"hadi kuzum Ankar bize olay ne zaman oldu be neden oldu ve ayrıca neden buradasınız?"
Soran Bensu ile Ela'ya cevabım gecikmedi..
"ya biz dün geldik buraya Uyumsuz Bey getirmiş bizi, sanki benim onayını aldı."
"Bi..bi saniye. Getirmiş derken, sen neredeydin buraya gelirken?"
Cümlemi meraklıca yanıtladı Bensu, Ela da ona eşlik etti.
"hakikaten güzelim, sen neredeydin ki, ya bir saniye her şey çok karıştı daha başlamadan.
Şimdi siz buraya gelirken senin haberin yoktu, E büyük ihtimalle ya uyuyordun ya da baygın bu duruma göre dimi?""aynen, ben yolun ortasında uyumuşum. Ya ben Uyumsuzların köşküne götürür beni diye tahmin etmiştim ama gözümü Bi açtığımda yıkar ki odada uyuyordum işte.."
"III Afracığım lafını kesiyorum ama sen neden uyuyordun ki!"
"olay çok farklı kızlar. Her şey dün pederin yanında başladı."
"ooo peder mi bayılıyorum o adama çok bilgili filozof gibi, ben onu hep Bi filozof Einstein olarak gördüm.."
Cümlemin arasına cümlesini ekleyen Bensu anlaşılan pederi çok seviyordu..
"dün pederin yanındaydık işte sonra mert orada bir şeyler saçmaladı.."
"ne saçmaladı?"
Dedi Ela..
"ya bu dün sabah bizdeydi gecesi bizde kalmıştı sabah da hep birlikte kahvaltı yapıyorduk. Sonra amcama telefon geldi mutfağa gitti konuşmak için ardından da Mert gitti çat koymak için. Sonra Mert de amcam da bir solgun yüzle geldiler biz zaten Mert ile çok kalmadık son çayları da içip kalktık, sonra ardından pedere götürdü beni, Bi baktım pederin yanında diyo ki, sen Bi daha o eve gitmiyceksim ben olan her şeyi çözene kadar.
Dedim ne oldu söyle, söylemiyor.
Biz böyle bununla inatlaşa, inatlaşa gittik.
En sonunda söyledi ve dedi ki, amcan seni öldürmek istiyor.
O an var ya beynimden aşağıya kaynar sular döküldü.
Ne yapacağımı ya da ne diyeceğimi bilemedim.
Ben dedim amcamın böyle bir şey yapmayacağını ama dinletemedim..
Tuttu beni buraya getirdi gitmek istediğimi söyleyince. "" Afracığım işinize karışmak gibi olmasın ama Mert öyle söylemek için söylemez, yani amcanın ağzından böyle bir şey duymasa bu kadar ciddi bir şeyi macera için ortaya atmaz zaten, emin ol bir bildiği var ve seni korumak için buraya getirdiği belli. "
" eee dün ne oldu yani neden konuşmuyorsunuz? "
" işte orası tamamşyle benim salaklığım..
Ben dün uyandım aşağıya indim tabi Mert'e hala sinirliyim, bana muthiş bir sofra hazırlamış benim bile nutkum tutuldu sofrayı görünce, ondan sonra ısrar etti yiyin diye ben de sofraya oturdum sonra sofrada da bir konuşuldu bu olayın üzerine, sonra o beni dinlemeyince ben de sinirlendim ve öfkelendim. "" sen de sinirlenince gitmek istediğin için eve saydırdın."
"aynen öyle."
Beni bana tercüme eden Ela'nın da Bensu gibi yüzü düştü onlar da çok üzüldüler..
"şey canım, III evle ilgili tam olarak ne dedin biz ona göre kendini affettirmek yolları düşünelim senin için."
Dedi Bensu.
"ne önemi var ki kötü şeyler işte."
"var önemi olmaz mı şimdi bir kere söyleyip hemen özür dilediysen sorun yok affedilir ama çok ileri gittiysen vah halimize.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...