Arabaya bindik ve Mert üzerinde ki gerginligi koruyordu. Cok fazla sabirlilik gosteremeden carladım.
"Neden eve girdiğimizden beri yüzün düşük Mert.?"
"Yooo değil."
Bunu soylerken yüzünde ki o öfke dolu bakışı görebiliyordum ama bana bakmiyordu yola bakiyordu, Mert'in bu yersiz ofkesini anlayamamıstım.
"Mert oraya ne yazdin da kasanin kapisi acildi?"
Cevap vermedi.. ve ben israr etsem yuksek ihtimalle kavga çıkacaktı. Ama ben sordugum bir sorunun cevabini almadan asla pes etmem.
"Mert oraya ne yazdin dedim."
Yine sustu.
Puslu, karanlık gozleriyle o yolu delip geciyordu adeta.Israrciydim..
"Mert dedim!!"
Bu sefer bayağı carlamış olacaktim ki Mert bana bagırarak karşılik verdi.
"Sen karisma Afra!!"
"Ne demek sen karisma yaa. Benim basima bur sey gelse ve sen sorsan ben sana 'sen karisma Mert.' desem sen ne yapardin."
"Sacmalama tabi ki de senin canini sıkan seyi bulurdum ve ona bedelini ödetirdim."
"O zaman biraz empati yap. Çünkü kırıcı oluyorsun."
Deyip önüme döndüm ve ellerimi göğüsümün altında bağladım.
Kaşlarımı cattim ve yola diktim gozlerimi.Mert'in pismanligi derin derin nefes alip verisinden sakin olmaya calistigi belliydi.
Bir kac saniye sonra tekrardan derin bir nefes aldi ve verdi sonra elini bagladıgım ellerime getirdi ve
"Özür dilerim sana bagirdiğım icin, ama bana biraz zaman ver sevgilim lutfen su oyun denen sacmalik bitisn sonra ne dinlemek istersen anlaticam sana söz veriyorum sevgilim."
Dedi ve elimin uzerine koyduğu elini boynuma atarak beni kendine cekip alnima zarif bir buse kondurdu.
Bir kac saniye sonra Mert'in telefonu çaldı ve arayan kişi Ateş'di.
Mert araba kullandıgı icin telefonu ben actim.
Ateşin soylediklerini onaylarcasina kafami salladim ve tamam deyip telefonu kapadım."Ateş dedi ki: son bir görev kaldı son isareti de aldiktan sonra gelen telefon numarasini arayip odulumuzu alabilecegiz. Eve gidiyoruz. Dedi."
"Hayir, son gorevi tamamlayacagiz ama o gelen numarayi falan asla aramayacagiz eger cok tatil istiyorsaniz hep birlikte gideriz biz işin eğlencesi için bu oyunu oynuyoruz biz istesek tatile gidemiyor muyuz o numara aranmayacaka o kadar."
"Peki."
Mert'e gercekten bir seyler olmustu umarim su oyun cabucak biter de eski sevgilime geri kavusurum.
Uyumsuzlarin evine vardik ve Mert eve girer girmez hemen atölyesine gitti herkee Mert'in arkasindan bakiyordu.
"Bu yürüyüş hiç hayra alamet değil baylar bayanlar."
Burak haklıydı.
Millet koltuga yayilirken ben Mert'in arkasindan gittim.Giderken ofke sinir ve nefret barindiran bir kapi sesi duydum. Bu Mert'in atölyesinin kapisinin sesiydi. Mert cok sinirlenmisti.
Ofkesine yenik dusup bir sey yapmamasi icin hızlı adımlarla onun yanina gittim.
Kapisini yavasca actim ve herseyi yerli yerinde görünce icime su serpildi.Mert neredeydi?
Yavas, soluksuz ve korkak adimlarla içeriye girdim. Gozlerimle ariyordum Mert'i iceride.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...