Barnes | My Precious Gem 🌌

36

🌌

Clint Barton, birkaç saat içinde uyanması gereken Peter'ın yatmakta olduğu sedyenin yanına çektiği sandalye üzerinde ekipten bir iz bulmak için bağlantılarını kontrol ederken üst katlardan bir bağırış işitti. Peter gibi hâlâ uyumakta olan Wanda odasında, Vision ise onun başındaydı. Bu bağırışın kaynağı Leda ya da Bucky olmalıydı ki, çok da bunun üstünde düşünmesine gerek kalmadan Leda bir hışımla medikale girmişti. Genç Stark'ın endişeyle koşuyor oluşu başka bir sorunun daha çıktığının habercisiydi. Clint, onun endişe gibi duygularını insanlara göstermeyi sevmediğini de biliyordu. Bu da o ifadeyle dolaşmasının nedeninin kritik bir durum olduğunu gösteriyordu.

"Ne oldu?"

"Ailen ve Orina-"

"Ne oldu onlara?"

"Tehlikedeler! Gitmeliyiz."

Kalbine düşen korkuyla sandalyesinden aniden kalktı. Karısı ve çocuklarının akıbeti hakkında hissettiği korku irkilmesine sebep olurken genç kadının karşısına dikildi.

"Ne- Nasıl?"

"Açıklayamam, acele et."

"Jet-"

"Jet yeterince hızlı değil. Zırha ihtiyacın var."

Leda arkasından gelen Clint ve Bucky eşliğinde çalışma katına inerken Clint'in ailesi için hissettiği korkuyu hem Barton ailesi hem de Orina için hissetti.

"Patron, Stark Endüstrileri adına yerleştirilen uydular aracılığıyla nükleer bombaların hedefini saptırmaya çalışıyorum."

"EVİME YÖNELEN NÜKLEER BOMBALAR MI VAR?!"

Tadashi'nin yanlış zamanda bilgilendirme yapması nedeniyle küfreden Leda onaylamak zorunda kalırken çalışma katında yer alan bilgisayara ulaştı.

"Jocasta, özel zırhlar. Şifre SLTEADRAK."

"Özel zırhlara erişiminizi Friday kontrol etmekte, patron."

Bu sefer aynı şeyi Friday'e tekrarlayan Leda'nın ses eşleşmesi ve şifre doğrulanmasıyla beraber çalışma katının zemini dönmeye başladı. Zeminin bir kısmı ilk önce içeriye doğru çöktü. Ardından soğuk bir hava dalgasının kata yayılmasına sebep olarak yukarı doğru yükseldi. Tüm Avengers üyelerine özel olarak üretilmiş zırhlar göz önüne çıktığı an Clint bir anlığına korkusunu unutarak şoka uğradı. Herkesin kendi yeteneklerine göre tasarlanmış, bu yeteneklere göre ekipmanlarla donatılmış zırhlar gıcır gıcır ve göz kamaştırıcı idi. Her biri normal kostümlerle uyumlu olacak renklere sahipti ve henüz üzerlerinde tek bir çizik bulunmuyordu. Baştan dördüncünün kendisine ait olduğunu kolayca anladı, Clint. Siyah ve mor renklerinde epey sağlam görünen alaşımlı zırhın kollarında oklar, sırtında ise gelişmiş bir yay bulunuyordu.

"Bunları ne zaman yaptın?"

"Boş zamanlarımda." Clint ve Bucky'e ait olan zırhların öne çıkmasını sağlarken hüzünlü bir ifadeyle güldü. "Herkese bir hobi lazım."

☄

"Mary!"

Orina, New York sınırları dışında ve ıssızlığın ortasında olan evlerinin karanlık bahçesine inen Iron Queen zırhını gördüğü an emin olmak için pencereye koşmuş, hemen ardından kendi boyuyla orantılı küçük koltuğundan atlayarak mutfağa girmişti.

"Mary!"

"İyi misin, canım?" diyerek endişeyle kızın boyuna gelmek için diz çöktü, Mary. "Bir yerine bir şey mi oldu? Neden bağırıyorsun?"