87
Yaşlı adam ateş başında, İsa'nın karşısına geçip oturdu.
"Onları patakladın mı?"
"Evet."
"Peki, bunu nasıl yaptın?"
"Yaparım; çok kolay. Beni zavallı moruğun teki sanman dahiceydi."
"Bence de" dedi, güldüler, "bu çakallar sen olmasan beni yerdi."
"Yok canım, o kadar kötü çocuklar değiller."
"Karnım çok aç. Ekmeğin yok mu?"
Yaşlı adam gitti, kısa bir süre sonra elinde bir tavşanla geldi ve tavşanı pişirmeye hazır hale getirmek için bıçağı eline aldı.
"Bunu da nerden buldun?"
"Buraya gelirken ormanda yakaladım, birkaç saat önce, pişirmek için fırsat kolluyordum."
Tavşanı nasıl yakaladın?"
"Yakalarım."
"Nasıl?"
"Sezmen lazım, hissetmen lazım. O da bizim gibi hayatta kalmaya çalışıyor işte. Ne yapsın."
"Anlamadım."
Yaşlı adam gülümsedi. "Etrafa dört gözle bakıyorsun ve bir
Yerlerde bir iz, bir hareket mutlaka görürsün. Basit. Basit bir teknik. Sığır gibi bakarsan her yer aynı gelir gözüne, kar altında bir orman, sabit ayaklar filan. Bakmasını bilmek lazım, kartal gibi. Aslında çok aç kalırsam ve yiyecek bulamazsam seni de yiyebilirim." Güldü.
"Sen yamyam mısın?"
"Bilmem. Belki de öyledir, beni hiç tanımıyorsun ki?"
"Moruk, sen iyi misin?"
"Neden sordun?"
"Deli deli konuşmaya başladın da?"
"Yok. Sadece şaka yaptım. Ama sen çok aç kalırsan başıma bir şeyle vurup beni yersin, değil mi? Sonuçta açıkla insanın gözü kararır ve insan kendini kontrol edemez ve çılgın şeyler yapar hayatta kalmak için."
"Yapmam ki. Hiç insan yemedim."
"Mesela yoldayız ya da burada bir yerde. İçeri dört kurt girmiş olsun. Ben önden kaçarken sen canını kurtarmak için arkadan başıma demir boruyu indirmek isteyebilirsin. Böylece kurtlar beni yerken sen toz olursun. Ha?"
Güldü: "Sen tam bir çatlaksın."
"Çatlamazsan da hayatı öğrenemezsin ki."
"Boş versene."
"Hayatın kutsal derinliklerine inen dalgıçları bilir misin?"
"Daha önce bu tür şeyler duymuştum birinden. Hayatım yeterince zor. Kutsal derinlikleri n'apayım?"
"Aptal! Kutsal derinliklerde hayatta kalmayı en iyi biçim ve tekniklerde öğrenirsin."
Güldü, dalga geçerek dedi ki: "Öğret o zaman, deli moruk sen de."
"Bana deli moruk deme, ben olmasam o iki herif gebertirdi seni."
"Haklısın, özür dilerim."
"Ağzından çıkan laflara dikkat edeceksin!"
Sırıttı: "Neden, neden bozuk attın?"
"Çünkü kafanı patlatmak istemiyorum çocuk. Benim bir adım var. De bakayım?"
"Mercan'dı değil mi, Mercan dede diyeyim sana?"
"Deden değilim!"
"Peki Mercan bey."
�
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSA YERYÜZÜNDE
Misteri / ThrillerZengin aile şehirden kaçıp vahşi ormana sığınmak zorunda kalmıştır, bir mağarada yaşamaktadırlar ilkel insanlar gibi, babanın peşinde bir mafya vardır. Aile ormanda hayatta kalmaya çalışırken birçok zorlukla karşı karşıyadır. Evin 14 yaşındaki oğlu...