''Afraaa hadi uyan kahvaltı hazır!!!''
Kapıdan gelen bağırışları duyduğum da gözlerimi araladım ve yüzüme vuran güneş ışınlarına aldırış etmeden gözlerimi ovuşturup arkamı yavaşça döndüğümde Mert'i görünce büyük bir telaş ettim.
''Bak giriyorum!!''
''eeee uyandım canım geliyorum üstümü giyinip!''
''tamam çabuk ol bugün kurs açılıyo kahvaltıdan sonra baleye gidicez!''
''tamam canım!''
Deniz kapıdan uzaklaşınca ayak seslerini dinledim ve uzaklaştığına emin olana kadar Mert'i uyandırmadım.
Uzaklaştığına emin olduğumda hemen Mert'i hedef aldım.''Mert, Mert kalk sevgilim hadi Deniz kahvaltıya çağırıyor.''
''Ben yemesem sevgilim biraz daha uyusam?''
''Mert sen zaten yemiyceksin senin şu an hemen gitmen gerekiyor senin burada olduğunu bilmiyorlar.''
Mert gözlerini açtı ve bana baktı.
''Doğru ya benim burada olduğumu bilmiyorlardı.''
''Hadi kalk hemen.''
''Oh be sonunda seninle güzel bir sabaha uyanabildim.''
''Ben de bundan çok mutluyum sevgilim ama şu an gerçekten gitmen lazım amcam aşağıda beni bekliyor.''
''seninle birazcık da olsa şu an sarılmayı çok isterdim ama vaktimiz yok dimi?''
''maalesef, ama borcum olsun olur mu?''
''tamam ama fazlasıyla alırım.''
''peki tamam hadi.''
Güzelce gülümseyerek başladığımız bu sabaha çok şükür ettik. Mert hemen kalktı ve tekrardan balkona yöneldi.
''Seni seviyorum ufaklık.''
''ben de seni.''
yanağımı öptü ve aşağıya indi ben de hemen ardından üzerimi giyinip aşağıya kahvaltıya indim.
''Güüüünaaaydııııınnn!!!''
''Günaydın güzel kızım bu sabah çok neşelisiniz bakıyorum iki kardeş.''
''öyleyiz Vallaha babacım uzun zaman sonra yüzeye çıkmış gibi hissediyoruz kendimizi onun için çok mutluyuz.''
''Oh be güzel yavrularım o kadar mutluyum ki şükürler olsun RABB'ime bana sizleri tekrardan kavuşturdu. Ama bir daha sizleri asla yalnız bırakmıycam. Özellikle sizlersiz bir daha asla iş seyahatine çıkmak yok.''
''babaa o kadar da abartma ya biz idare ederiz.''
''evet evet amcacım sen gönül rahatlıı ile işine gidebilirsin yeter ki bizi o sıkıcı ve uyku getiren seyahatlerine ve toplantılarına götürme.''
Sofrada güzel kahkahalar kopuyordu ve amcam son lokmasını da ağzına ttıktan sonra ağzını sildi ve sofradan kalkarak,
''Çok güzel bir sabah ve kahvaltıydı bu iki güzel hanım efendi bana kahvaltıda eşlik ettiği için çok teşekkür ediyorum ve çok sıkıcı bir toplantım olduğu aklıma geldiği için izninizle kalkıyorum küçük hanımlar.''
Birbirimize bakarak kıkırdadık.
''İyi toplantılar amcacım.''
''Görüşürüz babacım.''
Amcam ayakkabılarını giyinip evden çıktı biz de Deniz ile masada tek kaldık.
''Bugün ne yapıcaksın Afo.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...