KORKAK | TAMAMLANDI

-54-(İlayda)

Günlerden pazar. Beni rahatsız eden diken gibi tüyler uyumama izin vermiyordu. Gözlerimi açmak istemiyorum. Her ne kadar diken gibi tüylerden rahatsız olsam da, kalkmak istemiyordum.

Zoraki bir şekilde gözlerimi açtım ve gördüğüm ilk şey Furkan'ın göbeği oldu. Kafam omzundaydı. Onun kolu da arkamdaydı. Hızlıca kafamı kaldırdım ve Furkan'a baktım. Uyuyordu. Daha sonra Furkan'ın kendi yatağına baktım. Sadece Ece vardı. Tolga neredeydi? Yataktan çıktım ve önce Tolga'yı aramak istedim. Odanın balkonuna yöneldim ve onu gördüm. İçeriye girdim. Sigara içiyordu.

"Tolga?" dedim yaklaşarak.

"Günaydın yenge. Furkan uyandı mı?" deyip tekrar çekti sigarasını. Ve izmariti küllüğe attı.

"Günaydın. Furkan uyuyor hala. Ece de öyle. Sen niye erken uyandın?"

"Uyku tutmadı be yenge. Kalkmışken bir sigara yakayım dedim. Benim için sadece o yanıyor çünkü." Durdu. "Sen neden kalktın ki şimdi?"

"Evde misafir var. Kalkıp kahvaltı hazırlamam gerekiyor. Sizleri en iyi şekilde ağırlamalıyım. Özellikle de babamı. Yani Fırat amcayı."

"Ona baba diyebilirsin. 'Fırat Amca' demen yakışmaz. Hem babam seni çok seviyor biliyor musun? Cenk Abimin karısı Gülten Yenge'den daha çok seviyor. En sevdiği gelin olarak kalacakmışsın hep. "

Gülümsedim. "Öyle mi?"

"Evet. Babam bize anlatıyordu sürekli siz evlenmeden önce. Ankara’dan Tolunay ile beraber gelmiştim. O zaman görmüştüm seni."

"Biliyorum. Senin Ece'ye bakışların gözümden kaçmamıştı, haberin olsun."

"Ece... Güzel kız... Yani benlik. Ona çıkma teklifi ederken çok şaşırmıştı. Ama kabul etti sonunda. Mutluyum onunla. Güzel zamanlar geçirdik."

"Benim böyle bir anım olmadı," dedim ve zoraki bir gülüş yolladım. Mete'yi düşündüm. Evlenme teklifi edeceğini sandığım zamanı düşündüm. O zaman mutlu olabilirdim. Ama beni yanılttı ve çok kırdı. Bazen düşünüyorum: iyi ki de ayrılmışız. Ondan kurtulup kendimi daha çok güvende hissettiğim bir ortama düşmüştüm.

"Babam bana çok kızmıştı. Ondan habersiz kulübe gitmiştim. Üstelik yalan söylemiştim. Bana göz kulak olacak birini bulup evlendirmek istedi. Yaptı da. Benim hayallerim vardı. Beyaz gelinlik, duvak, düğün, kına, herşey... Neyse. İnşallah Ece ve sana kısmet olur."

"Furkan'ın da hayalleri vardı. Takım elbise, sevdiği kadın ve çocuklar... Furkan Menekşe'den sonra asla evlenmek istemedi. Ama bu dünyada sadece bir babası kalmıştı. Onu hayatta üzemez. Babasına çok bağlı. Babam seni tanımış, sürekli senin Furkan'a iyi geleceğini söylüyordu. Babanın evlenme kararı vermesinde, babamın ısrarcı payı da var."

"Bilmiyordum bunu. Ben üvey annemin yüzünden böyle karar verdiğini düşündüm."

"Evet, evet. Onun da payı var. Babamın aklına Furkan'ı evlendirmeyi o soktu. Babam başta seni benimle evlendirecekti büyük oğlanım diye. Ama ben reddettim. Aslında üvey annenin amacı senin mutsuz olmandı. İnşallah bizimle mutlusundur yengeciğim(?) Onu yanıltmışsındır. "

Güldüm, "Tabii ki de. Ben kahvaltı hazırlamaya gideceğim. İyi oturmalar sana." deyip balkondan çıktım. İçeriye girdim ve Furkan'ı kontrol ettim. Üstü açık kalan kısmına kadar battaniyeyi üstüne çektim. Ece'yi de kontrol ettikten sonra dolaba yönelip üstümü değiştirdim. Furkan'ın banyosuna girdim ve elimi yüzümü yıkayıp kendime çeki düzen verdim.

Sonunda mutfağa inince Fırat Amcanın çayı çok sevdiğini düşünerek çay demledim. Kahvatılıkları büyük masaya doğru taşırken Cenk Abinin pijamalarıyla merdivenden indiğini gördüm.