Sırlarla dolu bir ev ve içinde de merakla bekleyen esir edilmiş bir insan. Gün ağarken ilk ışıklarını yeryüzüne düşürmüşken sarı gezegen, Murat'ın ne zaman gelip bana her şeyi anlatacağını merakla bekliyordum.
Ben doğan sarı gezegeni izlerken birden aşağıdan bir ses geldi ve Murat'ın uyandığı düşüncesi hemen bende ampul yaktı.
merdiven seslerini duyunca ayak seslerinin bir sonraki istikameti benim içinde bulunduğum oda olacağına yemin edebilirdim. Evet tam da tahmin ettiğim gibi odanın kapısının kilidine anahtar sokuldu ve ben hemen uyuma numarasına geçiş yaptım.
İçeriye Murat girdi ve kapıyı tekrardan kapattı yavaşça yürüdü ve baş ucumda ki komidine bir tepsi koydu yüksek ihtimalle kahvaltı geçirdi zaten. Durdu ve,
''Bak sen bu numara işini yapamıyorsun, bence vazgeçsen artık bundan he ne dersin?''
gözlerimi açtım ve öfleyerek arkamı dönüp doğruldum ve yatakta oturur vaziyet aldım.
''kahvaltı yap.''
dedi ve yine dünkü yerine oturdu bacak bacak üstüne atıp. Bu ne denli bi ego?
''istemiyorum.''
gözlerini yine ex aşkı parkelere dikmişti. Yüzüme bile bakmadan tekrar etti.
''kahvaltı yap.''
''istemiyorum.''
''sana isteğini sormadım.''
''yiyecek olan benim ama.''
başını kaldırdı ve hafif sinirli bir şekilde gözlerime bakarak eğer biraz daha ısrar edersem iyi olmayacağını anlatabiliyordu.
''pekala. Zehirli olup olmadığını nereden anlayacağım?''
sağ eli ile ıslık çaldı ve iki saniye içinde odaya hızlı garip seslerle bir köpek geldi. Evde köpek olduğunu bilmiyordum ya da neden havlamadı ki bu hayvan? Köpek bu sonuçta havlar hırlar en azından hiç birini yapmıyorsa da evde gezinirken ses çıkarır.
köpek geldi ve Murat'ın hemen yanına çömdü. Murat eli ile tepsideki yemekten bir parça alıp köpeğine verdi.
''Dostuma da kıyacak halim yok gördüğün gibi. ''
Köpek geri gitti ve; ''Afiyet olsun.'' dedi.
Çok da acıkmıştım aslında bu öldürmese gururum beni açlıktan öldürecekti. Tepsiyi önüme aldım ve kahvaltı etmeye başladım.
''Sen de yesene.'' dedim Murat'a hala gözleri zavallı parkelerdeyken.
''afiyet olsun.'' diye inat eder gibi dedi. Gururlu bi insan zaten de bi kızın karşısında yemek yemem gururu yapmasına gerek yok. Bu gurura girmez. Kendine işkenceye girer.
''Bak Murat tamam anlıyorum Mert'e ve onun ailesine karşı bir kırgınlığın var intikam almak istiyorsun ama aç kalarak kendine işkence edersin Mert' veya ailesine değil. Lütfen şimdi yemek yer misin?''
Murat herhangi bir insan olsaydı belki asla onu ikna etmeye çalışmazdım bile ama o Mert'in değer verdiği bir insan ve eminim ki Mert'in Murat'a karşı bir kızgınlığı öfkesi veya siniri yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...