Eve dönünce babam ve karı evde yoktu. Bunlar sabah yemeğe diye evden çıktılar. Ama şu an hala evde yoklar. Babam bana da haber vermemişti. Kesin o karı izin vermemiştir. Yoksa kesinlikle bir yere gidince babam beni mutlaka ama mutlaka arardı. Madem o arayamadı ben arayayım.
Bir süre telefonun açılmasını bekledim. Biraz geç açılmıştı ama sonunda babamın sesini duyabilmiştim.
"Baba evde yoksunuz. Nerdesiniz siz?"
"İlayda biz bugün eve gelmeyeceğiz. Annenle bugün baş başa kalmak istiyoruz. Ama eğer bizsiz rahatsızsan dönelim."
"Hayır baba. Siz keyfinize bakın. Ben burda kendime bakabilirim. İyi eğlenceler."
Pardon ama bok kendime bakabilirim. Korkarım ben tek başıma. Mumun gölgesinden bile tırsan bir insanım ben. Ece yi mi çağırsam? Ama kız daha yeni evine gitti. Şimdi onu rahatsız etmek olmaz. Zaten Ece mi beni koruyacak. Artık karanlıktan korkmak olan fobimden kurtulmaliyim. Çünkü gerçekten çok komik bir durumun içine düşüyorum.
Açım ben ya. Bu saatte yemek falan yapamam. Buzdolabına neler olduğuna baktım. Peynir, yeşillik, domates vesaire vesaire. Sadece peynir ile doyamam ki ben. Bir koşup bakkala mı gitsem? Evet evet. Bakkala gideyim.
Üstüme hırkamı atıp anahtarımı aldım. Ellerimi hırkanın cebine koyarak yürümeye başladım karanlık sokakta. Birkaç adımdan sonra yine yine yeniden takip edildiğimi hissettim. Ben geceleri dışarı çıkamayacak mıyım ya? Şu an bu sokak ıssız olduğu için her zamankinden daha fazla korkmaya başladım. Hızlı adımlarla yürümeye başladım artık. Ama arkamdan beni takip eden her kim ise sanki daha çok yaklaşıyordu. Arkamı birden döndüğümde birisinin ağacın arkasına saklandığını gördüm. O kadar hızlı saklanmış olacak ki korkudan gözlerimin yaşarmasına sebep oldu.
Sonunda bakkalı görünce daha hızlı adımlarla bakkala doğru ilerledim. Ben bakkala girdikten sadece bir kaç saniye sonra Fırat Abi geldi. Bana bakıp
"Kızım ne oldu? Suratın bembeyaz olmuş?"
"Öyle mi? Aslında bir şey yok kendi kendine olmuştur."
"Kendi kendine olmaz ki yavrum. Korktun mu bir şeyden?"
"Aslında az önce birisi beni takip ediyordu. Kim olduğunu görmedim. E haliyle korktum birazcık. Ve eve dönünce beni yine takip etmesinden korkuyorum."
"E kızım Furkan ne güne duruyor?"
"Furkan?"
"Benim oğlum var ya. Hani sarı çıyan olan çağırayım onu seni eve bıraksın."
Sarı çıyan mı? Bak bu güzelmiş. "Gerek yok. İki adımlık yolu tek başıma mı yürüyemeyeceğim?"
"Aynen öyle. Yürüyemezsin. Bekle ben arayayım şunu."
Eline telefonunu aldığını görünce kolunu tutarak "Gerek yok dedim ya Abi. Kocaman kızım ben. Gidebilirim."
"Ya seni takip eden kişi tekrar takip edip seni kaçırırsa."
"Yok olmaz öyle şey."
"Peki o zaman. Sen bilirsin. "
Ben karnımı doyuracak bişeyler alıp bakkaldan çıktım. Bu sefer takip edilme hissim falan yoktu. Rahatlıkla yuruyebiliyorum. Sonunda eve varınca derin bir 'oh' çekip mutfağa gittim. Bakkaldan aldığım yiyecekleri hazırladım ve televizyon odasına gittim. Kumandayı aldım, ayaklarımı uzattım ve televizyon izlemeye başladım. Keyfime diyecek yoktu.
Ama bu keyfimi bozan zilin sesiydi. Herhalde babamlar erken dönmek istediler. Kapıyı açınca karşımda tam da tahmin ettiğiniz kişi vardı. Ya bu çocuğun benle derdi ne? Neden her zaman peşimde dolaşıyor. İstemiyorum onu. İstemediğin ot burnunun ucunda bitermiş zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK | TAMAMLANDI
RomanceHem romantizm hem eğlence okumak istiyor iseniz doğru yerdesiniz. İYİ OKUMALAR.... Kapak Tasarımı : Enabel