114
İsa yaklaşık 2 saattir ilerliyordu ormanda, iki sırt çantasıyla ilerlemek pek yormuştu, yemek yemek için kamp kurmaya karar verdi.
Ateş yakmıştı.
Sosis kızarttı. Ekmekle birlikte yedi, sonra gofretlerden üçünü halletti. Yiyeceğinin çok olması iyiydi; ama bunları taşımaktan da gebermişti, bir kısmını atmaya da kıyamıyordu, "belki çok ihtiyaç duyacağım zaman gelir ya da öyle biri çıkar karşıma" diye düşündü.
Yola koyuldu.
Akşam gelmesine dar bir zaman kalmıştı ve onu takip eden 3 kurt fark etti. Bunlar öyle vahşi tiplere benzemiyordu ama. İlk bakışta bunu sezmişti. Ama belki de yanılıyordu. Israrcı biçimde takibi sürdürüyorlar ve İsa durunca onlar da duruyordu o an. Bakışıyorlardı.
İsa eliyle taş atar gibi yapınca kurtlar sağa sola dağlıyorlardı. İsa bu kaypak kurtlardan hiç hoşlanmamıştı ve takip edilmek çok canı sıkıcıydı. Kesinlikle sinsi bir amaçları vardı. Gözler hep üstündeydi. Belki de arkada ya da önde bir yerde onu bekleyen sürünün diğer üyeleri vardı. Büyük ihtimalle onun zayıf düşeceği ve kendini savunmakta aciz kalacağı bir anı bekledikleri için ısrarcı biçimde takibi sürdürüyorlardı. Bunlar sürüye asilik edip sürüden atılmış genç kutları andırıyordu. Genç adam onlarda amatörce ve bir serseri tavır sezmişti. Arada birbirlerine dalıp güreşiyorlardı.
Sanki İsa'yı takip etmiyorlarmış gibi oyunlar oynayıp kendinden geçiyorlardı. Kendilerini iyice kaptırdıkları anların birinde İsa onları atlatmak için önce bir ağacın arkasına saklandı. Sonra rotasını değiştirdi ve sonra eski rotasına geri döndü. Ama yarım saat sonra arkasına baktığında 3 serseri kurdun takipte olduklarını görüp kızdı ve dişlerini sıktı. Yine de onlara saygı duydu. Çünkü takipte pes etmiyorlardı. Onları ciddiye alması gerektiğini anlamıştı ve korku duydu. Sırt çantasını açıp birkaç meyve konservesi çıkardı, be de sosis bıraktı, bu onları oyalardı. Sonra onları atlatmak için uygun anda harekete geçti. Ama bu çabası da başarısızlıkla sonuçlandı. Bir an geriye baktığında onları göremedi. Gittiler deyip sevindi; ama az sonra onları 15 metre kadar gerisinde görünce eli ayağına dolanır gibi oldu.
Orada kamp kurmaya karar verdi ve hemen çalışmalara girişti. Üç kurt geride kara uzanmış onu izliyordu.
İsa ateşini yakmıştı ve keyifle başına kurulmuştu. Sonra yiyecek dolu sırt çantasını karıştırmaya başladı, çantanın dibinde bir poşet buldu. Açıp baktı. Bu turuncu-beyaz tek kişilik bir çadırdı, içinde kullanım klavuzu da vardı, bunu kullanabilirdi, sevindi. Sosis kızarttı, kuru fasulye konservesini ısıttı, emek de çıkarıp yemeye girişti. Sonra çadır nasıl kurulur diye öğrenmek için pratiğe başladı, çadırı kurmayı başarmıştı, içine girdi, içeride büyük bir ısı fark vardı, "bu çadır çok iyi oldu" dedi kendi kendine, ayrıca çok hafifti.
Çadırdan çıktı, ateşe odun attı ve kuruldu yerine. Ateş üstündeki kupada su kaynıyordu, bir gofreti kırıp içine attı. Sonra ilk yudumla büyülendi: oh beee! Mükemmelliğe ulaşmak buna benzer bir şey olmalı dedi kendine. Hiçbir zaman gofretten böyle bir tat almamıştı. Demek ki insan eldekilerin kıymetini bilmezdi, ancak yokluğunda onların değerini taktir edebilirdi. Bu kulağına fakir edebiyatı gibi gözükse de çok doğruydu.
Ateşi karıştırıp düzenlediği odunu aldı eline, kurtların olduğu tarafa baktı, ancak karanlıkta gölgeleri belli belirsiz seçiliyordu. Ateşin korlarını topladı ve ateşe sürdü. Ateş kıvılcımlar çaktı, ateşin içinde bir şeyler patladı. Kurtlardan biri ses çıkardı. İsa ayağa kalktı. "Yürüyün gidin başımdan be, yakarım sizi!" diye bağırdı o tarafa. Kurt gibi hırladı. Baş belaları! Gidip kendinize av bulsanıza. Mesela geyik, tavşan, domuz. Burası onlarla kaynıyor. Siz böyle şeyleri aileniz hiç öğretmedi mi; yoksa siz aptal mısınız nesiniz? Tamam, diyelim ki ben uyurken beni gafil avladınız ve yediniz. Her zaman bir İsa daha bulamazsınız ki. Gidip domuz yakalama tekniğini öğrenseniz iyi edersiniz. Kurtlardan biri, uludu ve sanki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSA YERYÜZÜNDE
Mistério / SuspenseZengin aile şehirden kaçıp vahşi ormana sığınmak zorunda kalmıştır, bir mağarada yaşamaktadırlar ilkel insanlar gibi, babanın peşinde bir mafya vardır. Aile ormanda hayatta kalmaya çalışırken birçok zorlukla karşı karşıyadır. Evin 14 yaşındaki oğlu...