53. Bölüm: Ellerin

370 33 3
                                    

4 yıllık ayrılığın acısını saatlerce çıkardıktan sonra herkes odalarına dağıldı. Mert ile odalarımıza çıktık ve beni yatırıp yorganı boğazıma kadar örtüp alnımı öptü.

''iyi geceler ufaklık.''

''nereye?''

''odama.''

''odana mı?''

''evet . Hani benim de bir odam vardı hatırlatırım.''

''bu gün de benle kalsan nolur ki?''

''zaten bugün de, bugün de diye diye ben odamın yolunu unuttum.''

ömür alan gamzelerini inci dişleri ile süslemişti karşımda, onu gören ben de ona eşlik etmekten onur ve gurur duydum.

Yataktan doğruldum oturur pozisyonu aldım ve Mert'in ellerini tuttum.

''Sevgilim iyi misin?''

''işte sana bu yüzden aşığım.''

ikimiz de tebessüm ettik.

''İyi değilim ve sanırım uzun bir süre daha iyi olamayacağım.''

''annen değil mi?''

''başkasının olması mümkün bile değil ki?''

Mert gözlerimin içine baka baka şunları söyledi.

''ya düşününce gerçekten garip geliyor, bir insan nasıl annesinden bu kadar çeker ki anlamıyorum. Hadi bırakır gider, ne biliyim bulur, eğer çocuğu istemezse görüşmek yine bırakır. Yani onu istemediğimi ve nefret ettiğimi bile bile sevdiklerimi elimden almaya çalışması benim sinir sistemim ile ruh sağlığımı oynatmama neden oluyor.''

bir yandan ellerini okşuyor diğer bir taraftan da onun uzay derinliğinde ki gözlerinde kayboluyordum.

''annenin yaptıklarını onaylamıyorum tabi ki de ama bence annen hasta sevgilim. Yanlış anlama sakın beni öyle tırlatma anlamında söylemedim. Tamamı ile kaybetme ve kazanamama korkusu, sevilmeme korkusu, istenmeme korkusu. Ve tabi ki de en büyük etken olan evlat hasreti. Tıpta bu hastalığın bir adı var,'' Adrenal Sorunlar'' diye. Yenilgi duygusu ve endişe etmek anlamına gelir.''

''o zaman hastaneye yatıralım Afra yoksa biz buna bir türlü durduramayacağız.''

Mert derin bir ''of'' çekti.

''Hadi kay da geliyim yanına, zaten gitmiycektim şaka yapmıştım ben seni tek bırakır mıyım he.''

bir an güldük ve keyfimiz yerine geldi. Yana kaydım ve Mert yorganın altına girdi yanıma. Bana sımsıkı sarıldı ve saçlarımı sevmeye başladı.

''Artık bütün olayları bitirmiş yeni ve olaysız bir sabaha uyanmak istiyorum. Seninle günümü nasıl geçireceğimi düşünmek istiyorum artık. Farkında mısın biz senle sevgili olduğumuz günden beri hep bi olay var.''

''Belki de evrenden sana bir mesaj vardır. ''Bırak bu kızı bu senin başına hep iş açar.'' demek istiyor belki evren sana.''

''bunu diyen evrende yaşamamayı tercih ediyorum.''

Uyumsuz'a döndüm yüzümü sevmeye başladı sağ eli ile. Burun burunaydık nefeslerimiz birbirine düğüm olmuştu.

''Unutma hırsa yenilmek yok.'' dedim fısıldayarak.

''Bu senin ellerinde ufaklık.''

''Neden bu koca yüreği benim ellerime atıp gidiyorsun ki? Ben nasıl başa çıkıcam kendimle?''

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin