5. Bölüm: İntihar

3.6K 153 14
                                    

"Anneee anneee!!"

Korkunç bir rüya görmüştüm ve uykumdan bu çığlıklarla uyandım.
Etrafıma baktım ve yanımda yatan Deniz'in üstünün açık olduğunu görünce örttüm.
Bunalmıştım ve terden ölüyordum.

Baş ucumda duran sudan iki yudum aldım ve yataktan kalkıp balkona çıktım.

Derin derin nefes almak bana iyi gelmişti.
Evde bunalmıştım ve dışarıya çıkmaya karar verdim.
Gidip baş ucumda duran telefonumu aldım.
Saat 03:00

Şu anda saat umrumda bile değildi çıkıp hava almam şarttı.
Üstümde ki terli kıyafetleri çıkartıp yerine bir kot pantolon ve siyah bir tişört giyindim.

Sırt çantamı ve telefonumu alıp çıktım.
Aşaģıya indim ve sessizce kapıyı açıp çıktım.

Sokakların içine çeken karanlığında adım adım yürüyordum.

Annem, annemi gördüm rüyamda ve kaybettiğim kolyemi kendime resmen lanet okuyordum o kolyeyi kaybettiğim için.

Ölmek istiyorum. Yaşamdan soğudum nefret ediyorum her şeyden.

Bi ara sokaktan başka bir sokağa çıktım.
Hani ölmek istiyorum dedim ya işte kendime ölmelik güzel bir yer buldum.
Bir inşaat.
Zaten başka nereden atlanılabilirdi ki?

Kararlıydım ve inşaata çıkmaya başladım.
Tam 13 kat çıktıktan sonra terasa geldim.
Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm taa ki en ucuna yani sınıra gelene kadar yürüdüm.

Ve kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.

"Affet."

Dedim.

İşte şimdi. Aşağıya baktım gözlerimi kapadım ve kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım.

Ebedi huzura ereceğim yere yani boşluğa bir adım attım.

Ve biri beni çekti.
Ölmeme ramak kalmışken biri beni son nefesimde kurtardı.

Üstüne düştüğüm adama bakmak için kafamı kaldırdım.

Ve evet.
Yine oydu.
Uyumsuz.
Beni yine ölümden kurtarmıştı.

"İyi misin?"

Dedi. Ben de.

"Sen?"

Dedim soru sorarcasına şaşkın bir vaziyette.
Beni sol eliyle belimden kavradı ve sağ eliyle de yere bastırıp ikimizi de yerden kaldırdı.
Bunu nasıl yapmıştı hayret ettim.

"Iyi misin bir yerin acıyo mu?"

"Yoo hayır, acımıyor, ya senin bir yerin acıyor mu üstüne düştüm?"

Histerik bir gülüş attıktan sonra

"Allahtan zayıfsın ufaklık."

"Sen kimsin, beni neden habire kurtarıyorsun, üstelik neden geceleri, kimsin sen?"

"Öncelikle ufaklık kim olduğumu sorgulama. Ve beni bulan sensin.
Söylesene seni kurtarmak için özellikle mi takip ediyorsun beni?"

Dedi ve sırıttı.

"Ne alakası var canım.
Ben intihar edecektim beni sen kurtardın araba çarpacakkende sen kurtardın bilerek mi yapıyosun ya acı çekmem için mi?
Anlamıyor musun intihar ediceksem daha fazla acı çekmemek için ediyorumdur.
Ya bir kişi de beni anlasa olmaz mı ya.
Ya beni bir salın beni bir rahat bırakın artık yeter!!"

Diye bağırdım. Ve ağlayarak yanından geçip gitmeye başladım.
Ben giderken arkasını döndü ve bana bağırdı.

"Niye bu kadar çok ölmek istiyorsun, seni çürütecek, içini parçalayacak ne var söylesene!"

Durdum. Arkamı döndüm ve ona yavaşça yaklaşırken konuştum.

"Ne mi var?
Yanlış sordun sen o soruyu, neyin yok olucak asıl soru.
Ben her şeyimi kaybettim. Ben yaşamamı sağlayan kadını, annemi kaybettim.
Annem beni bırakıp gitti, neden biliyor musun çünkü o babam olucak karaktersiz yüzünden.
Annem giderken bana bir kolye vermişti onu bile tutamadım. O bile kayıp gitti avuçlarımdan, annem gibi.
Ya benim annem yok sen nasıl sorarsın neden ölmek istiyosun diye!!!?"

Çok bağırıyordum konuşurken, ve de çok ağlıyordum.
Ne göz yaşlarımı tutabiliyordum ne de ses tonumu, hıçkırıklarımı saymıyorum bile..

Onun simsiyah gözlerinin içine bakaraktan ağlıyordum şekeri elinden alınmış bir çocuk gibiydim adeta çok masumdum.

Bana kocaman bir adım attıktan sonra dibimde bitti ve

"Özür dilerim."

Dedikten sonra sarıldı.

Yaşamın pençelerinden kurtulmaya çalışırken
Uyumsuz'un pençelerine yakalandım..

Evet canlar,
Artık renk, artık dans, artık müzik
Yani sizin anlayacağınız hikayeye tamamen giriş yapmış bulunuyoruz.
İki sonraki bölümde grup üyeleriyle tanışmaya hazır olun..
😚😚😚 😘😘😘 😙😙😙

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin