Barnes | My Precious Gem 🌌

17

🌌

Canavarın mor gözleri, bir sis tabakası gibi etrafını sarmalayarak acıyı yoğunlaştırır iken genç kadının acıya dayanıklı bedeninin direncini kırıyordu. Başka bir yumruk daha atarak zeminde oluşturduğu çatlağı genişletirken Thor'un şimşeklerinin yakınında olduğunu hissediyordu. Aynı zamanda Thor, genç kadına sesleniyordu. Ona Heimdall'a seslenmesi gerektiğini ve bu ölümcül yetenekli canavarın oyununa insan bedeninin daha fazla katlanamayacağını söylüyordu ama Leda dinlemedi. Kimseyi arkasında bırakıp gitmeye niyetli değildi. Bu zayıflıktı! Korkaklıktı! Cesur bir savaşçı olarak dostlarını arkasında bırakmak yerine, ki şu an sadece Thor vardı ve hâlâ Loki'nin ihanetine inanmıyordu, onlarla aynı kaderi paylaşmayı tercih etti. O an, zihninde bir ses yankılandı. Canavarın korkunç sesinin ulaşamadığı zihni aydınlanır iken gözlerini araladı.

"Asla, Leydim." Muzur bir hava barındıran sesi duyduğunda ince bir gülüşte görüş açısına girmişti. "Siz benim yegâne dostumsunuz. Size asla ihanet etmem."

Acı kaybolduğu sırada mekânın değişime uğradığını fark etmişti. Dudakları daha fazla nefes alma ihtiyacı ve şaşkınlığın getirisi olarak aralanır iken göz bebekleri genişledi. Thor'un anlattığı altın cenneti Asgard, tüm ihtişamı ve göz kamaştırıcılığı ile ayakları altında duruyordu. Loki, Leda'nın içinden geçirdiği isteği tahmin etmiş olmalıydı ve onu göz zevkini düzeltmek adına, söz verdiği gibi Asgard'a getirmişti.

Leda etrafın güzelliklerine bakmaktan kendini alamazken Loki ona biraz süre tanıdı. Yaşam yadigârını almıştı. Asgard'ın yeni çıktığı savaştan sonra bu yadigârı almış olması onu diyarının kurtarıcısı hâline getirecekti. Belki Odin'in yerine geçip eğlenebilirdi de. Thor'un hiçbir şeyi anlamayacağına emindi!

Görünüşünü değiştirerek boynuzları olan kaskına ve temiz kıyafetlerine sahip olduğu zaman dilimi içinde güzellikleri incelerken yüzüne yerleşen parlak gülümsemesini alaycı bir sırıtışla küçülten Leda konuştu.

"Babamın sana neden geyik kafalı dediğini anlıyorum."

"Leydim!" diyerek alınmış rolü yaparak elini göğsüne yerleştirdi, Loki. "Babanın aksine daha iyi bir espri anlayışın olduğunu düşünüyordum."

"Stark'ların espri anlayışı her daim üst seviyededir! Aynı zamanda, babam konusunda hassasım. Laf söylersen olacaklara katlanırsın."

☄

"Bıçaklar ya da hançerler, cesur savaşçıların silahıdır."

Loki kabzasında oldukça değerli işlemelere sahip bıçağı genç kadının ellerine bıraktı. Uzun zamandır, Leda burada zaman diliminin nasıl işlediğinden emin değildi fakat birkaç saat geçmiş olmalıydı, Asgard'ı gezmekteydiler.

Halkın yanına inmişlerdi. Leda'ya yabancı olan farklı lezzetler tatmış, bu diyara özgü eşyaları incelemişlerdi. Hatta halkın arasında rahat gezebilmek için Loki, Leda'ya kıyafet bile temin etmişti. Diyarın geniş kütüphanesinde, ki buraya gelen kişi sayısı bir ve o kişi de Loki, gezinmişlerdi. Gerçekten Loki dışında bu geniş kütüphane içinde gezinen ve kalın kapaklar arkasında saklı bilgilere sahip olma isteği taşıyan başka kimse yoktu. Leda buna inanmakta zorluk çekmişti, kim bu eşsiz bilgilere ulaşma imkânına sahip iken kullanmazdı? Eğer kendisi burada yaşıyor olsaydı, yatıp kalkacağı yer kesinlikle kütüphane olurdu.

Bir anda Asgard'a gelmeleri Leda'yı büyülemiş olsada Thor'un akibeti konusunda endişesini de dile getirmişti ama yaşam yadigârının alınmış olmasıyla birlikte canavarlar güçsüz düşecekti. Bu da Thor'un onları kolayca öldürebileceği anlamına geliyordu. Bu nedenle Leda, Thor için endişelenmeyi keserek uzun zamandır bulunmak istediği diyarın tadını çıkarmaya odaklanmıştı.