58

3.6K 283 268
                                    

🌌

[56. bölümden beş ay sonra]

"Kanatların var ancak kurşunlardan kaçamıyorsun." diyerek herkesin bildiği bir gerçeğin altını çizdi, Vision. "Bu mantıklı gelmiyor.

"Eğer sevgilinin arkasını kollamak yerine benim arkamı kolluyor olsaydın yaralanmazdım." diye karşılık veren Sam, Steve'den destek alarak yürümeye çalıştı.

"Wanda biz içinde iken binanın yıkılmasına engel oluyordu ve bu onu açık hedef hâline getiriyordu."

"Her şeye cevabın var, değil mi? Leda senin parçalarını yeni alaşımla değiştirir iken sistemine kendi ukalâlığından da eklemiş olmalı."

"Zihin taşına sahip olduğumdan dolayı böyle bir sistem değişikliği işe yaramayacaktır."

Sam herhangi biriyle girdiği bu tür tartışmalarda çoğunlukla kazanamadığından dolaylı yaralı olmasını da bahane ederek Steve'e daha çok yaslanıp kendisini acındırdı.

"Karıma laf söyleyemezsin, Kanatlı Piç." diye araya giren Bucky, Vision'la ona karşı geldiği için bir takım gibi omuz omuza ilerlemeye başlarken sordu. "Bu arada o nerede?"

Dakikalar önce jetin iniş iznini onaylayan Friday hizmet ettiği ekibin bulunduğu piste yürüdü ve duyduğu sorunun muhattabı olduğunu düşünerek cevapladı.

"Siz görevde iken sıkıldığından dolayı Genç Avengers binasını tasarlıyordu fakat uzun süre ayakta olduğu için projesinin başında uyuyakaldı."

"Tanrıya şükür, görev sadece bir haftalıktı." Ekipmanlarını toplayan Clint güldü. "Bir aylık olsaydı New York'ta bulunan tüm binaları yıkıp yeniden tasarlayabilirdi."

"Bir dakika." Bu sefer araya giren Steve idi. "En son Harley Keener'i kabul etmiştik ama Riri Williams, Kate Bishop ve Joaquín Torres'ten emin değiliz. Bu da Genç Avengers projesini henüz onaylamadığımız anlamına geliyor. Bina tasarlaması anlamsız."

"Hey, ben Joaquín Torres'tan eminim." diye sızlandı, Sam.

"Kate'i ben yetiştirdim, Kaptan. Emin değiliz de ne demek?" diyerek oyuncu bir tavırla kalbinin kırıldığını söyleyen Clint'e ise zırhından yeni çıkmış Tony eşlik etti.

"Harley'den emin olup Riri'den emin olmamak oldukça çelişkili düşünceler. Ayrıca ikisi de dâhi."

Steve tek elini havaya kaldırarak bu tartışmayı başlamadan bitirmek istediğini belli ederken duvara ağ fırlatarak yatağına en kısa zamanda ulaşmak için hızlı davranan Peter, Miles Morales ve Kamala Khan'ı saymayı unuttuğunu söyledi.

Bucky ise kendi dâhisini bulmak için pisten ayrılıp geniş adımlarla içeri girmişti. Kasları ağrıyordu ve herkes gibi iyi bir uykuya ihtiyaç duyuyordu ancak bunlardan daha önemli bir işi vardı. Sevdiği kadını görmeliydi. Doğuma sayılı günler kala göreve çıkmak tüm nefretini kazanan bir eylem olmuştu. Dünya dışından gelen canlılarda öyle. İletişimin genel olarak kesik olduğu bölgelerde savaşırken onun burada yanlız olduğu gerçeğiyle de, iki insansı robotu ve Dummy'i saymazsak, savaşmak zorunda kalmıştı.

Son zamanlarda salondan çok Leda'nın şahsî çalışma alanı hâline gelen mekânda yavaş adımlarla ilerleyen Bucky koca karnına rağmen koltukta çok küçük görünen karısının yanına ulaştı. Siyah, üzerinde rengarenk çiçeklerin bulunduğu ve rahat olmasa normalde giymeyeceği elbisesi içinde sarıldığı yastıkla beraber oldukça huzurlu bir şekilde uyuyordu. Altın sarısı saçları özenle yerleştirilmiş gibi kusursuz açıyla boynuna ve bedenine dolanmıştı. Ona bakarken uzunca iç çekti. Hayatının bu noktaya gelişi o kadar tahmin edilemezdi ki, hâlâ bu rüyadan uyanıp kendisini en dipte bulacağı hissine kapılıyordu. Çoğu zaman gerçeklikten şüphe ederek parmak uçlarını hafifçe bedende dolaştırıyordu. Tıpkı şu an yaptığı gibi...

Barnes | My Precious Gem 🌌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin