32.Bölüm: Telefon

1K 57 12
                                    

Dün Deniz'e yakalanmamız Uyumsuzu az da olsa utandırmıştı.
Sabaha Deniz ile erkenden uyanıp kahvaltı hazırlamak için aşağıya inmiştik tabi o sırada amcam ile Mert horul horul uyuyorlardı.

"yalnız var ya Bi bu işi biliyoruz kuzen."

"aynen öyle."
Dedik kurduğumuz harikulade sofraya bakarken ellerimizi belimize koyup.

Ardından amcam arkamızda ki merdivenlerden bize bakıyordu.
Biz Drnzi ilr birlikte tam amcam ve Mert'i uyandırmaya gidrxdkken gördük amcamı.

"amcammm günaydınn!!"
Diye kocaman bağırarak Deniz ile birlikte merdivenlere koşup kovaman hem de en kocamanından sarıldık.

"günaydın kızlarım benim.
Ooooo benim canımın içleri bu kadar fizel kahvaltı mı hazırlamış bana. Çok güzel olmuş küçük ellerinize sağlık canlarım benim.."

"hadi babacım geçelim."

Dedi Deniz ve sofraya oturmak üzere merdivenlerden iniyorduk o sırada amcam:

"eeee Mert oğlum nerede?"
"aa o uyuyor amcacım ben onu uyandırmayı unuttum."

Amcam hoş bir kahkaha attı ve ekledi,
"tamam hadi git uyandır ailecek edelim kahvaltımızı."

Yüzümde kocaman gülücüklerle koşarak odama gittim Mert hala uyuyordu yüz üstü yatmıştı ve ellerini başında birleştirmiş suratı cama dönüktü.
Yavaşça ona yaklaştım ve yanına oturdum.
Tek yaptığım onu seyretmekti.

O, güneşin ışıklarının vuruşunun güzelliğini yüzünde gösteren tek güzellikti.

O eşsizdi,
o Uyumsuzdu.

Ondan hafif bir mırıltı duydum sessizce bir şeyler söylüyordu sanki yüzünde belli olmayan mimikler vardı.

"sevgilim.."
Dedim önce sessiz bir eda ile sonrasında ise bedenimi birazıcık daha yaklaştırdım ona,
Ardından yüzümün yüzüne yaklaştırdım yanağından öpmek için.

Tam yavaş yavaş yaklaşıyordum ki Uyumsuz bir anda gözlerini açtı ve bi anlık refleksle beni kolarımdan tutup yanına çekip yatırması bir oldu.

3 saniye önce oturuyordum şimdi ise Mert'in yanında yatıyordum.

Mert'in kolları arasında öylece kalakaldım. Ve ona şaşkın gözlerle bakakaldım.

Mert ise bana çok tuhaf bakıyordu korkunun içine sıkışmış bir çaresizlikle şaşkınca bakıyordu.

"ah senmiydin ufaklık, kusura bakma."

Dedi. O sırada sol kolu belimi kavramış ve sağ eli ile benim iki elimi kavramıştı tabi.

Üzerimde kocaman bi Uyumsuz vardı.

Çıplak vücudu vücuduma yapışmıştı.
Onunla hiç bu kadar yakın olduğumu hatırlamıyorum.
Ben hala olayın şokunu atlatamamış iken Mert bana hala "iyi misin?" dercesine bakıyordu, sonra bi anda olayın şokunu atlatıp,

"iyiyim ben...şeyy.."
Diyip kocaman yutkundum, hatta o kadar kocaman yutkunmuşum ki Mert yutkunmamın ardından suratıma bakıp güldü gamzelerini çıkarırcasına.

"ne o ufaklık bi şaşkınsın?"

"yoo sadece sürekli olarak uğradığım bi şekil değil bu."

Uyumsuz bi anda kocaman gülüşünü sergiledi ve bembeyaz dişlerini, ölmek istediğim gamzelerini ortaya çıkardı ve kafasını iki yana salladı gülerekten sonra bi anda o yumuşak ve pürüzsüz dudaklarını yapıştırdı dudaklarıma.

MERAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin