69.BÖLÜM

1.9K 61 8
                                    

FİNALDEN ÖNCEKİ SON BÖLÜM

Elimin anlık refleksi bana her şeyi yaptırmıştı. Asla yapabileceğimi düşünmediğim, bir işi yapmıştım. Başarılı olursam, her şeyi kurtarmış olacağım. Eğer başarısız olursam, o zaman bende ölmüş olacağım.

Furkan uçuruma düşmek üzereyken son anda elini tutabilmiştim. O kadar hızlı yapmıştım ki bu hareketi, rekor bile kırabilirdim. Asla Furkan'ın olmadığı bir dünya düşünmedim, düşünemezdim.

Furkan kırmızı gözleriyle bana bakıyordu ve onu boşluğa bırakmam için yalvarıyordu.

"Neden tuttun beni? Bırak beni ne olur," dedikçe gözümden yaşlar dökülüyordu.

"Furkan, ne olur gayret et de çık şuradan," diyebiliyordum. İkimizin gücünün eşit olmadığı aşikardı. Tek kolumla onun bütün bedenini yukarı çekmek neredeyse imkansızdı. Furkan sanki giderek daha fazla ağırlaşıyordu ve gücümü tüketmek üzereydi.

"Ne olur bırak beni İlayda, sen de düşeceksin şimdi. İkimiz beraber gebereceğiz burada," dedi. Ama bırakmazdım. Eğer o düşerse ben de düşecektim.

"Derdin ne senin Furkan! Ortada bir şey yokken neden buna kalkıştın," diyebildim.

Sorduğum soruya karşın sinirle cevap verdi. "Derdim ne mi? Elin adamı karıma el sürüyor, karım bundan çok keyif alıyor. Ben elimi sürünce olay başka yerde. Karım kendini çöp yerine koyup bana patlıyor. Daha sayayım mı? Platonik sevgimin içinde yüzmekten bıktım," deyip elini kurtarmaya çalıştı.

"KORKAK!" diye bağırdığımda sesim yankılanmıştı.
"Böyle acılarından kaçmak mı senin çözümün? Sunduğun sebepler hiç akla mantığa uymuyor Furkan, ergen bir çocuk gibi davranıyorsun," diye ekledim elini daha çok kavrayarak.

"Korkak, öyle mi? Sonunda bildin mi filofobiyi?"

"Furkan sen onu yendin, şu an tekrar fobini dirilip savaşmayı mı istiyorsun?" Burak bu hastalığından kısaca bahsetmişti. O bahsettiği zaman Furkan çoktan yenmişti bu fobisini.

"İlayda bırak. Ölmemek için hiçbir sebebim yok," dedi.

"Var, Furkan. Seni seviyorum," dediğimde gözümden bir damla yaş onun yüzüne dökülmüştü. Öylece bana baktı bir süre.

"Yalan söylüyorsun. Buradan düşmemem için böyle diyorsun. Artık ne kendini kandır, ne de beni kandır İlayda," dediğinde şaşırdım. Kendini biraz daha aşağı doğru çektiğinde bende kayıp düşmek üzereydim.

"Yalan değil Furkan. Ben her gün seni düşünüyorum. Seninle uyuyup seninle kalkıyorum. Hem ölmemek için bir sebebin daha var," dedim. Artık uzun süredir sakladığım şeyi açıklamak zorunda bırakmıştı beni.

"Neymiş o sebep?" deyip merakla baktı.

"Furkan. Ben, hamileyim. Karnımda senin çocuğunu taşıyorum," dedim birden. O ise kaba bir kahkaha attı.

"Yalan. İlayda, benim hiçibir sebebim yok. Ne olur yeter! Kolun ağrımadı mı artık?"

Beni yalancı yerine koyması beni çok sinirlendiriyordu. "Ne yalanı Furkan! Ne yalanı! Bu güne kadar kaç defa yalan söyledim sana. Çocuğunun öksüz doğmasını mı istiyorsun? Eğer sen burdan atlarsan üçümüz beraber öleceğiz ve kavuşacağımız yer mahşer olur," dedim tehditkar bir şekilde.

"İlayda, seni çok seviyorum. Bunu bil," dediğinde kalbim titremişti. İlk defa onun ağzından sevildiğimi duyuyordum.

"Beni seviyorsan çık şuradan ne olur," dedim yalvarır şekilde.

KORKAK | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin