Gözlerim çok aciyordu..
Ama bu benim umrumda bile degildi.
Mert..
O benim omuzumda ağlayarak uyuya kalmıştı.
Hem de hıçkıra hıçkıra.Uyumadan önce bana öyle bir söz soyledi ki, kalbime kocaman bir hançer sapladi.
~○~○~○~○~○~○~○~○~
Birkaç saat önce
~○~○~○~○~○~○~○~○~Omuzumda ağlayan Mert biraz dinlensin diye yatağa uzandık. Sonra ben onun saçını oksarken yavaş yavaş hıçkırık sesleri kesilmeye başladı.
Başımı biraz öne eğdim ona bakmak için ve gözlerinin baskısına dayanamayan Uyumsuz'u gördüm.Bulunduğumuz odanin hakimiyetini sessizlik eline almıştı çoktan.
Ve Uyumsuz'dan bi mırıldanma duydum."Afra."
Başımı öne doğru eğdim ve sessiz mirildanisina karşılık verdim.
"Efendim sevgilim."
"Benim annem olur musun ?"
Boğazıma kör düğüm olan şey her ne ise canımı çok acıtıyordu.
Ne nefes aldırıyordu, ne yutkundurabiliyordu, ne de konuşturabiliyordu.İste kalbime hançeri saplayan cümle buydu.
Bi kaç saniye sadece o pürüzsuz ve kusursuz yüzüne bakmak ile yetindim.
Sonrasinda ise o uzay gözlerini derinliklere tamamen kapatinca uykunun kucagina kapildigini anladim.
Ellerimi saçlarına götürdüm ..
"Ben zaten senin annenim Uyumsuz.
Sen bana bağlandığından beri, yani ilk gördüğün andan beri.
Seni ilk gördüğümde gozlerinden fark ettim bir yaninin eksik oldugunu.
Benim de bir yanım eksik, hatta iki yanım birden eksik."O uyurken bende yavasca bedenimi ondan ayiriyordum.
Yavasca kendimi çektim ve tam yataktan kalkacak iken Mert elimi tuttu."Gitme."
Önce saşkinlikla karşıladım sonrasinda ise
"Gitmem."
Dedim ve yataga geri dondup Mert'e tekrardan sımsıkı sarildim.
O da bana..~○~○~○~○~○~○~
2 saat sonra
~○~○~○~○~○~○~Uykusunu tamamen almış ve gözlerinin acisı gecmis, rahat bir sekilde gozlerimi tekrardan açtım.
Bir gunde kac kere uyuyup uyandim ben ?
Cama doğru donük bedenimi arkaya çevirdim ve Uyumsuz yoktu.Saat kacti ?
Tam karsimda duran kocaman duvarda asili olan saate gozlerimi cevirdim ve inanamiyorum, saat 14:45..Gozlerimi adeta yuvalarindan cikarcasina actim ve hemen yataktan fırlayıp usterimde ki pijamalari cikarip pantolonumu ve kazagimi giyip asagiya indim.
Salondan gelen sesler ile asagiya inmem bir oldu. Sofrada eglence vardi anlasilan.
Merdivenlerden inerken herzaman ki gibi yemek tıkınan Burak beni görünce bağırdı."Oooo Bayan Uyumsuz !!"
Elinde ki agzina tikmaya çalıştığı ekmeği bir anda masaya bıraktı ve sandalyesini geriye iterek yerinden kalkıp hemen merdivenlerin başına geldi.
Son basamaga geldiğimde Burak eli havada hazir bekliyordu.
Son basamakta durdum veee"Matmazell, masanıza kadar eşlik etmeme izin verin lutfen."
"Tabi ki."
Gülerek söyledim ve ardından Burağa elimi uzattım.
O elimi kavradı ve son basamağıda indikten sonra masaya kadar bu şekilde gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...