Sabah karının sesiyle uyandım. Babama bağırıyordu. Sesleri buraya kadar geldiğine göre ya çok güzel bir şeyler olmuş yada çok kötü birşey olsa gerek. Yavaş adımlarla ne dediklerini anlamak için odamdan çıktım. Birbirleriyle kavga ediyorlardı. Kapının arkasından onları dinlemeye başladım.
"Benim gibi bir kadın bile daha Almanya yüzü görmemişken bu saçaklıyı mı göndereceksin?"
"Senin saçaklı dediğin kişi benim öz kızım. Kız sana hizmette kusur etmiyor. Hatta doğru bile söylüyor. Yan gelip yatıyorsun. Bırak da biraz gezsin. Benim yapamadığını Ece nin dayısı yapmış. Teşekkür edeceğine benim kızımı resmen kıskanıyorsun. "
"Ben senin kızını mi kıskanıyorum. O kız Almanyaya giderse ev işlerine kim bakacak? Bak Türkiye değil. Koskocaman ALMANYA. Tek basina mı gidicek?"
"Sen de mi onunla gitmek istiyorsun?"
"Bilmem. Sen de gelmek istersen hiçte fena olmaz."
"Benim burda isim gücüm var. Çalışıyorum. Napcaz Almanya da?"
"İlla Almanya olmak zorunda degil. Daha da uzaklara gidelim geri döneriz sonra."
"Gülseren kafan güzelmi? Daha uzaklara Marsa mı gitmeyi düşünüyorsun?"
"Of tamam biz hiç bir yere gitmeyeceğiz. Ama o kız da gitmeyecek. "
"Ben izin verdim bir kere. Hatta hazırlanmış bile yarın da gidecek. "
"Deki önemli bir isim çıktı. Burda kalman gerekiyor. Aynen böyle de."
"Gülseren! Benim kızıma garazın mı var? Gidicek dedim nokta."
"Ama-"
"Amasi falan yok. Sözümün üstüne söz istemiyorum. "
Bu karı ne istiyor benden? Umarım son dakika golü gibi Almanya ya gidip gitmeyeceğimin kararı değişmez. Aksi halde Ece ye boş boş umit vermiş olacaktım. Ben bunları düşünüp odama geçince hemen arkamdan lanet karı geldi. Kapıyı kilitleyip bana yaklaştı.
"Hemen Eceyi arayıp Almanyaya gitmeyeceğini söyleyeceksin. "
"Başka bir emriniz var mıydı(?) "
"Şimdilik bu kadar."
"Emriniz reddedildi hanımefendi. Yarın Almanyaya gidiyorum. Umarım ben gidip gelene kadar evde çatlamış olursun. "
Saçımı tutarak "Ağzını yüzünü dagittirma bana. Sen kim Almanya kim? "
Bende onun saçını tutarak bir sağa bir sola sallarken "Ya sen bir karışmasına bana kıskanç karı salak karı."
"Dengesiz seni. Bıraksana saçımı. Ahhh. "
"Nasılmış saçının çekilmesi?"
"Biraaak."
Saçını bıraktım. Gözleri yaş dolu çıktı odamdan. Gözünün yaş dolduğunu görünce yüreğim azcık olsun ona acımıştı. Adam akıllı derdini söylese belki de gayet iyi bir şekilde anlaşabilirdik. Kendisi istedi böyle olmasını.
Kafeye gitmek için hazırlandım. Bugün de kahvaltı yapmadan yanıma para alarak dışarı attım kendimi. Yolda yürürken Meteyi gördüm tekrar. Hızlı hızlı adımlarla ilerliyordu. Sanırım sinirli. Daha sonra kafeye vardım. Aynı şekilde yine iş üstümü giyindim. Akşam eve dönünce bavulumu gözümün önüne koydum. Uçağımız saat 7 de kalkacak. Sabiha Gökçen Havalimanin orda Ece beni bekleyecekti. Aklım nedense karıda kalmıştı. Neden gitmemi istemiyordu? Galiba beni çok seviyordu (!) Ecenin dayısı bize zenginlerin yerinde bilet ayarlamisti. Babam da çoktan hattımı yurt dışı aramalarına açmıştı. Herşey tamamdı. Tek eksik biraz paraydi. Babamın sabah benim için kavga ettiği karısı yüzünden istemeye yüzüm kalmadı. Hemen sabah olması için bir güzel yattım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK | TAMAMLANDI
RomanceHem romantizm hem eğlence okumak istiyor iseniz doğru yerdesiniz. İYİ OKUMALAR.... Kapak Tasarımı : Enabel