Bölüm 17

13 26 0
                                    



17

"Uyurken sohbetinize kulak kabarttım. O herif salatanın teki."

"Onu tanıyınca çok seveceksin. Başta sinir bozucu gelebilir."

"Direniş için yoldaşlara ihtiyacın yok mu, ben varım ya?"

"Direniş belki de hiç olmayacak. Senin şimdilik burada kalman doğru olur. Abim gerçeği diyor aslında. Direniş dediğim bir saçmalık aslında. İmkansız bir hayal. Ama insan saçma şeylere de aşık olabiliyor; ne yapayım."

Bir kez daha birbirlerine sarıldılar.

Tevrat, atın arkasına bağlı eşekle ilerliyordu. Rabbani mağaradan uzakta bir noktaya kadar ona eşlik etti. Sonra durdu ve onun gözden kayboluşunu seyretmeye başladı. Birden bağırdı: "Asi herif! Merhametli herif! Vahşi hayalci! Beni burada unutma sakın! En kısa zamanda geri dön! Yoksa ben gelir bulurum seni cehennem çukurunda olsan bile!"

Güldü: "Endişe etme. Beni bekle. İyi bak kendine ve onlara. Yeni ailen onlar; bunu sakın unutma. Sen gördüğüm en becerikli ve güzel savaşçısın. Burada kendini daha da geliştir."

"Seni bekleyeceğim Donkişot! Sakın ölme. Gökyüzüne, yıldızlara bakıp sana dua edeceğim. Umarım hayatta kalmayı ve buraya dönmeyi başarırsın."

Güldü. "Tamam. Seni sağ kolum yapacağım direnişte."

Güldüler.

Tevrat ağaçların arasında kayboluverirken sakladığı gözyaşlarını koy vermişti, çocuk gibi.

İSA YERYÜZÜNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin