51. Bölüm: Kurtarıcım

415 41 7
                                    

Yüzümü yalayan bir şeyle gözlerimi araladığım da bunu Lexi olacağı ihtimalini çoktan düşünmüştüm.

''sana da günaydın kızım.'' diyerek  okşamaya başladım tüylerini. Arkamı döndüğümde Murat arkamda oturuyordu.

''Sen ne ara geldin ya korkuttun beni.''

''hiç gitmedim ki.''

''dün gece burada mıydın?''

''evet.''

''neden?''

''yine aynı şeyleri yaşama diye.''

''teşekkür ederim.''

''önemli değil.''

''hayır onun için değil.''

''ne için ?''

''hala merhametini koruduğun için.''

tebessüm etti. Bu sefer gözlerini hiç parkelerde görmedim hatta sürekli bendeydi.

''mühim olan merhameti korumak değil, onu yöneten şeyi sağlam tutmak.'' durdu ve,                       ''kalbi.'' diye ekledi.

''her neyse uyandığına göre artık gidebilirim. Birazdan kahvaltı getiricem.''

Lexi'ye döndü ve,

''o sana emanet kızım.'' dedi tebessüm etti ve gitti.

gitti ama bir şey unutmuştu, kapıyı kilitlemeyi. Murat çok zeki bir adam ve bence bunu bana bilerek yapıyor, bana güvenmek istiyor ve bu da onun bir testi bence. Güvenini belki de hayatı boyunca ilk defa kazanıyordu bunun için onu incitmemek için bu aklımdan geçen şeyi yapıp kaçmayacaktım. Herkesin bu hayatta güvene ihtiyacı vardır. Bence hayat Murat'a şans veriyor.

Odada Lexi ile birlikte kahvaltıyı bekledik. Yarım saat sonra Murat geldi odaya.

tepsiyi getirdi ve kucağıma koydu Lexi'nin de mama kabını getirdi o da yere indi ve yemeğe başladık.

''sen yine yedin galiba.''

''beni merak etme sen.''

''herkes merak edilir Murat, her insan düşünülür.''

''kaçmamışsın.''

gözlerini yerden alamıyordu.

''neden kaçıyım?''

''sana bir şans vermiştim bunu değerlendirmeliydin.''

''hadi diyelim ki buradan çıktım ya aşağıda ki kilitli kapıya gelince ne yapacaktım?''

''zeki bir kızsın Afra. Eğer zekanı çok daha fazla kullansaydın belki de şu anda burada olmazdın.''

''aslında biliyor musun bir yandan da burada olmaktan pişman değilim.''

Dalga geçer gibi sırıttı ve,                                                                                                                                                   ''neden?'' dedi.

''çünkü ben severim kalbi kırılan insanların kalbini tamir etmekte yardımcı olmayı.''

''o ne demek şimdi?''

''senin kalbini kırmışlar Murat, güvenin yok.  Sen beni aptal mı sandın da kaçıcam sandın. Sen bana güvenmek istiyorsun çünkü yoruldun, yoruldun artık tek başına mücadele etmekten. Yoruldun derdini dinleyeninin olmamasından. Ben eğer kaçsaydım, senin toparlanmaya yüz tutmuş kalbin tekrardan dağılıcaktı, güvenin yok olucaktı ve ''herkes aynı'' dediğin o sürece geri dönecektin ama sen de biliyorsun herkes aynı değil buna kendin de ikna olmak için elinden gelen her şeyi yapıyorsun.''

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin