45. Bölüm : Büyük Planlar

817 49 2
                                    

Sözlerimle şaşkına dönen Mert bir anda çatalı bıçağı bırakıp yukarı fırladı, ben. De arkasından koştum Mert diye bağırarak..

Mert odanın kapısını açtı ve bir anda  yatağın altına eğilip yorganı kaldırıp baktı..

"sevgilim burada kutu yok.."

"nasıl?"

Diyip ben de eğildim yatağın altına..
Mert yere oturdu ve sırtını yatağa yaslayıp ellerini dizlerinde birleştirdi..
Ben de onun yanına oturdum..

"Mert sana yemin ederim kutu vardı burada hatta ben sen saklıyorsun diye düşündüm.."

Mert bana çevirdi yüzünü..

"ben hayatım boyunca kendime işkence ettim.
Annem bana ihanet ettiği günden beri içimde hep " o kadından nefret ediyorum. " sözü oldu..
Sonra aklıma ben sekiz yaşımdayken onun dizlerine yatmışım geliyor ve tekrardan umut doluyorum..
Ben kendime hiç bir zaman itiraf edemedim annemi hala sevdiğimi çünkü korktum..
Eğer bunu kendime itiraf edersem tekrardan karşıma çıkacak ve tekrardan unut dolucam sonra beni yine yüz üstü bırakacak..
Onu seviyorum Afra hem de çok..
Hala..
Ama iiöde ki kırgınlığı da haksızlık edemiyorum.. "

Mert'i başını göğsüme yasladım..
Saçlarını okşarken,

" uzay gözlüm.. "

Dedim. Mert başını kaldırıp bana baktı ve devam ettim..

" gözlerinde evreni görüyorum, o evrende unut var.. Senden tek isteğim ileri de o evreni o umudu soldurma, gözlerin hep parlasın ışıl ışıl ve kimsenin de soldırmasına izin verme.. "

Mert şaşkın şaşkım nana bakarken,

"ama sen.."

"annenin sana söylediği cümle..
Sen dizlerine yattığında seni uzay gözlüm diye seviyordu.."

Mert dolan gözleri ile bana sarıldı..

"anne!"
Diye omuzu da ağlamaya başladı.
Düşünebiliyor musunuz?

Kocaman adam omzumda anne diye ağlıyordu hıçkıra hıçkıra bir çocuk gibi..

Ah çocuk kalpli, seni asla yalnız bırakmıycam..

Mert'in göz yaşlarını sildim yüzünden ve ekledim..

"şşşh ağlama, ağlama ben sana söz veriyorum her şeyi yoluna koyucam söz veriyorum..
Kalbinde ki kırgınlığı da geçiricem.. Her şey bir sihir gibi büyüleyici ve mükemmel olacak sana söz veriyorum.."

"işte seni sevdiğim sebeplerden biri daha kalbimi sen yeşertiyorsun.."

Mert'in dudaklarına naif bir dokunuş yaptıktan sonra ayağa kalktım ve sonrada onu ellerinden tutup kaldırdım..

"şimdi lütfen senin o mükemmel ellerinle hazırladığın leziz kahvaltımıza devam edelim, ve sonra sana nar soyıyım.. "

" sen nasıl bir affetsin ya."

Diyip beni tuttuğu ellerimden kendine çekip boynumdan sarıldı ve alnımdan öptü..
Sarmaş dolaş kahvaltı sofrasına indik ve kahvaltımızı bitince Ela ile Bensu'nun getirdiği nesquik'i gidip mutfak dolabı dan çıkardım. İki kâse ve iki kaşık kapıp geldim..

"o ne?"

"ne demek ne, sen hiç çocukluğunda nesquik yemedin mi?"

"yedim yemez olur muyum da nereden buldun ki ben öyle bir şey almamıştım eve."

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin