İSA YERYÜZÜNDE

YÜREK IŞILTISI Bölüm 80

77

"Git başımdan be, bağırırsam annem gelir, bak seni seviyorum. Zor duruma sokuyorsun beni! Annem yatmadığını görürse dayak yersin."

"Siz yasa dışı işler yapıyorsunuz bence, kaçakçılık ya da uyuşturucu üretiyorsunuz, çiftçilik ise işin paravanı."

Papatya güldü: "Ay hiç güleceğim yoktu. Kulak kesildi dışarı ve fısıldadı: "Biri geliyor. Saklan."

İsa masanın altına saklandı.

Kadın mutfağa girdi: "Papatya kimle konuşuyorsun?"

Güldü: Sıkıldım bulaşık yıkamaktan, kendi kendime söyleniyordum. Şarkı mırıldandım."

"Şu geri zekalıya yemek ve hap verecektim; unuttum. Yemek hazırla ve gidelim. Dişi fena. Ben gidip bir ağrı kesici alayım. Sen yemeği hazırla."

Kadın mutfaktan çıkıp yatak odasına yöneldi.

Papatya yemeği hazırlıyordu.

"Geri zekalı dediği kim?" diye sordu İsa fısıldayarak.

"Git yat, çok fena yapar annem seni!"

"Hayır. Anlat."

"Git başımdan diyorum. Annemi tanımıyorsun. Kafanı kırar. Çok kötü olur. Hiç acıması yoktur."

"Anlat bana gerçekleri, lütfen?"

Papatya ayak sesi duydu, onu masanın altına itip fısıldadı: "Geliyor. Saklan."

Kadın mutfağa girdi. "Şu dişi bir çekebilseydim, kökü içerde kaldı ve yüzü şişti."

Kadın şamdanı eline aldı, papatya yemek tepsisini, evden çıktılar. İsa onları takip ediyordu çakal gibi sessiz ve dikkatli.

"Çakal yattı mı?" dedi kadın.

"Evet anne, zıbardı."

"Bu çocuk istediğim gibi olmazsa onu öldüreceğim dayaktan."

"Anne iyi biri o, öğrenecek. Sen de hemen pes ediyorsun ya!"

"Ama çakal."

"Hep beni aldatmak ve kandırmak peşinde. Gözümden kaçar mı, aklında bin tilki var, böylesiyle hiç karşılaşmadım. Sana gelip soru sorup sıkıştırıyor mu?"

"Yok."

"Öyle yaparsa hemen bana bildir. Kulağını zevkle çekip eşek kulağı kadar yapayım."

"Aman anneee, yapma! Çocuğu kafaya taktın sen de. Neyin var?"

"Bu çocuğa gıcık oldum ya. Bir hatasını kolluyorum, bak o zaman onu öyle döveceğim ki."

"Neden?"

"Çok sinsi. Bunu bırakması lazım. Bizi hiç sevmiyor, hep numara yapıyor. Buradan bir kaçış planı dönüyor kafasında sürekli, küreği kafama indirip beni öldürmeyi arzuluyor. Hissediyorum."

Papatya güldü: "O saf bir çocuk. Asla katil olamaz. Saçmalıyorsun! Senin bu ara sinirlerin hiç iyi değil." ""Sakinleştiricini aldın mı?"

"Aldım sanırım."

"Anne almadıysan ondan gerginsindir?"

"Galiba. Eve gidince hatırlat hap içeceğimi. Kafa mı kaldı ki işten güçten. Evin her şeyini ben düşünmek zorundayım."

Ahıra girdi ana ve kız, ahırın en dibine gittiler, orada gizli bir kapı açıp içeri girdiler.

Papatya, odasına giderken İsa saklandığı yerden çıktı ve koluna yapıştı: "Sizi gördüm ahırda, gizli bir kapıdan içeri girdiniz?"

"Ne var orada, anlat neler çeviriyorsunuz?"

"Çok güzel bir atımız var. Yarış atı."

"Peki, at insanlar gibi tabaktan mı yemek yer?"