MERAF

31. Bölüm: Yakalandık

"Köfteler hazııııııırr!!!"

"of of offfff şu kokunun güzelliğine bak beee!"

Ela elinde kızartma tavası ile köfteleri masaya getirdi.
O sırada,

Ateş ile Burak telefondan Bi oyunun kurallarını okuyorlardı, Bensu kitap okuyordu ve Uyumsuz ile ben de koltukta uzanıyorduk, Uyumsuz bacaklarını uzatmıştı ben de onun üst bedenine sırtımı dayamış ve ayaklarımı uzatmış bir vaziyette yatıyordum. Uyumsuz'un sol kolunu boynumun ön kısmından geçirdim o da sağ elinde kumanda ile televizyonda dolanıyordu. Ben de kitap okuyordum, tabi Bi yandan da göz ucuyla da televizyona bakıyordum..

Ela ile Arda yine döktürmüştü. Bu ikisi mutfağa girince en az 10 kilo almadan o masadan kalkma ihtimaliniz yok..

"e hadi kalkın hazır herşey."

Dedi Ela ardından Burak Ateş ile birlikte ilgilendiği telefondan kalktı ve Bensu'ya bulaştı gider ayak.

"kız hatçe kalksana köfte kokusunu almıyor musun?"

"geliyorum geliyorum şu iki cümleyi de okuyayım."

"ne okuyorsun sen?"

"Telepati."

"o ne be?"

"telepati: düşünce gücüyle birşeyleri kontrol etmek. Yani senin yapamayacağın birşey çünkü düşünecek beynin yok."

Ateş, Arda ve Mert ortalığı kızıştırmak için hep bir ağızdan "ooooooooo.." diye bağırdılar.
Biz de tabi kahkaha ile gülüyorduk.

Uyumsuzlar ın köşkünde yine mutlu ve kahkahalı bir akşam daha İNŞAALLAH bundan sonra hep böyle olur..

Hep beraber sofraya oturduk.
Yuvarlak ve büyük sofraya.

"herkese afiyet olsun."

Dedim ve hep birlikte yemek yemeye başladık..

"sevgilim sana birşey diyebilir miyim?"

"tabi ki sevgilim söyle."

"şey yarın eve gidebilir miyiz amcam Bi hafta sonra geliyormuş ve Deniz'i de çok özledim.."

"tabi ki sevgilim, ben de sana amcanı soracaktım zaten, nereye gitti o?"

"iş seyahatine gitti ama nereye gittiğini unuttum."

"sorun değil sevgilim yarın gideriz."

Dedi ve kaldığımız yerden yemeğe devam ettik.

"ya şu Deniz'i bir ben göremedim. Afracığım kimmiş bakalım bu Deniz?"

Dedi Burak, araya hemen Bensu girdi ve,

" kısacası güzel mi, bana göre mi?" diye soruyor."

Sofrada yine kahkahalar..

"Deniz benim kuzenim Burak ve evet çok güzel bir kızdır."

Burak hemen Mert'e dönüp,

"gamzesine ekmekle sıyırdığım, ben de yarın sizinle gelsem mi he?"

"gel demeyi çok isterim Burak, ama Deniz'in zaten bi sevgilisi var."

Burak yüzünü düşürdü Arda da onu teselli etmeye çalıştı.

"olum üzülme ya olmadı ormancı ın kızını alırız sana."

Hepimiz kahkaha atmaya başladık Burak da dahil.
Sonra Burak asık suratını neşeli tavırla tekrardan devreye soktu ve ekledi.