Aynı günün akşamı gelmişti. Yani nişanlanacağım akşam... Bu gün ki olay beynimi yiyip bitirmişti. Eve geldiğimiz anda koşarak Burçin'e sarılmıştım. Onun omzunda hüngür hüngür ağlamıştım. Bana bir anne şefkatiyle yaklaşıyordu. Ona olan biteni anlatınca da beni yargılamadan dinleyen ilk kişiyi bulmuş olmuştum. Anlattıktan sonrada Ateş'le kavga etmişlerdi uzun süre. Onların aralarını bozan gelin gibi olmuştum. Ama sadece içimdekileri birine dökmek istiyordum. Onların kavga etmesini değil...
Daha sonra abim beni almaya gelmişti. Babamı evden gönderdiği gerekçesiyle gitmiştim eve. Şimdi ise hazırlanmaya çalışıyordum. Hâlâ ne yaptığımı sindirmeye çalışıyordum. Birini öldürmüştüm. Ama o benim bebeğimi alandı. Canımı yakandı...
Düşüncelerimi kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Ama bu konuda berbat ötesiydim... Beynimi yiyip bitiriyordu bu düşünceler gerçektende.
Şu an heyecanlı olmam gerekirdi, değil mi? Ama o heyecanın zerresi bende yoktu. Sadece bu gecenin bir an önce bitmesini istiyordum. Şimdilik... Saçlarıma fön çekmiştim. Evden getirdiğim kırmızı bir elbisemi giydim. Bordo topuklu ayakkabılarımı giydiğim de boy aynasından kendime baktım.
Kendime uzun süre baka kaldım. Daha önce hiç bu hâlde görmemiştim aynadaki görüntümü... Dudaklarıma bordo bir ruj sürdüm ve abimin yanına gittim. "Nasıl?" Dedim tekdüze bir sesle. Abim baştan aşağı inceledi beni. "Elbise çok kısa. Dudaklarındakini de sil." Dedi ve telefonuna geri döndü. Ona içimden nah çekerken, dışımdan sadece göz devirmekle yetindim. Berkant girdi birden içeriye. Gözlerini üzerimde dolaştırdı. "Kimsiniz?" Dedi şaşırarak.
"Benim lan. Zeynep!" Dedim gülerek. "Ouh! Çok güzel olmuşsun lan! Yani Zeynep, seni tanımasam aşık olurdum. Ama bu hâline." Dedi. Daha çok güldüm.
Birkaç dakika sonra kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım. İçeriye ilk önce Burçin, sonra Ela, Gürkan ve en son Ateş girdi. Kapının önünde durup beni süzdü. "Niye bu kadar kısa bu?" Dedi gözleriyle üstümü göstererek. Elindeki çiçekleri aldım ve gözlerimi devirdim. "Sen sor diye. Allah Allah. Hadi hadi." Dedim gülerek. Sağ yanağımı öptü ve o da içeri girdi. Kapıyı kapatıp içeri girdim. Gergin hava vardı ortamda. 10 dakika öncesine kadar içimde ufak bir heyecan kırıntısı yoktu. Ama şimdi midemde kelebekler uçuşmaya başlamıştı... Kimse konuşmuyordu. Herkes sessizdi. Berkant'la göz göze geldik. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. O da aynı şekilde gülmemek için zor tutuyordu kendini. "Zeynep, kahveleri yapsan mı artık abicim?" Abimin sesiyle başım o yöne döndü. Başımı salladım ve mutfağa ilerledim. Aklıma gelenle gözlerimi kapatıp, avuç içimi alnıma bastırdım. Salona geri döndüm. "Sormayı unuttum. Nasıl içersiniz kahvelerinizi?" Dedim. Burçin gülümsedi, "Sade." Gülümseyerek mutfağa ilerledim. Üç tane kahve yaptım. Ateş'e, Burçin'e ve abime.
Kahveleri yapıp içeri gittim. Tek tek dağıttım fincanları. Sıra o meşhur konuşmaya geldi. Allah'ın emri, peygamberin kavli, sözleri derken sıra geldi yüzüklere. Berkant ikimize de bir yüzük taktı. Ardından kırmızı kurdaleyi kesti. İlk önce Ateş ile birbirimize sarıldık. Sonra tek tek herkese sarıldık. Belki o zaman unutmuştum bu gün olanları. Anlık olarak silinmişti belki bir katil olduğum.
Saat gecenin 12'sine gelirken Ateş gitti ve ablası da. Bu gece burada, abimle kalmak istiyordum. Ama Ateş'le gitmek zorunda kalmıştım. Eve geldiğimizde kendimi direkt olarak yatakta buldum. O kadar yorulmuştum ki gözlerimi açmaya bile halim yoktu. Ateş alnımı öptü. Gülümsedim ve kollarımı yatağa dayayarak doğruldum. "Çok saçma." Dedim. "Saçma olan ne?" "Biz sözlendik ve ben bunun için abimlere gittim, sonra sen geldin. Ama ben buradayım. Gerçekten çok saçma." Dedim gülerek. O da güldü. "Haklısın. Nikahımız olduğu zamanda abine gidersin." Dedi gülerek. Bende sinir bozukluğuyla güldüm. Üstümü çıkartıp ayıcıklı pijamalarımı giydim. Saçlarımı üstten topuz yaptım ve makyajımı çıkardım. Elimdeki alyansa baktım. Oysaki ne kadar güzel durmuştu parmağımda...
Selaaam! Bu bölüm biraz kısa oldu. Şimdilik idare edin. Aklıma gerçekten fikir gelmiyor. İlham kıtlığı yaşıyorum arkadaşlar. Neyse öpüldünüzz💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...