Mert ile kayalıklarda uzunca bir süre oturduktan sonra kalkıp evin yolunu tuttuk.
Mert beni eve bıraktı.
"Geldik ufaklık.""İnmek istemiyorum desem inanır mısın?"
"İnanırım tabi ki. Kimse benim yanımdan ayrılmak istemez sonuçta."
Gamzelerini ortaya çıkarana kadar güldü Mert, beni de güldürmeyi başardı tabi ki.
"Yarın sergide kimin resmi sergilenecek görürsün Mert bey."
"Görürüz Afra hanım.
İddiayı unutma ama. O sergide benim resmim olacak.""Orasını yarın görücez."
Ikimiz de karşılıklı bir kahkaha attiktan sonra Mert bana yaklaştı.
Bana kısık kısık nefesler alarak yaklaşıyor.Ve dibimde bitişi..
Tarif edilemez o eşsiz an..
Mert'e kendimi çoktan kaptırmıştım.
Ben de ona yavaşça yaklaştım.Mert beni öpecek diye beklerken birden o masum dudaklarını yanağıma yapıştırdı.
Beni yine şaşırtmıştı.
"Neden öpmedin?"
"Çok istiyorsun anlaşılan."
Utançtan yüzüm itfaye gibi olmuştu.
Mert'ten bir kahkaha koptu."Utannca çok tatlı oluyorsun sevgilim."
"Meeert."
"Tamam tamam.
Neden öpmedim. Çünkü biraz özel olmasını istiyorum.
Her zaman hatırlanacak bir şey olsun.
İlkimiz en güzeli olsun.."Mert Uyumzular da ki Arda'ya bağladı iyice. Arda da her konuya ötürü anlamlı sözler söyleyen edebiyat aşığı bir çocuktu.
"Ben gidiyim o zaman amcamlar merak etmesin."
"Tamam sevgilim eve gir ben burdayım sen girene kadar. "
"Tamam."
Arabadan iner inmez koştura koştura eve gittim.
Kapıyı çaldım ve Deniz açtı.
İçeriye girdim. Mert arabasını döndürüyordu gitmek için.Salona doğru ilerledik ve amcam yine doktürmüştü.
"Hoşgeldin kızım tam zamanında geldin sofra da hazır hadi koş ellerini yıka da sofraya gel."
"Tamam amcacım."
Dedim ve koşup lavaboya gittim beş dakika sonra sofraya oturdum.
Yemeklerimizi yedik ve benle Deniz hemen odama çıktım.
Deniz tabi meraklı melahat soruyo."Hemen öt Afra hiç kaçarın yok nereye gittiniz?"
Şapşak mapşal ama çok seviyorum ben bu kızı yaaa.
Anlattım ben de her şeyi çok şaşırdı.
Benden çok mutlu oluyor benim halime her seferinde çok şanslı olduğumu söylüyor.
Belki Mert konusunda evet şanslıyım, ama sadece Mert konusunda ondan başka hiç bir şeyde şansım yok.Deniz ile erkenden yattık yarın büyük gün.
Ona hocaya verirken görürsün demiştim resmimi ama göremedi artık yarına kısmetmiş.~○~○~○~○~○~○~○~○~
8 saat sonra
~○~○~○~○~○~○~○~○~
Güneşin yaktığı cildimi yatakta sarstıktan sonra gözlerimi açtım ve aklıma ilk gelen şey sergi oldu.
Yataktan kalkıp hemen hazırlanmaya koyuldum bu gün biraz daha farklı olacaktım.
Bu gün sergi dolayısıyla ders işlenmeyecek ve serbest kıyafetle gidebilecektik.
Okulun yaptığı tüm resimler orada olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...