Umarım beğenirsiniz ve lütfen beğenmeyi unutmayın yorum yapmayı da sizlerin fikirleri benim için çok önemli şerbetli ekmek kadayıflarım..
😚😚 🍁🍁🍁Artık tamamen bir uyumsuzdum.
Mert ve grupta ki tüm herkes çok sevinmişti buna.
Mert beni dün gece evime bıraktı ve gitti.
Bu gün Mert ile buluşmak için erkenden kalktım ve hazırlanıyorum.Uyumsuzlar ile kahvaltı yapacaktık.
Saat 09:00 korna sesini duydum ve Mert'in geldiğini anladım hemen ayakkabılarımı giyinip çıktım.
Üstümde siyah bir kot üzerinde ise beyaz V yaka bir tişört vardı, ha bir de siyah kot ceket.Günlük rutin giysilerim bunlar benim ama bu gün kendimi daha bir garip hissettim.
Daha özenilmiş gibi..
Herhalde Mert'in üzerime verdiği etkiydi bu.Mert bana çok garip hissettiren bir canavar.
Kendimi hissetmiyorum onun yanında.
Üzerimde morfin etkisi yapıyor..Arabaya bindim ve Mert'in ani tepkisi karşısında dona kaldım.
"Sevgilimmm.."
Dedi ve aniden boynuma atladı boynumdan, saçlarımdan milyonlarca kez öptü."Ne oldu Mert?"
"Hiç sevgilim sadece seni çok özledim ve dünden sonra aklım sende kaldı."
"İyiyim ben sevgilim dün dünde kaldı.
Ben geleceğe bakarım ve şu anın tadını çıkartmak istiyorum. Yani seninle olduğum anın. "Mert gözlerime bakarken gözleri parlıyordu.
"Hadi gidelim o zaman sevgilim."Dedi ve kontağı çevirir çevirmez gaza yüklendi.
~○~○~○~○~○~○~○~○~
15 dakika sonra
~○~○~○~○~○~○~○~○~
Uyumsuzlara vardık ve o görkemli eve doğru ilerleyip zile bastık.
Bu sefer kapıyı açan kişi Ela değildi.
Burak'tı.
"Hoş geldiniz bay ve bayan Uyumsuz.
Ela da tam çaylar döküyordu zamanında geldiniz. "Burak yaa hiç değişmiyor.
Değişmesin de zaten biz onu böyle seviyoruz."Günaydın Burak."
"Günaydın deli yürek."
"Burak sen neden bana deli yürek diyorsun?"
"Çünkü sen tam bir delisin.
Ancak bir deli uyumsuzların sınavına girmek için inat eder ve tutturur."Kahkaha attık ve salona doğru ilerledik.
Karşımda kocaman siyah bir oval masa ve her bir yanı dolu olan bir masa duruyordu.
Gözlerim fal taşı gibi açık kalmıştı.
Mert halimi gördü anlaşılan bir kahkaha patlattı."Sevgilim neden masaya öyle bakıyorsun?"
"Şey..Mert..bu..bu yemekler çok değil mi masa kocaman zaten kim yiyecek bütün bunları?"
Mert tekrar bir kahkaha attı ve"Arkana bak sevgilim ne görüyorsun?"
Dedi hemen arkamı döndüm ve karşımda Burak duruyordu.Burak bana ben Burağa bakıyordum.
Burak tek kaşını kaldırdı ve Mert'e döndüm.
"Haklısın sevgilim bu sofrada ki hiç bir şey çöpe girmez."Dedim ve karşılıklı gülüştükten sonra Mert belimden tutup beni masaya doğru götürdü ve yan yana oturduk.
Ela da çaylarla birlikte gelince kahvaltıya başladık.
~○~○~○~○~○~○~
25 dakika sonra
~○~○~○~○~○~○~
Inanamıyorum daha fazla midem kaldırmayacak sanırım. Herkes tıka basa doymuşken Burak hala ekmek arası yapmaya çalışıyordu.
Bu çocuk nasıl bu kadar zayıftı ben anlamıyorum onun yediklerin ben yeseydim hastanelik olmuştum çoktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...