''off ya yine mi alarm.''
oflaya puflaya gözlerimi açtım ve bulunduğum şekli bozmadan parlak sarı gezegeni izledim.
Dün gece olanların hala gerçek olduğuna inanamıyordum. Amcam resmen Mert'e evlenebileceğimizi söyledi.Bu mutlulukla bedenimi yataktan kaldırdım ve odamda ki lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve üstümü giyinip yatağımı topladım, birazda sade bir makyaj yaptıktan sonra aşağıya inmek için odamın kapısını açtım ve merdivenlerden aşağıya indim.
Amcam yine mutfakta olmalı, onun mutfağa girmesini çok seviyordum eli çok lezzetliydi. Mutfaktan gelen seslerle mutfağa gittim ve evet amcamı gördüm ocakta krep yapıyordu, ben de sessiz bir şekilde yavaşça arkasından yaklaştım ve boynuna atladım.
''amcam!!''
Amcam bana döndü alnımdan öptü ve sarıldı sonra krepleri yapmaya devam ederken ekledi,
''Günaydın prensesim, diğer prenses yok mu?''
''O uyuyan prenses amcacım biliyorsun.''
''bilmez miyim.''
amcamla karşılıklı mutfakta güldükten sonra ona kahvaltılıkları çıkarmada yardım ettim ve sofrayı kurduktan sonra Deniz'i uyandırmaya gittim.Odasına girdim ve hala karaya vurmuş balina gibi yatıyordu.
''ben perdeleri açıp güneşin tüm ışığını yüzüne yansıtıp sana bağırıyım da gör sen öküz gibi uyandırılmak nasıl bir duygu.''
Koşarak gidip perdeyi bir anda açtım ve üzerine zıplayıp deli gibi bağırdım.
''Uyanma vaktiii!!!, Uykuuuucuuuuu!!!''
'ya Afo oha be kuzen bu nasıl uyandırılış be.''
'' nasıl bir duyguymuş insanın böyle uyanması Deniz hanım he?''
''ama üstüne atlamamıştım.''
''atladıklarına say canım hadi kalk kahvaltı hazır. Aşağıda seni bekliyorum eğer bir saniye geç kalırsan affetmem giderim baleye ona göre.''
dedim gülerek tam Deniz'in yatağından kalkacak iken benim tatlı ama bir o kadar da afacan kardeşim canım kuzenim beni kolumdan tutup yatağa geri çekti.
''öyle kaçmak yok Afra hanım gel bakıyım sen buraya.''
Beni gülmekten katılana kadar gıdıkladı Deniz sonra zaten bizim sesimize amcam çıktı.
''ne oluyo bu güzel kahkahaların sebebi de ne böyle?''
''amca kurtar beni ALLAH rızası için lütfen!!''
''demek oyun oynuyorsunuz o zaman kuralla göre oynayalım he!''
diyip bizim üzerimize koşarak gelen amcam Deniz'i de beni de kollarının arasına alıp gıdıklamaya başladı.
Bunu bana küçüklüğümden beri kimse yapmamıştı daha önce hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum, en son beş yaşımda falandım herhalde bu gıdıklama oyununu oynarken.
Bizim sabah sabah gıdıklama ve gülmekten katılma fastımız bitince mükemmel kahvaltının ardından Deniz ile baleye gitmek için yola çıktık, amcam holdinge geçerken bizi de kursa bırakıverdi saolsun.
''teşekkürler amcacım.''
''teşekkürler babacım.''
''ne demek prenseslerim isterseniz bitince sizi alabilirim de ya da aldırtabilirim.''
''yok babacım gerek yok sağol biz Afra ile bir şeyler yaparız belki.''
''belki de Uyumsuzların evine gideriz amcacım sen bizi merak etme.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERAF
RomanceRuhu çalınmış bir insanın bedeni kaç yazar? Ölü gibi yaşamaktansa ölmeyi tercih eder bir insan. Ama ölemez. Çünkü onun ölmesine yasak koymuş biri var. Başında bir melek gibi o görmese de bekleyen biri var. O her şeyden umudunu yitirmiş, yaşamaktan...