Barnes | My Precious Gem 🌌

9

🌌

"Yüzbaşı'yla ne konuştun?"

İncelemekte olduğu bölge değerlendirmesinin açılı olduğu hologramın ardından tüm ilgisini kendisine doğrultmuş olan babasına bakan Leda parmaklarını hologramın üzerinde gezdirmeye başlamadan önce konuştu.

"Bir konu hakkında fikir almam gerekiyordu. Aynı konu hakkında senden de fikir alacağım. İşimi hallettikten hemen sonra."

"Hangi konu hakkında?" Şüpheci bir tavırla kızına yaklaştı. "Bir sorun mu var, kraliçem?"

"Hayır. Endişelenmeni gerektirecek bir durum söz konusu değil, baba."

"Pekâlâ... Sen öyle diyorsan."

Diye mırıldanarak bölge değerlendirmesine göz atmak için kızının yanına geçti. Yenilgiyi çabuk kabullenmiş gibi gözükebilirdi ancak doğrusu, kızına güveniyordu. Endişelenmesi gereken bir durumun olmadığını söylüyor ise bu doğrudur.

"Ne durumdayız?"

İşaret parmağıyla hareketlilikleri gösteren sarı noktayı işaret etti. Canavarların ilk belirdiği yer olan Bolivya'nın Madidi National Park'ı ani hava değişimleri ve doğal afetlere ev sahipliği yapmaya başlamıştı. Canavarların yarattığı kaos yeterli değilmiş gibi halkın bir de bu sorunlarla uğraşması gerekiyordu.

"Bölgeye on sekiz tane zırh yolladım. Savaş alanı koruma altına alındı. Belirli zamanlarda canavarlar ortaya çıkıp bir süre sonra yok oluyor. Bir tür araştırma yapıyorlar gibi. Daha büyük saldırı yapmaları muhtemel."

"Ölü sayısı?"

"İlk geldiklerinde 67 idi. Biz müdahele ettikten sonra sadece 9 yaralı çıktı."

Yakın zamanda çekilmiş bölge fotoğraflarına da bakarken mağdur olan halka hangi ihtiyaçları için yardım gönderebileceklerini konuştular.

"Bu olayın bir an önce sonuçlandırılması gerekiyor. O geyik kafalıya güvenmiyorum, kendi çözümümüzü yaratmalıyız."

Leda muzip bir tavırla babasına dönerken 'çözüm yaratma' kalıbını kullandığı için Ultron gibi kötü biten çözümleri hatırlatmak zorunda kaldı. Aynı zamanda şu an yaratılacak bir çözüm de yoktu. Leda elinin uzandığı her yerle bilgi alışverişi yapmış ancak araştırmaları onu sonuca ulaştıramamıştı. Bu da Tony'nin 'geyik kafalı' dediği Loki'ye muhtaç olduklarını göstermekteydi.

"Ön yargılı olma. Thor, Asgard'ın son geçirdiği savaşta Loki'nin epey yardımının dokunduğunu ve kardeşinin değiştiğini söyledi."

"New York saldırısını gerçekleştiren ve beni kuleden aşağıya atan birinden bahsediyoruz."

"Seni kuleden aşağıya yeniden atarsa; ben de onu stratosfer katmanından aşağıya atarım ve bilirsin, blöf yapmam ama bunların üzerinden yeterince zaman geçti."

"Onu tanımıyorsun, kraliçem."

"Bu nedenle ön yargılı değilim."

Tony tartışmayı devam ettirebilirdi çünkü Leda'nın Loki ile iletişim kurmak isteyeceğini biliyordu ve o geyik kafalıyla kızının aynı ortamda bulunmasına izin veremezdi fakat çalışma katına giren Rhodey, iki Stark'ın da susmasına sebep oldu. Birbirlerini selâmlarken yolda aldığı kahveleri çalışma masasına bırakan Rhodey ceketini çıkardı ve kahvelerine uzanan ikiliden alacağı tepkileri bekledi.

"Hadi ama!"

"Cidden mi?"

Tony'in kahve bardağında 'Tony Stank' yazarken Leda'nın bardağında 'Iron Queen' adı yer alıyordu. Tony, dostuna bunu komik mi bulduğunu sorarken Leda konuştu.