Barnes | My Precious Gem 🌌

14

🌌

Leda Stark, elinde 1937 yapımı dünyanın en pahalı viskilerinden biri olan Glenfiddich dolu bardağı ile cam kenarında oturuyordu.

Bölge değerlendirmelerini incelediği hologramı, yanına oturduğu cama yansıtmıştı. Yeni doğan güneşin ışıklarıyla parlayan şehir manzarası eşliğinde sakinleşiyor ve daha rahat düşünme yetisi kazanıyordu.

"Patron, misafirlerimiz var."

Sakinliğin tadını tam anlamıyla çıkaramamıştı fakat sızlanmak yerine altın işlemeli viski bardağını kenara bırakıp üzerinde bulunan su yeşili robdöşambrının gevşeyen iplerini sıkarak yukarı çıkmakta olan asansöre ilerlemişti. Tony'e haber vermesini isteyip istemediğini sorgulayan Friday'ı olumsuz anlamda yanıtladı. Babasını uyumak için zor ikna etmişken rahatsız olmasını istemiyordu.

Asansör kapısı açıldığında 'sonunda' diyerek isyan etmemek ya da zekice göndermeleriyle Thor'a kızmamak için dudaklarını birbirine bastırdı. Gözüne düşen saç tutamını geriye savurur iken Thor'un yanında duran Loki'yi inceledi. Ağzını kapatan demir parçası ve bedenine sarılı zincir mevcuttu ancak zincir, giydiği yeşil ağırlıklı kıyafetlerin asaletini bozmuyordu. Thor'dan çok farklı olduğu açıkça belli idi.

Onun yeşil gözlerinde tehlikeli bir parıltı görmek mümkündü. Aynı zamanda dikkatle bakıldığında gözlerinin arkasında sakladığı bir şeyler olduğu anlaşılıyordu. New York saldırısını gerçekleştirdiğine inanma zorluğu yaşatacak bir asalete ve nezakete sahip gözüküyordu. Bakımlı, derin bakışlı ve açıkçası Asgard'ın prenslerinden biri olmasına rağmen İngiliz havası taşıyan bir izlenime sahipti. Ayrıca Leda, onun geçmişte yaptıklarını biliyor ama yargılamıyordu. Diz çöktürdüğü insanlara, yönetilmek için yaratıldıklarını söyler iken haksız sayılmazdı. Bu zamana kadar belirli topluluklar kral ve imparatorlar tarafından yönetilmemiş miydi? Ya da ülkelerinin başına birini seçerek hâlâ kararları başkanlarının vermelerini sağlamıyorlar mıydı?

"Onu bağlamanın sebebi ne?"

"Dostlarımız ondan korkuyor. Değiştiklerine inanmak yerine onu tehlike olarak görmeye devam ediyorlar. Bu ne-"

"Bu nedenle, kardeşine güvenmek yerine dostlarının rahatı için onu bağladın."

Leda'nın tek kaşı havaya kalktı. Yüz ifadesi garip bir şekil almıştı. Onun bu davranışı Loki'yi güldürdü ancak ağzını kapatan demir parçası nedeniyle kimse bunu fark etmemişti.

"Bu yanlış. Onu serbest bırak."

"Emin misin?"

Şüpheci bir tavırla sorgulayan Thor, bunun nedeni kardeşinin ne kadar güçlü bir varlık olduğunu bilmesinden kaynaklanıyordu, her daim takdir ettiği cesur kadına baktı. Asgard dostlarından olan Leydi Sif ve Valkyrie ile iyi anlaşabilecek bu cesur kadının alaycı bakışları sayesinde cevabının ne olduğunu tahmin etmek kolaydı.

"Benim, ondan korktuğumu mu düşünüyorsun?"

"Hayır. A-"

"Onu serbest bırak."

Thor, kardeşinin arkasına ilerleyerek ağzını kapatan demir parçasını ve bedenine sarılı zinciri çıkardı. Loki alaycı bir şekilde kardeşine teşekkür etti ve kollarını sıkmış olan zincirden dolayı kaslarını hafifçe oynattı fakat bakışlarını genç kadının üzerinden çekmiyordu.

"Ona, beni dünyaya götürmenin iyi bir fikir olmadığını söyledim."

Thor'u işaret ederek konuşmasını dikkatle dinledi, Leda. Ses tonu farklıydı. Aksanı ağır ama akıcıydı. Yüzüne yerleşen sırıtışında tehlike arz eden ölümcül bir yılanın kıvrılışındaki incelik mevcuttu.