20
Puma yuvarlanarak üstüne gelen fıçıları aştı sıçrayarak. Eğer son dik duran fıçı devrilmeseydi yetişecekti avına. Sıçramıştı havaya ve pençesini boşlukta savurdu. Zincire çarptı ve yere düştü.
Rabbani maymun gibi süratle yukarı tırmanıp kirişin üstüne geçmişti. Puma avına öfkeyle bakarak zincirin çevresinde dönüp durdu. Ve ona bağıran Adem'e çevirdi başını, şimşek gibi bakan gözlerle.
Rabbani bağırdı: "Ne duruyorsun orada. Kaç! Kaç diyorum!"
Adem pumaya bakıyordu şaşkınlıkla. Korku şokuyla donmuş gibiydi. Kıpırdamıyordu. Puma zeytinyağı gibiydi. Son derece elastik, çevik ve kendinden emin adımlarla salına salına yaklaşıyordu ona.
Adem o an hiçbir şeyi işitmiyordu. Pumanın hipnonize eden yeşil gözlerinden başka hiçbir şey görmüyordu.
"Kıpırda! Kendine gel! Kıpırda diyorum sana!"
Adem sadece boş gözlerle yaklaşan pumaya bakıyordu. Her ölümlü gibi yaşadıklarından kimi şeritler kafasında şimşek hızıyla geçiyordu. Yaşamından değişik sahneler hızla kırpılan kitap yaprakları gibi pır pır açılıp kapanıyordu. Karısını ve çocuklarını gördü. Birden sesler netleşiti. Karşısındaki görüntüler.
"Kaç. Durma orada! Kaç!"
Adem, başını yavaşça çevirip Rabbani'ye baktı. Sonra pumaya çevirdi gözlerini. Ses yine gitti. Puma neden yavaştı? Neden zıpkın gibi atılıp onun boğazına gömmüyordu keskin dişlerini. Hep bunu istememiş miydi erişkin olalı. 3 saniyeden kısa bir sürede yapabilirdi bunu. Tek saniye yeterdi ona. Gölgelerden ve ışık hüzmelerinin önünden geçerken siyahlığı parlıyor ve alevli biçimde yansıyordu. Neden yavaştı? Belki de avının korkusunu hissetmişti. İşini zaten bitireceğim diye düşünüyor olmalıydı. Aceleye ne gerek vardı? Patileriyle cam kırıkları ve eski kırık tahtalar üzerinden hiç ses çıkarmadan geçiyordu. Gölgelerden geçerken iyice karardı. Gözleri parlıyordu şeytanca. Çevresinde uçuşan tozlar vardı.
Adem, aklı alınmış gibi bir pumaya bir de Rabbani'ye baktı yine. Ölümü kabullenmişti. Korkunç sonunu.
"Kaaaaaç!"
Adem, birden kendine geldi. Puma az ötedeydi. Adem sağına soluna baktı. Sağında yerde duran küreği fark edip eline aldı. Küreği mızrak gibi tuttu.
Puma durmuştu. Tıslayıp dişlerini gösterdi. Puma kurbanının direnç göstermesinden mutlu olmuş gibiydi. Kuyruğunu zevkle titreştirdi ve yere vurdu. Yeni bir plan yapması gerektiği için heyecan duyuyordu.
"Beni mideye indiremeyeceksin! Defolup gitsen iyi olacak! Yoksa seni gebertirim!"
Puma, ona dalga geçer gibi baktı.
"Bunun son çırpınışlarım olduğunu düşünüyorsan çok yanılıyorsun."
Adem küreği mızrak gibi aniden ileri doğru sallıyordu ara ara.
"Defol git!"
Puma bir sağa bir sola gidiyordu. Arada yaklaşmak için atak yapmak istediğinde karşısında küreğin ucunu buluyor ve geri çekiliyordu.
Bu sırada puma ses duyup arkasına baktı. Rabbani zincirden aşağı iniyordu. Puma son sürat gelince Rabbani zincirden yukarı tırmanmak zorunda kaldı.
Bu fırsattan yararlanmak isteyen Adem kirişten sarkan zincire tutunup yukarı çıkMaya çabalıyordu. Krişe tutunmasına çok az mesafe kalmıştı. Paslı zincirin keskin kenarı eline batınca kayarak aşağı düştü. Tahtaya başını çarpıtı.
"Geliyor. Kaç. Geliyor diyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSA YERYÜZÜNDE
Mistério / SuspenseZengin aile şehirden kaçıp vahşi ormana sığınmak zorunda kalmıştır, bir mağarada yaşamaktadırlar ilkel insanlar gibi, babanın peşinde bir mafya vardır. Aile ormanda hayatta kalmaya çalışırken birçok zorlukla karşı karşıyadır. Evin 14 yaşındaki oğlu...