18.Bölüm: Akşam Yemeği

2K 93 12
                                    

Kulağımda vızıldayan sivrisinek sayesinde uyanmak berbat bir şey.

Yani alarıma bile razıyım.

Deniz bacağını üstüme atmıs uyuyor, bir de horluyor. Ne bu kızda ki horlama. Deniz horlamazdı.

"Deniiiz, Deniiiz hadi kalk okula gitmeliyiz."

"Taam taam sen giyin ben geliğhıjsnsknxjdnz."

"Ne?
Ya Deniiiz, ne dediğin anlaşılmıyor kalk giyin işte. Tamam sabahçı olsak neyse diyeceğim ama öğlenciyiz be kuzen hayvan gibi yatıyorsun. Kaldır koca poponu hadi."

Bana dayanamayan Deniz yataktan kalkar, tuvalete gider, üstünü giyinir ve kahvaltıya iner.
İşte bu.. hahaaa..

"Günaydın amcacım."

"Günaydın kızlar."

"Ellerine sağlık amcacım. "

"Afiyet olsun. Afra sana bir şey sorucam kızım."

"Sor amca."

"Mert ne zaman geliyor yemeğe?"

"Bugün konuşacağız amcacım, ben ona göre sana haber veririm."

"Tamam kızım."
~○~○~○~○~○~○~○~○~○~
15 dakika sonra
~○~○~○~○~○~○~○~○~○~
"Hadi Deniz yaa bir ayakkabılarını giyinemedin geç kaldık."

"Geldim geldim."

"Aa amca sen nereye?"

"Sizinle."

"Bizimle mi?"

"Evet bugün sizi ben okula bırakacağım."

"İyi de neden?"

"İçimden geldi. Hem oradan da şirkete gideceğim."

"Hmm tamam. Ha bu arada şirketin tatili bitti mi?"

"Maalefes Afra'cığım. Hadi geçin arabaya."

Amcamın son sozü ile arabaya oturduk.
Yaklaşık bir yarım saat sonra okula vardık amcam okulun içine girmedi kapının önünden bıraktı ve gitti ben de Deniz ile birlikte sınıfa gittim.

Sınıf yine insan kaynıyordu.

Iyyy, kalabalıktan nefret ederim..

Deniz uk3e birlikte sıraya oturduk ve konuşmaya başladık.

"Afra çık çık çık!"

"Ne oldu? Nereye?"

"Tuvalete çok sıkıştım çık."

Deli yaa. Deniz koştura koştura tuvalete giderken sınıfa Mert'in girmesi ile karnıma sancılar girdi.
Yani artık alıştım bu sancılara onu görünce, bana yaklaşınca hep oluyor bunlar.
Hep heyecandan..

Mert sıraya oturdu.

"Günaydın sevgilim."

Deyip bana sarıldı.

"Günaydın."

Demek ile yetindim. Çünkü dünden sonra çok utanıyordum. Umarım hiç bir şey hatırlamaz. Amin..

"Şu anda utandığin için üstüne fazla gelmiyorum. Yoksa unuttum sanma dünkü konuyu seninle baş başa konuşucaz."

Ya bir de şu cümleleri kurarken dibime girmiyo mu, işte nabzim duruyo ve tansiyonum düşüyor.

Yutkundum ve pancar gibi olan yüzümü her ne kadar imkansız olsa da saklamaya çalıştım.

"Şeyy... Mert sen ne zaman müsait olursun yemek için?"

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin