsin zaten kızım. Ben teori mi yapıyorum burada manyak! "

Ben de ona yaklaştım be burun buruna gelmiştik. "Sen diyebilirsin ama öyle mi? Sen kimsin bana manyak diyorsun be. Nerden geliyor bu cesaret lan? "

"Benimle lanlı lunlu konuşamazsın sen." Bana saldırmak üzereyken, Tolga onu havada tuttu ve kucağına aldı.

Fırsattan istifade ederek kendimi boş buldum ve bu sefer ben Ece'ye girişimde bulundum. Ama Furkan da beni kucağına aldı ve izin vermedi. "Benim böyle konuştuğumu en iyi sen biliyorsun lan. Ama yoo. Seni bir güzel pataklayacağım ki aklın başına gelsin," derken bile kendimi Furkan'ın kucağından kurtarmaya çalışıyordum.

Tolga Ece'yi mutfaktan çıkarırken Ece ona bağırıyordu. "Bıraksana beni. Şuna göstereyim kim kimi pataklıyormuş."

Tolga'nın arkasından Furkan da beni kucağında mutfaktan çıkardı. Ece hala Tolga'nın kucağımda bana bağırıyordu.

KORKAK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin