21
Adem, gözlerini açtı. Başı zonkluyordu ve bulanık görüyordu. Pumayı gördü.
Çevresine bakındı. Ayağa kalktı. Sarhoş gibiydi. Küreği arıyordu. Göremedi. Kısa tahtayı eline aldı. Punanın mermi gibi hızla yaklaştığını fark etti. Ayakta sallanıyordu ve başından kan akıyordu. Görüşü bulanıktı. Puma üstüne sıçradığında tahtayı sopa gibi salladı. Puma havada çürük tahtayı kapar kapmaz parçaladı ve yere yuvarlandı. Adem de öteye yuvarlandı ve büyük tahta kasayı fark etti yanı başında.
Onu ters çevirdi ve hemen altına girdi. Böylece pumaya ciddi bir saldırı yapmasına olanak vermeyecek bir duruma gelmişti. Ama böyle ne kadar kalabilirdi. Puma patisini uzatıp kasaya dokunuyor, kasanın bir tarafından çekip tutmak istiyor; ama imkan bulamıyor ve öfkeyle kükrüyordu. Sonra başka taraftan kokusunu aldığı avını yakalamak için yeniden deniyor ve başaramayınca tıslıyor ve dişlerini gösteriyordu. Adem kasadaki bir aralıktan ona baktı. Pumanın gözleri parlıyordu karanlıkta. Son derece şeytani.
"Defol git. Bir ailem var benim. Kendine başka bir av bul!"
Puma öfkeyle homurdanıp kuyruğunu yere vurdu. Aralığa yaklaşıp patisini vurdu. Kasaya sürtünerek çevresinde dönmeye ve üstüne çıkmaya başladı. Bir yol arıyordu kendine.
Bu sırada Rabbani zincirden ses çıkarmadan aşağı inmeyi başarmıştı. Yere bıraktığı ok torbasını ve yayını ve bıçağını alıp oradan kedi adımlarıyla uzaklaştı. Pumayı vurabilmek için uygun mesadeleye gelince durdu, elleri titreyerek oku yaya yerleştiriyordu. Bir ayağı kırık cama basınca ses çıktı ve puma başını çevirip arkasına baktı. Keskin bir parıltı yürüdü bakışlarında. Ok fırlamıştı ve yanlış yere isabet etmişti. Puma fırlamıştı. Rabbani puma gelene kadar bir atış şansı daha bulurum diye umuyordu. Ama o panikle çok kötü bir atış yaptı ve kaçmaya başladı. Belindeki bıçağı çıkarıp dişlerinin arasına koydu. Arkasını kolladı ve sağına soluna bakarken bir çare arıyordu. Her an puma tepesine parüşüt gibi inebilirdi. Bir kez daha arkasını kolladı.
Bu sırada gözüne kablolar ilişti. Toplanmış biçimde duruyordu yerde ve karışıktılar. Az ötede saçtan giysi dolabı yatık duruyordu yerde. Onun üstünde atladı. Sıçrayarak eski kanepenin üstüne geçti. Oradan da el destekli takla atarak eski tahtaların üstüne düştü, bir kez yuvarlanıp hemen doğruldu. Seri ve çevik bir sıçan gibi sürünerek ilerledi ve fıçıların arasına saklandı. Nefes nefeseydi. Sesler kesildi. Nefesini yavaşlatmak için çabalıyordu. Usulca başını çıkarıp baktı. Puma orada dolanıyordu. Bıçağı düşürmüştü. Birkaç saniye sonra ter ya da korku kokusunu (avcı içgüdüsü) alan puma onu bulurdu. Başını biraz daha kaldırdı. Yerdeki bıçağı fark etti ve kolunu uzattı. Sonra bıçağı aldı ve kolunu çekerken puma sesi fark etti ve o tarafa yöneldi. Rabbani öteki tarafan çıktı ve bıçağı yine dişlerinin arasına koydu ve eline geçirdiği tahtayla aradan başını uzatan pumanın başına güzel bir darbe indirdi. Tahtadaki bir paslı ve iri çivi pumanın bir kulağına girip çıktı. Acıyla ve öfkeyle kükreyen puma çırpınıp başını kurtardı, geri çekilmişti ve Rabbabi de zincire tutunarak krişe tırmandı
Bu sırada Adem kasanın altından çıkmıştı ve bağırıyordu bütün gücüyle: ""Buradayım! Gel beni yakala beceriksiz hayvan! Bir kirpi bile senden daha beceriklidir! Tıslamaların hep yalan! Korkak!"
Puma öfkeden deliye dönmüştü, bu hiç beklemediği başarısızlık onu daha da hırslandırmıştı. O tarafa doğru uçarcasına ilerledi.
Rabbani aşağı bakıyordu, pumayı alt edecek bir şey, bir silah arıyordu. Eski tahta yığını arasında ağzı paslı tırpanı fark etti.
Bu çok işe yarardı; ama aklı kabolda kalmıştı. O kabloda ilham verici bir şey hissetmişti. Ama tırpan da fevkalade bir aletti. Belki onun kafasını koparabilirdi. Ama puma için bu çabuk ve kolay bir ölüm olurdu. Ona büyük acı çektiren bir ölüm daha çok yakışırdı. Ve cesaret en acımasız avcıları bile yıldırırdı. Sıçan gibi kaçmayacak ve onun karşısına dikilecekti. Ama önce iyi bir plan sahibi olmalıydı.
Adem, planını yapmıştı ve ahırın başka bir bölümüne geçmişti.
342Z0!ߡ!s|u;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSA YERYÜZÜNDE
Mistério / SuspenseZengin aile şehirden kaçıp vahşi ormana sığınmak zorunda kalmıştır, bir mağarada yaşamaktadırlar ilkel insanlar gibi, babanın peşinde bir mafya vardır. Aile ormanda hayatta kalmaya çalışırken birçok zorlukla karşı karşıyadır. Evin 14 yaşındaki oğlu...