"anlat bakalım ben hazırım duyucaklarıma.."
Mert hiç içeri girmeden hemen benimle birlikte dışarıya geri çıktı ve bahçede dolanmaya başladık..
O sırada bana amcamla arasında geçen konuşmadan bahsetmeye başladı..
Tüm merakımı Mert'in üzerine nüfuz ettiğim zaman içimde nedensiz bir şekilde duyacak olduklarından dolayı bir ateş yanmaya başladı.."Afra, önce beni sonuna kadar dinleyip lafımı bölmeyeceğine söz ver.."
"söz Mert, hadi.."
"amcan tehdit ediliyor.."
Gözlerimi kocaman ifadelerle açtım ve onun gözlerine yüksek dozda şaşkınlıkla bakıyordum..
"se..sen ne diyorsun?"
"bulacağım ama.."
"Mert kim ediyo? Neden ediyo? Söylemedi mi?"
"hayır söylemedi, ama bana işaret verdi.."
"ne işareti?"
"evde yoktu ben de holdinge gittim.. Odasına girince ürperti ve korku kapladı bedenini gülümseyip sarıldı ama bu onun soğuk terlerini dökmesine ve şaşkınlığını gizlemesine engel değildi.. Konuşmak istediğimi söylediğimde vaktim yok dedi ve eline bir kağıt alıp üzerine "aşağıda ki kafede bekle." yazıyordu.. Kafeye gittim bir kaç dakika sonra geldi yanında telefonu falan hiç bir şeyi yoktu..
Bana yardım et, dedi. Afalladım önce hiç bir şey anlamadım ama sonra her şey ortaya çıktı.. "" neymiş peki? "
"Adını vermedi ama tehdit edildiğini ve eğer işin içinden çıkmazsa hepimize zarar geleceğini söyledi, bana da ve çocuklara da.."
''Benim amcamı görmem lazım.''
''Hayır henüz değil, ortalığı karıştırmaya gerek yok ufaklık.''
''Mert sen ne söylediğinin farkında mısın? ben amcamı görmeden biz bu işin içinden nasıl çıkacağız çocuklara söylemeli miyiz onu da bilmiyorum.''
''senin bu süreçte yapman gereken ne biliyor musun ufaklık?''
''ne?'' dercesine bakış attım ,Mert iki eli ile beni kollarımdan tutarken.
''sadece ama sadece burada evde eğlenceli günler geçirmek. bolca vaktin var ve tadını çıkarmak, anladın mı beni ufaklık?''
''Hep böyle diyorsun ama.''
''hep bunu yapman gerekiyor ama''
gözlerimiz birbirine bakıyordu ve ikimizde aynı anda gülmeye başladık..
''hadi içeri girelim esiyor.''
dedi ve eve doğru yürümeye başladık içeri girdiğimizde salonda kıyamet kopuyordu. Nedenini anlamadığımız bir şekilde gelen bağırışlara doğru koştuk Mert ile bir de ne görelim dersiniz? Salonun ortasında kocaman bir Esma faciası var ve onunla tartışan canım kuzenim Deniz.
''hey hey hey ne oluyor burada?''
diye hemen aralarına atıldım koşarak Mert de bana arkamdan eşlik ediyordu.
''Haa bakın burada kimler varmış ben de diyordum kadro eksik.''
''Ne saçmalıyorsun sen Esma ağzını topla. Hem sen ne ara girdin bu eve ya? Hiç utanmıyor musun sürekli zırt pırt aile evine ve istenmediğin yere girip çıkmaya?''
Esma kocaman bir kahkaha attı anlamsızca ve ardından vızıldadı.
''Aile evi mi? ben neden göremiyorum o aileyi acaba? sen önce şu cazgır arkadaşını çek karşımdan istersen hemen bağırmaya başladı. ya Mert sana ne oldu böyle alt tarafı bir kaç yıl görüşmedik ne kalitesiz insanlar almışsın hayatına.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...