Barnes | My Precious Gem 🌌

60

🌌

[56. bölümden on bir ay sonra]

Leda Stark Barnes, sonunda işlerinin başına dönmenin verdiği rahatlığı yaşamak yerine kendisi yok iken oluşan karmaşıklığı çözmekle meşguldü.

Hattın ucunda ise olayı açıklamak isterken nefesi kesilen sekreteri Anastasia Wanhell vardı. Kısa bir tatil izini isteyen Pepper Potts'a yoğun çalışmalarından dolayı olumlu yanıt vermişti. Sekreteri olmadan elbette işine devam edebilirdi, hatta her şeyin daha iyi olacağına emindi ancak Pepper Potts giderken yerine Anastasia Wanhell'i almıştı. Harvard mezunu, çalışkan bir genç kızdı kendisi ama herkes gibi Leda Stark'ın çalışma prensiblerine ayak uydurmakta zorlanıyordu.

Leda, Anastasia'nın elinin ayağına dolaştığını çok iyi bilip sıkılmış olduğunu açıkça belli ederken biten dokuzuncu bardağı almaya gelen Dummy'i gördü. Bardağı kaldırdığında Riri Williams ile tasarladığı Iron Heart zırhının taslağı üzerindeki kahve lekeleri fark etti. Gözlerini kısıp lekeyi yok edebilirmişçesine bakarken kulağında yankılanan kağıt hışırtılarını dinliyordu.

"Efendim, Massachusetts Institute of Technology profesörlerinden gelen ortak mektupta ortaya attığınız yeni Dalga - Parçacıklı İkililiği teorinizi kabul etmeyeceklerini belirtmişler. Bu teorinizin konuyu araştıran onlarca köklü bilim insanının görüşünü hiçe saydığınızdan dolayı geçersiz olduğunu, geçmişe saygısızlık olarak adlandırılacağını yazmışlar."

"M.I.T. profesörlerinin fikirlerini umursayacak biri gibi mi duruyorum?! İkisinin de aynı anda olamayacağını söyleyen Kopenhag yorumunu benimseyen bir topluluk için zamanımı harcayamam. Dünya değişti. Elimizde evreni tanımamız için başka alternetifler oluştu. Geçmişte var olan kanunlar ve teoriler de yerini yenilerine bırakmak zorunda."

"A-Anladım, efendim." Kesinlikle anlamamıştı. "O hâlde cevabımız nasıl olacak?"

"M.I.T. profesörlerine çalışmalarımı görmek için randevu almalarını söyle. Eğer canım isterse onlara unutamayacakları bir gösteri-"

"Hey." Çalışma odasına giren Tony Stark elinde tuttuğu küçük karton kutuyu masaya bırakarak kızına ilerledi. "Ne olmuş M.I.T. profesörlerine?"

Saçlarına dokunan nazik dudakların verdiği his ile meşguliyetinin yarattığı yorgunluk bedenini terk etmiş gibi huzurla doldu. Teşekkür niteliğinde, karşılık olarak babasının batan sakallarını umursamadan yanağına her daim olduğu gibi sulu bir öpücük kondurdu.

"Yeni Dalga - Parçacıklı İkililiği teorimi red etmişler. Gerçekten böylesine gelişmiş bir yerde çalışırken nasıl bu kadar geri kafalı olduklarına anlam veremiyorum. Geçen ay M.I.T. öğrencilerine verdiğim konferanstan fazlasıyla zevk aldım ve şimdi düşünüyorum da, yeni teorilere açık olmayan bu insanların gelecek kuşağın değerli zihinlerine neler yüklediğini merak etmeye başladım."

"Yapma." Oyuncu tavrıyla güldü, Tony. "Ben oradan mezun oldum. Profesörler düşündüğün kadar geri kafalı değil, kraliçem."

"Senin mezun olduğun zamanla şimdiki zaman arasında çok fark var, baba. Eminim seni eğiten profesörlerin hepsi ölmüştür!"

"Ne demek bu? Bana yaşlı mı diyorsun? Jarvis, kızım bana yaşlı mı diyor? Ha?"

"Hayır. Hayır! Ben profesörlerden bahsediyorum. Bilirsin, o ünvanı almak için belirli bir yaşa gelme-"

"Sen de o ünvana sahipsin. Sakın lafı değiştirmeye çalışma, çocuk."

"Hayır- ah." Kraliçeden çocuğa uzun zamandır düşmemiş olan Leda güldü. "Tamam ama ben mükemmel bir istisnayım. Aynı şey değil. Hem hâlâ benim karizmatik ve yakışıklı babamsın. Asla öyle bir imâda bile bulunmam!"