49

2.7K 240 144
                                    

🌌 

"Efendim!"

Siyah saçlı kadın, efendisine edindikleri bilgileri vermek için koştu. Endişesi büyüktü. Korkuyordu da. Eğer efendisine bağlılık yemini etmemiş olsa idi arkasına bile bakmaksızın topuklardı ancak şimdi ölümü beklemeye mecburdu. Bu nedenle yeminine boyun eğerek durdu. Terle kaplı alnına yapışan birkaç teli arkaya atarak saklandıkları üssü izleyen uydunun bulduklarını gösterdi.

"Sekiz tane boş Iron Queen zırhı bölgede keşif gezisi yaptı, efendim." Nefes almak için yanan ciğerlerine aldırış etmeden konuşmasını sürdürdü. "Yerimizi buldu."

"Hayır." Haberi aldığı ilk saniyelerin verdiği sersemlik eşliğinde fısıltı şeklinde konuşan Matthew Lcopre'un sesi yükseldi. "HAYIR."

Siyah saçlı kadın irkilerek geri adım attı. Ondan korkuyordu. Şu ana kadar başardıklarını başka birinin başaramayacağını biliyordu, korkusunun en büyük nedeni bu idi. Avengers ekibinin yarısını değil, tek bir üyesini alıkoymak sadece hayal olabilirdi ancak efendisi bunu başarmıştı. Yine de, ondan daha çok korktuğu bir isim mevcuttu. O da Leda Stark'tı.

"Bu kadar çabuk bulmamalıydı. Bulmamalı-"

"Ne yapacağız, efendim?" diye sordu. "Kaçacak mıyız?"

O an gözü dönen Matthew Lcopre kadının boynuna yapıştı. Zaten oldukça zayıf olan kadını havaya kaldırırken sarstı.

"O sürtükten kaçacağımı mı sanıyorsun? Sekiz sene boyunca yaptığım plânlara bunu dâhil etmediğimi mi sanıyorsun?!"

"Ö-Özür dilerim, efendim. Öyle demek iste-"

Matthew, kadını biraz daha sarstıktan sonra yere fırlattı. Steve Rogers'ın tutulduğu kapsüle çarpan siyah saçlı kadın başını tutarken titremesine engel olamıyordu.

"Kapa çeneni ve Bay Stark'ı getir."

Leda Stark, Matthew Lcopre'un Baffin adasında olduğuna dair ortaya attığı iddiayı kazandığını ilân ederek keşif gezisine gönderdiği zırhların buldukları ipuçlarını dosyaladı.

Yaşananlara bir nokta koymadan önce son hazırlıklar yapılıyor, plânın üzerinden defalarca geçiliyor ve silâhlar kontrol ediliyordu. Herkes hırslı, öfkeli ve heyecanlı; kısaca savaşa hazırdı ancak Leda ek olarak endişeliydi de ve bu duygu hiçbir zaman yoğun hissettiği bir duygu olmamış, ellerini şiddetli şekilde titretecek kadar etkisini göstermemişti... Keşif gezisinin sonlanmasını beklediği süre boyunca sekiz sene içinde neler yaptığını düşünmüştü. İcatlarını, katıldığı projeleri, ürettiği zırhlarını, güncellediği cihazlarını, yeniden yapılandırdığı sistemleri, başlattığı yardım kampanyalarını, şirketi büyütme çalışmalarını, babasıyla çıktığı tatilleri, tanıştığı insanları, kazandığı savaşları, dünyayı tehdit eden düşmanları, bitirdiği üniversiteleri, keşfettiği yeni bilgileri, ortaya attığı teorileri, çözdüğü formülleri, bilim dünyasına atlattığı çağları... Sekiz seneye sığdırdığı birbirinden farklı yüzlerce faaliyeti vardı. Düşünürken bile duraksama ihtiyacı duymuş, derin bir nefes almıştı. Hemen ardından Matthew Lcopre'un sekiz sene içinde neler yaptığını düşünmüştü. O sadece intikam plânı kurmuş, ruhunu bu duyguyla beslemişti. Kendisi farklı faaliyetler üzerinde yoğunlaşırken, o tek bir şey üzerinde yoğunlaşmıştı ve genel olarak uzun zaman boyunca tek konu üzerinde yoğunlaşmak insanı zirveye taşırdı çünkü o konu hakkında en ufak ayrıntıyı bilirdi.

Endişesinin sebebi de tam olarak buydu. Matthew sadece intikam konusuna odaklanmıştı. Her saldırıya ya da plânını bozacak tek bir etkiye tepki olacak saldırıyı tahmin edecek kadar bilgili olmalıydı.

Barnes | My Precious Gem 🌌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin