KORKAK | TAMAMLANDI

28

Ece hazırlanıp bir kaç dakika içinde Mustafa ile birlikte burda olacağını söyledi. Yemek yiyeceğimiz yer biraz lüks. Bu yüzden güzel bir elbise giyinmem gerekiyor. Masayı toparladıktan sonra odama geçtim ve dolabımda hangi kıyafetlerin olduğuna baktım. Puantiyeli bir elbise ve Furkan nin aldığı elbise.

Şimdi puantiyeli olanı giysem gideceğimiz yere kat'iyen uymuyor. Furkanin aldığını giyersem de iki kere giydim diye dalga geçer benimle. Etek mi giyinsem?

Zilin çalmasıyla irkilmem bir oldu. Galiba hepsi geldi ve beni bekliyorlar. Ama daha elbisem saçım başım? Gidip kapıyı açtığımda Furkan karsimdaydi.

"Mustafa ve Ece nerede?" diye sordum.

"Onlar gelirler sanırım." deyip içeri geçti.

"Pardon ben senin içeri girmene izin verdim mi?"

Elindeki poşeti göstererek "Sana elbise getirdim. Bunu giyeceksin. Bende nasıl göründüğüne bakacağım."

"Benim elbisem var. Ben onlardan birini giyeceğim."

"Getir bakalım onları hangisini giyeceğine birlikte karar verelim."

"Yoo."

"Gelmek istemiyorsun galiba?"

"Aa. Nerden bildin? Hadi size iyi eğlenceler ben gelmiyorum."

"İyi o zaman. Ben de Ece yi çağırayım. Yazık kıza. Erkekler arasında tek kız olarak kendini mahcup hissedecek ama
napalm artık?"

"Ece için geliyorum sırf."

"Al giy şunu da gidelim artık."

"Ben onu giy-me-ye-ce-ğim. Okey?"

"No. You are elimdeki elbiseyi giyeceksin."

"Gerçekten müthiş bir İngilizcen var (!). Bayıldım. "

Bana yaklaşıp kolumu sıkarak "Giycek misin sen şunu. Yoksa zorla mı giydireyim?"

"Ver ver Başımın belası ver. Beni burda bekle."

"Ha şöyle ya."

Ben odama gidip onun aldığı mor elbiseye baktım. Bu bana olmaz ki ama. Çok dar bir kere. Ama yine de Furkanin dırdırını çekmemek için giyindim. Odamdaki boy aynasından kendime baktım. Aslında göründüğü kadar da dar değil. Sanki tam oturmuştu. Furkana göstermek üzere odadan çıktım.

"Furkan, saçımı nasıl yapayım?"

"Elbise tam istediğim gibi. Saçına gelirsek, aç saçını açık kalsın. Biraz tara. Gözlüklerini çıkar." Elleriyle beş sayısını yaparak devam etti.

"Bu kaç?"

"Elinin körü. Görüyoruz heralde dengesiz. Beş."

"Dediklerimi yap ve biraz makyaj da yap yüzüne renk gelsin."

"Emredersiniz  (!)."

Banyoya gidip Furkanin dediği her bir şeyi yaptım. Dudaklarımı kırmızı bir ruj ile boyadım. Fondöten de tamam. İşte hazırım.

Acaba Ece ne giymişti. Onu aradım ve nerde olduğunu sordum. Kapısının önünde Mustafa ile Furkanı beklediğini söyledi.

Ben hızlıca banyodan çıkıp Furkan nin  yanına gittim. Ayakkabılarıma yönelerek

"Ece bizi bekliyor. Hadi gidelim." dedim.

"Tamam. Biliyorum. Dur bi. Ayakkabı gidemezsin. "

"Neden?"