14.Bölüm: Uyan

2K 96 0
                                    

Mert ile odaya girdik.

Odanın kapısını arkamızdan kapattık ve yatağa doğru ilerledik.
Ben yatağa oturdum, Mert yatağa çoktan uzanmıştı ve ayaklarımı yorganın içine sokup bedenimi rahatlığa ve Mert'in kollarına bıraktım.

Mert bana sıkıcasına sardı üzerime merhamet ve sevgi yağdıran kollarını.
Bense bedenimi düğümledim ona.
Ona öyle bir dügümlendim ki ne kesilebilen ne çözülebilen.

"Rahat uyu Afra'm ben yanındayken kimse sana hiç bir şey yapamaz."

Biliyorum ki, sen beni hep korursun.

Mert'in üzerindeki siyah kısa kollu tişörte sarılmak istemiyorum.
Ben Mert'e sarılmak istiyorum.

"Biliyorum senin yanındayken bana bir şey olmaz.
Mert ben senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabi ki sevgilim ne istiyorsun şöyle bakalım."
"Seni.. Sana sarılmak istiyorum."
"Sanılıyorsun ya ufaklık."
"Hayır Mert ben sana sarılmıyorum. Üzerinde ki siyah tişörte sarılıyorum.
Rica etsem sana tamamen senliğinle sarılsam?"

Soru sorarcasına sordum. Mert bana afallamış bir şekilde bakıyordu beklemiyordu herhalde.

Yataktan yüzünde hiç bir duygu olmadan kalktı yavaşça üzerindeki tişörtü çıkardı ve beni tekrar sıcacık kollarına sardı.

İşte istediğim Mert'ti bu.
Onun kollarında hissetmek istediğim bu duyguydu.

Anlık tatlıca bir rüzgar esiyor ama üşütmüyor, yağmur yağıyor ama ıslatmıyor, gök gürlüyor ama sesi duyulmuyor..

İşte hissetmek istediklerimi hissettiren adamdı bu.

Mert ile ben o kadar huzurluyuz ki şu an, ne olursa olsun yerimden kımıldamayı düşünmüyorum.

Çünkü bu adamı seviyorum..

Boynumu yasladığım göğüsüne biraz daha bastırıp derin bir nefes aldım.
İşte duymak istediğim koku..

Mert'in kokusu..

Dünya'nın en güzel kokusundan bile güzel..
Ya tarifi yok aslında bu kokunun.
Ama seven insan, aşık olan insan, kalpleri bütünleşmiş insan anlar benim ne demek istediğimi..

Mert'ten histerik bir gülüş duydum.
Başımı hafifçe kaldırdım ve sordum.
"Ne oldu?"
"Hiç kokumu içine çekmek kadar güzel hiç bir şey yok. Yani anlayacağın şansıma gülüyorum. Bu kadar çok şansı olduğum için şükrediyorum."
"Neden şanslısın ki?"
Mert tekrar güldü ve burnunu burnuma değdirip sessizce söyledi.
"Sen varsın.
Yetmiyor mu?"
Utanmıştım, iddia ederim ki yüzüm yine domates tarlası gibi olmuştu.

"Utanınca kızaran yanaklarını öpesim geliyor Afra."

Tebessüm ettim ve
"Öpebilirsin o zaman."
Dedim.
Mert gülerek yanağıma kocaman içten bir öpücük bıraktı.

Gözlerimin aşağıya doğru çöken gücüne hüküm edemiyordum. Anladım ki uyku vakti Mert'e son kez söyledim.

"Mert benim çok uykum geldi, yani dayanamıyorum. Kendimi senin kollarına bırakıyorum ve uyuyorum.
Sakın yanımdan gitme. "

"Benim kollarımdayken güvendesin sevgilim ve seni asla bırakıp gitmem.
Sen uyanıncaya kadar buradayım için rahat olsun."

Mert'in içimi rahatlatan konuşmasından sonra daha fazla direnemediğm gözlerim bir anda kapanıverdi.

~○~○~○~○~○~○~○~
5 dakika sonra
~○~○~○~○~○~○~○~
Gozlerimi açtım ve uykumun üzerinden sadece beş dakika geçmişti ama nedenn?
Offfff.
Mert uyumuş, herkes uyumuş koskoca evde hiç bir tık yoktu.
Susamıştım ve su almak için aşağıya indim mutfağa.
Tezgahın üzerinde ki rafın kapağını kaldırıp içinden büyük bir su bardağı aldım.
Suyumu içtim ve tekrar aşağıya inmemek için bardağı tekrar doldurdum. Odaya doğru gitmek için merdivenlere doğru yöneldim ve o sırada arkamdan ses geldi.

Bir saniye bu o günkü sesin aynısıydı.
Arkama bakmadan bardağı elimden atıp koşturarak Mert'in yanına koştum.
Ama Mert yatakta yoktu nereye gitti bu böyle.
Hemen arkamdan kapıyı hunharca kilitledim ve arkam dönük bir şekilde geriye doğru yürümeye başladım.
Çok korkuyordum Mert'e ihtiyacım olduğu zaman tam zamanı.

Bir anda yatağa düştüm ve o ses yatağın arkasından bana sesleniyordu.
Tamam ben artık korkudan gebereceğim herhalde.
Bu sefer ses tam olarak ensemde ötüyordu ve bana çok korkutucu bir ton ile fısıldadı.

"Korkak. "

Ve çığlığı bastım.
"Meeeeertt, Meeeeeert"
Bir saniye biri beni dürtüyordu.
Allah'ım lütfen bu bir rüya olsun.

Ve gözlerimi derin nefeslerle açtım.
Ağlıyorum korkudan, vücudumda ki teri söylemiyorum bile.
Yatakta oturur bir biçim aldığımda fark ettim ki Mert beni uyandırmaya çalışıyordu.

Bana hala bağırıyordu.
"Afraa, Afraa uyan. Afra kâbus görüyorsun uyan!!"
Uyandığımın farkındaydım ama hala kendime gelememiştim.

Mert'e baktım ve çığlık ataraktan gecenin karanlığında Mert'in beyaz kanatlarına sarıldım.
Ne hıçkırıklarım susuyordu ne de gözlerimde ki korku..

Mert beni sıkıca kavradı ve başımı okşayarak

"Şşşş, sakin ol sevgilim, sakin ol. Kâbus gördün sakin ol.
Ben buradayım bak ben seninleyim hiç bir yere gitmedim."

"Mert geldi. O..o şey yine...yine geldi. Bana yine korkak dedi hem de çok yakınımdan.
Mert bir şey yap ben hep bu kâbuslar ile uyanmak istemiyorum."

"Tamam sevgilim sen korkma hadi gel şimdi her şeyi unut ve tekrar uyu başka bir rüya göreceksin şimdi, güzel bir rüya. "

"Peki."
Dedikten sonra Mert'e sımsıkı sarılıp tekrar uyudum.

Ya benim bütünleştiğim tek bir şey var o da Mert..

Ben bu adamlayken hiç olmadığım kadar huzurlu ve mutluyum, güvendeyim. Onun benliğine sarılıp uyumak kadar eşsiz bir şey yok..

Bu bölüm buraya kadar canlar 1 ya da 2 güne yeni bölüm gelecek.
Ya ben Mert ile Afra'nın aşkına aşığım yaa.

Evet benim yaptığım karakterler, ama nedensiz bir şekilde hoşuma gidiyorlar. İlerki bölümlerde daha çok göreceksiniz Mert ile Afra aşkı neymiş.

Ben size söylemiştim bu hikayede size her türlü duyguyu hissettireceğimi..😊😊

Daha neler olduğunu duysak dudişleriniz uçuklar aşkların ama ben size zarar gelmesini istemem.

Allah korusun. 🌹

Begenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Karpuzun yanında giden peynirlerim benim. Sizin beğenilerinize ve yorumlarınıza ihtiyacım var lütfen biraz yardımcı olunuz..

Şimdiden teşekkürler.. 🌹🍉

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin