''off yine yorucu bir geceden günaydın sarı gezegen.''
Gözlerim güneşe savaş açarcasına açılmak için direniyordu.
Elimi baş ucumda duran telefona uzattım ama kapalıydı şarjım bitmişti hemen şarja taktım baş ucumda ki prize ve yataktan kalkıp üstümü giyindim.Aynada saçımı son kez düzeltince aşağıya inmek için merdivenlere ilerledim.
Merdivenlerden inerken aşağıda kimsenin olmadığını fark ettim.''Ev yine bana kaldı anlaşılan..''
Mutfağa gittim ve dolaptan birkaç bir şey atıştırdım sonra salona geçip televizyonu açtım.
Kanalları dolanırken bir anda kapı çaldı ve kalkıp kapıyı açmaya gittim.Delikten baktım kapıda ki kişi Murat'tı.
Kapıyı hemen açtım ve Murat'ın o içten içe endişe duyan, kararsız, soluk ve üzgün suratı karşımdaydı.''Murat hoş geldin, gelsene bekleme kapıda.''
İçeri girdi ayakkabılarını çıkardı ve salona doğru gidip oturduğum koltuğa oturdu, keyifsizdi biraz.''keyifsiz görünüyorsun.''
Murat derin bir nefes verdi.
''ne olsun öyle işte. Teksin galiba?''''evet amcam işte ve Deniz'in nerede olduğundan en ufak bir fikrim bile yok.''
''Deniz'i sabah ben aldım kahvaltı ettik sonra baleye bıraktım onu.''
''doğru ya bugün bale vardı. Tamamen unutmuşum.''
Derin bir sessizlik ve ardından sesim ile bozulan sessizlik.''Şey, Mert nasıl o iyi mi?''
''iyi ne yapsın evde o da.''
''he keyfi falan yerinde yani.''
''evet evet yerinde resim falan yapıyor, kitap okuyor daha iyi.''
''oh çok şükür daha iyi olsun da bir şey istemiyorum. Ama senin sanki bana söylemediğin bir şey var Murat geldiğinde de suratın bir düşüktü, modun bir yoktu sanki.''
''havalar sıcaklıyor ya ondandır özellikle bugün daha sıcak.''
''Hava soğuk Murat. Ya sen gerçekten her şeyin yolunda olduğuna emin misin?''
''evet Afra neden olmasın ki?''
''peki neden geldin buraya.''
''istersen gidebilirim tabi ki de.''
''ya hayır saçmalama o anlamda demediğimi ikimiz de biliyoruz.''
''Seni merak ettim. Dün çok kötüydün gelip kontrol etmek istedim.''
''teşekkür ederim ama benim ki öyle bir gecede geçecek bir şey değil.''
''Farkındayım bunun.''
''Deniz ile nasıl gidiyor?''
''Deniz mi?''
''Evet ikinizin arasında ki elektriği amcam bile gördü biz mi görmeyelim.''
''Gerçekten mi İlyas abi de mi?''
İkimiz de güldük.
''Deniz çok özel çok farklı. Hani seni kaçırdığım da sana bir şey söylemiştim hatırlıyor musun?''
''Ne hakkında?''
''Mert'in yerinde olmak isterdim demiştim hani.''
''evet hatırladım.''
''Kendimi aynı Mert kadar şanslı hissediyorum Afra biliyor musun? Deniz sanki kalbimin içinde kilitli olduğu hazine kutsu gibi. O yanımdan gidince kalbimde benden uzaklaşıyor gibi hissediyorum. Ona nasıl açılabilirim henüz bir fikrim yok ama ben sanırım ona evlenme teklifi edeceğim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...