YÜREK IŞILTISI Bölüm 46

12 24 0
                                    

45

Güldü:"Yalancı seni. Kurtulmak için her türlü yalanı söylersin tabi. Yerinde olsam ben de aynı şeyi yapardım."

"Yeteneklerimi bilmiyorsun, bayım."

"Gördüm onu ben; sen merak etme."

"Lütfen beni kurtarın; meseleyi konuşarak çözebiliriz."

"Madem yeteneklisin, kendini oradan kurtar bakalım. Laga luga yapma bana!"

Kızıl sakallı, deliğe giren tavşanı tutup çıkardı, başını bıçakla kesti.

"Tavşanlar için teşekkür ederim, vahşi."

"Bari birini bana bırak, açlıktan ölüyorum."

"Sen önce oradan nasıl kurtulacağını düşün."

"Bayım, bana merhamet edin, lütfen."

"Ediyorum ya, seni öldürmüyorum."

"Bayım, lütfen. Tamam. Uğruna çok emek harcadığım 2 tavşanı da size hediye ediyorum."

"Yok ya! Şu haline bak; konuştuğun lafa bak, uyanık!" Güldü. "Ben Allah'a inanırım ve adilim. Ne yapalım; orman kanunu böyle."

"Bayım, eğer beni kurtarırsanız bir ay hizmetinizde olacağım, bir ay köleniz olacağım, size birbirinden iri avlar getireceğim."

"Sen çok yalancısın, küçük adam."

"Dur sen" dedi, "sen kızsın." Şu işe bak seeen!" Güldü.

"Gülme be alırım dalağını!"

Kızıl sakallı güldü epey. "Senin gibi bir kız bu ormanla baş edemez. Dayanamazsın. Hangi aptal cesaretle geldin buralara?"

"Sana ne! Beni indir diyorum!"

"Eee, sonra?"

"Kulaklarını kesip pişirip yedireceğim sana. Belki ben de sana katılırım."

Adem güldü: "Tabi canım."

"Bayım, lütfen beni çözün, gözlerim kararmaya başladı."

"Olmaz."

"Neden?"

"Dedin ya kulaklarımı keseceğini. Daha sana asla güvenmem! Kız olduğunu anlayınca seni kurtaracaktım oysa. Nerden gelip nereye gidiyorsun?"

"Bayım, çok özür dilerim bağışlayın n'olur, o laflar kızgınlıkla ağzımdan çıkıverdi. Beni çözersen rahat konuşabiliriz. Şurada bir ateş yakıp ısınabiliriz. Size çok faydam olur. Böyle çok zor durumdayım. Çok zor günler yaşadım. Beni kurtarmazsan ölürüm burada, kurtlara yem olurum." Gözlerine yaşlar birikmişti.

"Benim için ne yaparsın?"

"İz sürmesini bilirim."

"Onu gördük."

"Çok iyi ok atarım!"

"Elbette."

"Kurtar beni; sana iyi bir avcı olduğumu kanıtlayayım."

"Hım. Ama bu ormanda benden iyi avcı yok ki. İyi avcı olduğunu söyleyenler ya kurtlara, yem ayılara yem oldular ya da dondular ya da açlıktan geberip gittiler. Bu vahşi ormanın ruhuna gerekli saygı ve sevgiyi göstermediler çünkü. Kendilerini bir halt sandılar. Yaparım ederim güçlüyüm dediler. Biri bir yılan sokmasından, öteki akrepten filan öldü. Daha nice insanı sayabilirim. Ve onlar çok aç gözlüydü. Doyabileceklerinden fazlası peşindeydiler. Öldürmekten zevk alıyorlardı. Onlar çok yanlış insanlardı. Onlarda ruh yoktu. Yürek yoktu. Yaşayacaksın; ama kendini değerli şeyler için feda ederek ve koruyarak yaşayacaksın. Onlar tüketmek peşindeydiler. Gelecek nesilleri hiç düşünmediler. Günü kurtarmayı düşündüler. Kendi saçma sapan zevklerini. Kim galip gelir?"

İSA YERYÜZÜNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin