Lanet olsun ki Burak gelmişti. Herkes ikili dolaşırken ben de yedek parça gibi yanlarında tek yürüyordum. Tolga Abim ile Ece, Burak ile İlayda bir ikiliydi. Büyük bir ağaç görünce hemen altına sığındık. Ece'nin yemeklerini yiyecektik ne de olsa. Piknik tarzı bir düzen hazırlandı ve herkes yemeye başladı. Ben azar azar yiyordum. O sırada Tolga Abi'min Ece'ye nasıl baktığını fark ettim. Ama Ece yüzüne bakmıyordu. Benim onları izlemem karşımdaki manzara ile şok olmamla son buldu. Burak kendi elleriyle İlayda'yı besliyordu. Diğer kolunu da İlayda'nın omzuna atmıştı. İlayda da hiç boş değildi. Hemen kollarını onun beline sarmış bile.
"Kızım sen evlisin evli. Benimle evlisin lan. Senin kocan benim. Bana bile öyle sarılmadın. Bırak onu lan şimdi," demek geldi içimden. Ama söyleyemedim. Bir süre onları izledim. Sinirlerim İlayda'nın kafasını omzuna koymasıyla tepeme çıkarken yürümeye karar verdim.
"Ben koşuyorum, size afiyet olsun," diyerek hışımla kalktım. Kalktığım gibi ordan uzaklaşmak istercesine koştum, koştum ve koştum. Uzun bir fark bırakana kadar koştum. Uzaklastigimdan emin olunca sahil kenarına oturdum. Taşlar fırlattım denize. Bir taş daha atacakken birden birisi elimi tuttu ve beni durdurdu. Baktığımda karşımda İlayda'yı gördüm. Yanıma çömeldi ve kafasını omzuma koydu.
"Kıskandın mı sen beni?" dedi. Cevap vermeden öylece ona baktım. Ona baktığımı fark edince kafasını kaldırdı ve tam yüz yüze bakıyorduk. Aramızdaki mesafe öpüşme mesafesiydi. Dudaklarıma yaklaştı, ben gözlerimi kapatıp beni öpmesini bekledim. Kısa bir süre geçince gözlerimi açtım fakat onu göremedim. Evet, hayal gördüm. Gerçekleşme olasılığı yüzde sıfır olan bir hayal. Hayal bile değil sanki. Kabus. Etrafıma baktım ve kafamı geri denize çevirdim. Düşündüm. Kıskançlık kesinlikle bana göre değil. İlayda benim neyim ki ben onu kıskanayım. Benim mertebem İlayda'yı geçer. Kıskanmam gereken biri varsa o da kesinlikle Kadir İnanır olur.
Artık oturmaktan sıkılıp onların yanına gitmeye karar verdim. Kalktığımda onlar da bana doğru geliyordu zaten. Darling ve Safoz kol kola girmişlerdi. Umursamadım. Tolga Abim ise Ece'yi güldürüyordu. İlayda sevinçle bana yaklaştı.
"Furkan? Senden bir şey istesek olur mu?"
dedi. Ellerimi cebime koydum. Artist gibi görünmüş olabilirim."İste," dedim. Ne isteyeceğini hiç merak etmiyorum.
"Senin pazar günün boş. Bizim de pazar günlerimiz boş. Biz böyle beşli toplansak gece kulübüne gitsek olur mu?" dedi.
"Siz eğlenmenize bakın. Ben gelemem. İşlerim var," dedim. Ama yalandı. İşim yoktu.
"Ama senin pazar günlerin hani boştu?" dedi. Bu soruyu sorduktan sonra o an nasıl oldu bilmiyorum ama sesimi biraz yükselttim.
"Bu pazar da dolu. Olamaz mı?" dedim. İlayda suratını düşürdü. Ardından Burak bana doğru yaklaştı. İlayda'nın kolunu tuttu ve teselli etmeye çalıştı.
"İlayda tamam. Üzme güzel canını. Kocanın müsait olduğu başka bir zaman gideriz," dedi.
"Nihayet kocası olduğumu hatırladın," dedim sessizce. Kendileri duymamıştı ama neyse. Artık arabaya doğru yöneldik. İlayda arabamın önünde durmuştu ama binmiyordu. Burak bana baktı;
"İlayda bugün bende kalacak. Ayağını kontrol edeceğim. Onu geç saatlerde eve gönderemeyeceğime göre bende kalması daha uygun olur."
"Tabi tabi. Bana sormanıza gerek bile yok. İstiyorsa seninle gelebilir," dedim. Aslında bunu söylerken İlayda'nın asla o Zibidinin evine gitmeyeceğini tahmin ediyordum. Ama İlayda son dakika golü yapıp beni şaşırttı. Sevindi ve hemen tam arkamdaki beyaz arabaya bindi. Bense arkasından öylece şaşkınlıktan baktım. Sinirle arabama bindim ve Tolga Abim ile Ece'yi beklerken onlar çoktan gaza basıp gitmişlerdi. Sonunda arabaya bindiklerinde önce Ece'yi evine bıraktım. Arabadan inerken Tolga Abim camdan el sallamıştı ona. Hızlıca kendi evime doğru yol aldım ve beş dakikaya vardım. Arabadan indim ve içeriye geçtim Tolga Abim ile. Arabanın anahtarlarını masajın üstüne bıraktım ve odama çıktım. O an aklıma ne gelirse sövdüm. Sadece biraz yürümek istemiştim. Bu bana bu kadar pahalıya mı patladı? Ben gelmemelerini söylemiştim. Evet, biraz sakinleştim. Banane ki, kaybedeceğim en fazla yemek olur, başka bir şey olamaz. Umrumda bile değil. Ama Burak'ın İlayda'yı koynuna alma düşüncesi beni daha çok sinirlendiriyordu. Sonuçta benim karım, kendime karısını el alemin evine gönderdi dedirtmem. Şu an hiçbir şey yapmak istemedim ve yatağımın üzerine yığıldım. Eğer İlayda bugün bu evde olsaydı bu odada bir yerlerde yatacaktı. Malum odasını Tolga Abi'me kaptırdı. Kafamı düşüncelerden uzaklaştırıp yarı çıplak halde uyumaya çalıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/120800180-288-k409228.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK | TAMAMLANDI
RomanceHem romantizm hem eğlence okumak istiyor iseniz doğru yerdesiniz. İYİ OKUMALAR.... Kapak Tasarımı : Enabel