🌌
"Bu..."
Leda Stark, dik duruşu ve geçen gece Bucky'nin kollarında dile getirdiği onca şüpheye rağmen takındığı özgüven dolu klasik Stark ifadesi ile birlikte konuşmasını dinleyen bilim insanlarıyla, siyasetçilerle ve ülkenin ileri gelen topluluk üyeleriyle tek tek göz göze gelerek konuşmasına son noktayı koymak için dudaklarını araladı.
"Benim amacım!"
Büyük Kremlin Sarayı'nın kendisi için hazırlanan bölümünde sunduğu görsel şölenin, renk yelpazesi geniş hologramlar ve sağlam konuşmasını destekleyen şemaların arasında derin bir nefes aldığı sırada kendisine çok uzun gelen saniyelerin sonunda bir gürültü koptu. Tüm insanların ayağa kalkıp alkışlaması üzerine gergin kaslarının gevşediğini hisseden Leda gerçek anlamda bir rahatlama yaşayarak zaferle gülümsedi.
Alkışlayan kalabalıktan uzak ama sevdiği kadının konuşma yaptığı yere oldukça yakın oturan Bucky de Leda'nın sevincini paylaşarak gülümsedi. O teşekkürlerini sunarak soruları yanıtlarken Bucky metal elini, normal avucu içinde saklayarak sessizce onu izlemekte ve bundan büyük zevk almaktaydı. Seçtiği kelimelerle, kararlılığı, sivri dili ve kıvrak zekâsıyla gerçek anlamda porselen tenli Ruslar'a Stark'ların gücünü göstererek atalarının kemiklerini sızlatmıştı...
Geçen birkaç saatin ardından toplantının bitmesi ile insanlara tek tek veda eden Leda'nın yanına ilerledi. Kendisini tanıyan ve birkaç kelime konuşmak isteyen insanları geri çevirmeyip nazik bir şekilde konuşan Bucky sorun yaşamaksızın Leda'nın elini tuttu. Kendi ailesinin, Avengers'ın, öğrenmesinden sonra diğer insanları sorun etmediğini dile getiren Leda medyanın da bunun hakkında konuşmasından rahatsızlık duymayacağını net bir şekilde Bucky'e söylemişti. Leda rahatsızlık duymadığı için hiçbir sorunu olmayan Bucky de ilişkilerinin dünya çapında duyulmasına yol açacak bir eylemde bulunarak sıkıca Leda'nın elini kavramıştı.
Rusya'nın savaş askerî komutanı Viktor Bonrevda ile konuşan Leda, Bucky'nin elini tutmasıyla hafifçe ona yaklaştı fakat gözlerini komutandan ayırmayarak onayladı.
"Elbette, bu konu hakkında konuşabiliriz."
"O hâlde sizi bu gece evime davet etmekten mutluluk duyarım, Bayan Stark."
"Çok naziksiniz. Teşekkür ederim."
"Davetimi kabul ettiğiniz için ben teşekkür ederim."
Leda biraz önyargılı davrandığını kabul ederek kendisine kızıyordu çünkü ülkenin sahip olduğu soğuk hava gibi kişilikleri olduğunu düşündüğü Rus halkının ve siyasetçilerin bu kadar nazik olmasını hiç beklemiyordu. Komutan Viktor ile yeniden el sıkışıp adresi ve saati kendilerine bildireceğini söylemesini onaylarken Bucky de adamla el sıkıştı.
"Nam-ı değer Winter Soldier, s-"
"Üzgünüm." diyerek komutanın sözünü kesti, Leda. "Winter Soldier değil. Çavuş Barnes."
"Oh, asıl ben üzgünüm." diyerek yeniden Bucky'e döndü. "Çavuş Barnes, sizinle tanıştığımıza memnun oldum."
Onların ayak üstü sohbetleri sırasında babasına her şeyin olumlu geçtiğine dair bir mesaj yollayan Leda komutanın yanlarından ayrılması ve bulundukları alanın boşalmasıyla Bucky'e döndü. Rusya'dan böyle bir sonuç beklemediğini dile getirdiğinde adam başıyla destek verdi.
"Ben de bu kadar nazik olmalarını beklemiyordum. Gördüğüm hiçbir asker böyle değildi, ki o bir komutan!"
"Senin gördüğün askerler HYDRA'nın piçleriydi, Bucky. O gerçek bir Rus askeri. Tabii, cidden insan onların bu kadar nazik olmasını beklemiyor. Bu konuda haklısın ancak bizim için böyle olması iyi bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barnes | My Precious Gem 🌌
FanfictionAvengers kulesine bir Stark yetiyordu. Zekâsıyla, egosuyla, şikayetleriyle ve durmayan çenesiyle bazen fazla bile gelmekteydi. Onun kadar zorlu bir insan, kendi genini taşıyan birinden başkası olamaz. ☄ Metal kollu adam, kalbinin sınırlarını hırçın...