61
"Ya bırak inadı, razı gel, o geyiği öldürüp getireyim sana. Postu senin olur işte. Bırak görev saçmalığını!"
"Olmaz! Onurlu olmaz! Onurlu biçimde elde etmem lazımdı postu. Kafama koyduğumu asil biçimde yapacağım. Hayatımın olayı olacak bu! Hayatımın devrimi!"
"Boş versene! Asilmiş... onurmuş... Palavra bunlar! Tamam; senin adanmış olduğundan zerre kuşkum yok. Hatta bir kafa doktoruna da gitsen iyi olur; ama burada nerden buluruz ki." Güldü. "Hayatının sonu olacak bu ve farkında değilsin."
Rabbani'nin gözleri doldu.
"Karnımız deli gibi aç bu vahşi ormanda. Hayatta kalmak için çabalayıp duruyoruz. Ne onurundan söz ediyorsun? Bak vahşi, aklın yok mu? Geyik istiyorsan orada bir yerde. İşi bitir o zaman! Ben de seyredeyim manzarayı."
"Onun yavrusu var. Benim de buna saygım var. Fırtınanın gücü ne olursa olsun eğer yağmura saygın varsa; seni bekleyen bir gökkuşağı mutlaka vardır."
Güldü: "Beni saygısız mı sandın; yanıldın! Bu ormana kimse benim kadar saygı duyamaz. Ben saygı yolunu eskitirken sen piyasada bile yoktun. Ailemi geçindirmek zorundayım. Tek başıma hiçbir anlamım yok. Geçinmek; diğer deyişle ailemi hayatta tutmak için çabalıyorum. Bunun için her türlü çirkinliği yapıp her türlü günah işleyebileceğimi düşünebilirsin. Çok zor günler geçirdim, vahşi. Gerçekten. İntiharlardan döndüm. Babadan zengindim. Çılgın kızın birine aşıktım. O uyuşturucu bağımlısıydı. Ben de onunla takıla takıla ona benzemeye başladım. Üzüm üzüme baka baka kararır derler. Uyuşturucuyla kafayı buluyorduk her gün. Ben kullanımda ondan ileri gitmeye başlayınca bir gün kabustan kan ter uyandı yanımda ve dedi ki: "Çok kötü şeyler gördüm rüyamda.
Sevme beni. Git başkasını sev. Benim sonum karanlık. Benim sonum intihar... Yok aşkım dedim, kurtulacağız, hem sen ölürsen ben de seninleyim. Sensiz yaşayamam. Sen nerdeysen oraydım. Babam beni evlatlıktan reddetti, para pul vermeyi kesti, sahip olduğum her şeyi elimden aldı, kızı bırakmazsan böyle dedi, sevgilimle sokaklara düşmüştük ve nerde akşam orada sabah yapıyorduk. Bir gün marketten ekmek almaya giderken sarhoş halde, karanlık bir sokakta herifin biri buna parayla ilişki teklif etmiş, ona küfür etmiş ve adam da dayağa başlamış, nerdeyse tecavüze uğruyormuş. O akşam uyuşturucuyu ve içkiyi bırakacağım deyip çok ağladı. Kendinden tiksindiğini, böyle
muamelelerden bıktığını, sokak köpeği kadar bile değer görmediğinden, bağımlı olmadığı hayatının çok güzel günlerinden söz edip güldü, hiç görmediğim mutlu kahkahalar atıyordu ilk kez, büyüleyici bir huzur gelmişti yüzüne. Doğru düzgün basit bir hayatım olsun, yeter bana dedi. Bıktım. Herkes bir tekme atıyor. Bu durum ölmekten de beter. Akıl almaz bir rezillik. Ölsem kurtulurum. Ama ölmek de cazip gelmiyor gözüme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSA YERYÜZÜNDE
غموض / إثارةZengin aile şehirden kaçıp vahşi ormana sığınmak zorunda kalmıştır, bir mağarada yaşamaktadırlar ilkel insanlar gibi, babanın peşinde bir mafya vardır. Aile ormanda hayatta kalmaya çalışırken birçok zorlukla karşı karşıyadır. Evin 14 yaşındaki oğlu...