Ruhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar?
Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan.
Ama ölemez.
Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var.
Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var.
O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfağa girdiğimizde Arda fasulyeyi karıştırıyor, Ela ise götürmemiz için tabakları falan çıkartıyordu raftan.
"Off olay gibi kokuyo olay." Dedi Bensu.
"Arda bi şey sorucam."
"Tabi ."
"Gerçekten de bu akşam ki menü tesadüf mü yoksa." Arda döndü ve,
"Düşündüğüm şeyi düşünüyorsun." Dedi yandan bir bakışla gülümseyerek..
"İnanamıyorum ya cidden çok fenasınız."
Dedim gülüşümü katarak. "Ela sana bahsetmiş o kızdan, e az çok sen de anladın ne mal olduğunu onun. Kimse sevmez Esma'yı, sadece babası ile bizim babalarımızın holdingleri saygın bir iş ve ortaklık yapıyor diye onu da idare ediyoruz, ailelerimizin huzuru için. Hoş ben ailemi de sevmem ama olsun. Yani sonuç odaklı bakarsak her tarafın kârı için birbirimize katlanıyoruz. Bakma Esma bizi hiç sevmez o da Mert için bize katlanıyor. Ela sana bahsetmiş Mert konusundan da."
"Mert de bahsetti bana, zaten habire Mert ile baş başa kalmaya çalışıyor kaçmıyor benden. Ama benim ailemle onun ailesi herhangi bir iş ya da ortaklık içinde değil bu nedenle ben kimseyi idare etmek zorunda değilim."
"İşte ben de sana bundan bahsedecektim."
"Neyden?"
"Ben de senin yerinde olsam yaptığı en ufak hatada saldırırdım bu kıza, ama sinirlerine olabildiğin kadar hakim olmaya bak, çünkü bu o kadar da hafife alınıcak bir kız değil. Biz her daim senin arkandayız sen o yönden kendini rahat tut o tek ama biz hepimiz."
"Ay bunun babası ile annesi de çatlak ya üf!"
Dedi Ela sitem edercesine..
"Beni bu kadar çok sevdiğinizi gerçekten bilmiyordum çok teşekkür ederim."
"Yav biz öyle sevgimizi çok belli etmeyiz ama hepimiz her birimiz için canımızı bile veririz, senin için de öyle."
Dedi Arda bana göz kırparak.. O kadar mutluydum ki içeride oturan o sinsirella bile beni mutsuzlaştıramazdı..
Burak geldi kahkaha atarak..
" lan hahahahahahaa!!!! Olum içeride öyle bir manzara var ki gülmekten altıma işedim!!" Dedi gülmekten konuşmaya çalışarak..
Hepimiz bir anda birbirimize baktık ve mutfağın kapısına gittik, sessizce kapının pervazında durup salona baktık.. Ve karşımızda ki manzara hepimizin elleri ile ağzımızı kapatıp kahkaha atmamıza sebep oldu.. Ateş, Mert'e yakınlaşmaya çalışan Esma'yı görünce, Esma ile Mert'in arasına oturmuş, başını Mert'in omuzuna yaslamış ve sağ bacağını Mert'in bacağının üstüne koymuş, arkasını da yani kıçını Esma'ya dönmüş bir vaziyette oturuyordu. Aslında orumak değil bildiğiniz yatıyordu..
