YÜREK IŞILTISI Bölüm 105

10 9 0
                                    

102

3. ve 4. kurt çıktı meydana. Ayrı yönlerden genç adam yaklaşmaya çalışıp geri çekiliyorlardı. Sonra bir tarafta toplaştılar, bazıları uludu. Uzaklaştılar ve sesleri solukları kesildi. İsa da barınağına geçip uzandı, çok yorulmuştu ve sinirleri yıpranmıştı, bu iş tek başına çok zordu; ama yenilmemişti. Ateşin güçsüzleştiğini fark etti ve kalkıp ateşe odun attı, kalın dal parçasını alıp ateşin altını karıştırıyordu. Bu sırada sol tarafından gelen kurtla göz göze geldi. Elindeki dalı savurdu. Dalın kor ucu kurdun bir gözüne isabet etmişti. Kurt ciyaklayarak acıyla gözden kayboldu. O nasıl sessiz yaklaşabilmişti böyle. Nasıl oldu da onu duymamıştı. Yorgunlukla algıları kaymış olmalıydı. Hemen mızrağı eline aldı. Kurtla olan sahneyi kafasında döndürmeye başladı. Zavallı kurt büyük ihtimalle hayatının geri kalanını tek gözlü geçirecekti. Ona dersini vermişti. Tek başınaydı ve ona bir ders vermişti. Anlaşılan kendine güven duymasını bilmeliydi en zor ve çaresiz durumlarda bile. Başarmıştı. Bir şekilde başarmıştı.

"Bu ne; daha ilk gün. Şu yaşadıklarıma bak!" Büyük bir şaşkınlık ve dehşet hissi nihayet geçmişti. Kurtlar uzaklaşmıştı, sesleri çok uzaktan geliyordu, birbiriyle kavga edip ara uluyorlardı. Belki de bazıları burada kalmıştı. Ama ondan umut kesmiş olmalıydılar, bunun için dua etti. Ateşe odun attı. Yorgunluğunu hissetti. Çok terlemişti. Ateşin alevleri yüzüne doğru dalgalandı. Hafif bir rüzgar çıkmıştı. Kar ince ince yağmaya başlamıştı. Ora bir yerde olabilirdi bazıları ve duruma göre insiyatif alacaklardı belki de.

Güneş doğmuştu ve kurtlar oralıkla yoktu. Rüyasında kurtları görmüştü. Dün gece yaşadıkları bir kabus muydu ya da gerçek miydi, kafasını bir an toparlayamadı. Rüyayı ve gerçeği karıştırdı.

Çişini yaptı. Kutuya kar doldurdu, ateşin üstüne koydu, kısa bir süre sonra kar eridi ve kaynadı su. Bir yudum içti kupadan. İçine bir sıcaklık ve mutluluk yayıldı o an. Bu basit ve yavan sıvı hayatın, canlılığın ve hareketin sesiydi. Ailesi aklına geldi. Kalbinde bir güneş parladı. O güneşi hiçbir şeyin indirmeyeceğine dair kuvvetli bir inanç parladı beyninde. Buna asla izin vermeyecekti.

Toparlandı ve yola koyuldu. Kısa bir süre sonra aniden durdu. İzleri fark etmişti. Birçok iz vardı karda. Bunlar olsa olsa geyik iziydi. Onların arasında kurtların ayak izlerini fark etti.

Anlaşılan kurtlar bütün sürüyü rahatlıkla doyuracak geyik sürüsü için onu yemekten caymış olmalıydı. 

İSA YERYÜZÜNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin