Multi: Perdenin Ardındakiler - Beni Kendinden Kurtar
Yerime çakılmıştım. Ne hareket edebiliyordum, ne kaçabiliyordum, ne de konuşabiliyordum. Bütün bedenimi korku sarmıştı. Tam karşımdaydı. Hiç değişmemişti. Bana doğru geliyordu, ama ben hareket edemiyordum. Kaçamıyordum ondan. Olduğum yere çivilenmiş gibiydim. Bana doğru yürüyordu hızla. Ama ben kaçamıyordum. Ondan kaçamıyordum! Korku iliklerime kadar işlemişti. Bütün bedenim korkuyla titriyordu. Kanımda dolaşan adrenalin kalbimin yerinden çıkacak gibi atmasına sebep oluyordu.
Yanıma geldiğinde yüzüme bir tokat indi. Sağ gözümden bir damla yaş aktı. Kolumu sıkıca kavradı ve beni sürüklemeye başladı öfkeyle. "Bırak beni. Ne olur bırak. Ben bir şey yapmadım." Kolumdan sürüklemeye devam etti. "Orospu oldun başıma! Evden kaçıp gitmek ne demek?! Sen şimdi göreceksin!"
"Ben bir şey yapmadım." Abimlerin kaldığı ev amcaların yazlığıydı ve sanırım babam, abimin burada olduğunu biliyordu. Beni evin önüne doğru fırlattı. Sonra saçımdan tutup ayağa kaldırdı. Kapıyı anahtarla açtı ve beni içeri fırlattı. Göz yaşlarım korkuyla süzüldü. "Baba!" Abimin sesini duydum. Babam bana doğru yürüdü ve yine saçımdan tutup ayağa kaldırdı. Bir tokat daha attı. Dudağımda bir acı hissettim. "Orospu, birini buldun, kaçtın dimi?!" Bir tokat daha yedim. Beni defalarca yere savurup geri kaldırdı. Abim ona engel olmaya çalışırken ona da bir tokat savurdu. "Berkant! Ateş'i ara! Hemen!" Abim Berkant'a verdiği komutla Berkant telefonumu eline aldı. Defalarca tokat indi suratıma. Her defasında daha çok ağladım. "Bırak beni! Ne olur dövme artık!" Dedim hıçkırıklarım arasında. Her yerimden kan akıyordu. Abim beni kurtarmaya çalışırken onunda kaşı be dudağı patlamıştı. Ama yinede beni kurtarmaya çalışıyordu. "Yağız siktir git! Koruma şu sürtüğü!"
Bir yandan Berkant'da babamı feri çekmeye uğraşıyordu. O sırada kapı yumruklandı. Berkant hızla kapıyı açtı. Ateş geldi ve babamı geri çekti. Bir yumruk savurmasıyla çığlık attım. Birkaç yumruk darbesinden sonra bana döndü. Hızla kucağına aldı beni. Ama babamın sırtıma attığı tokatlardan dolayı; Ateş kucağına alınca ağzımdan bir inleme döküldü. Beni hızla arabaya bindirdi. Sonra içeri geri gitti. Birkaç dakika sonra abimle beraber geldi. "Abicim sen Ateş'le git. Ben geleceğim sonra. Tamam mı?" Ağlayarak başımı hayır anlamında salladım. "Abi seni öldürür. N'olur geri gitme. Seni de döver." Abim dağılmış saçlarımı öptü. "Hiçbir şey olmayacak güzelim. Ben senin yanına geleceğim." Ardından Ateş'e döndü ve ekledi, "Ateş onu hemen buradan götür." Dedi. Ateş başını salladı ve arabaya bindi. Arabayı çalıştırıp bana baktı.
Acı içinde önüne geri döndü. Ne kadar zaman sonra geldiğimizi bilmediğim, evin önünde durduk. Beni tekrar kucağına alarak arabadan indirdi. Evin kapısını açıp beni koltuğa bıraktı yavaşça ardından ayakkabılarımı ve montumu çıkardı. Banyodan ilk yardım setini getirdi ve sehpaya oturdu. Kanayan yerlerimi temizledi. Birkaç küfür savurdu. İlaç sürdü ve bant yapıştırdı. Ağlamaya devam ettim. Korkumu hâlâ atamamıştım üstümden. O adrenalin hâlâ kanımda dolaşıyordu. Ateş yaşlarımı silerken; elinin yanağıma değmesiyle inledim. "Özür dilerim seni yanlız bıraktığım için." Dedi diz çökerek. "Senin suçun değil." Dedim zorlukla. Kapı çaldı. Ateş kapıyı açtığında gelen abimdi. Koşarak yanıma geldi ve saçlarımı okşadı. "Çok canın yanıyor mu abim?" "Hı hı." Diyebildim sadece. "Neler oldu, anlat bana. Nasıl getirdi seni, nerede gördü?"
"B-ben yürüyordum. Onu gördüm... Öylece... Öylece kaldım. Hareket edemedim. K-konuşamadım. Kaçamadım. Öylece kaldım korkudan. Çok korktum. Olduğum yere çakıldım sanki." Sol gözümden bir damla yaş süzüldü. Abim saçlarımı okşadı ve alnımı öptü. "Tamam, tamam güzelim. Ağlama. Geçti birtanem. Ben yanındayken, Ateş yanındayken bir daha sana dokunamaz. Kıpırdamadan dinlen sen. Tamam mı?" Başımı yavaşça aşağı yukarı salladım. "Kaşın kanıyor." Dedim abime kısık sesle. Eli kaşına gitti. Eline bulaşan kana baktı. "Önemli değil." Tekrar alnımı öptü ve Ateş'in yanına gitti. O sırada yine kapı çaldı. Ateş kapıya baktığında Burçin'i gördüm. "Ateş-" beni görmüş olmalı ki koşarak yanıma geldi. "İyi misin? Ne oldu?"
"Sonra anlatırım abla." Dedi Ateş.
"Zeynep'cim ne oldu sana böyle? Kim yaptı bunu sana?" Dedi elini morluklarımın üzerinde gezdirmeye başlarken. Canımın acısı ile yüzümü buruşturduğum da elini hemen geri çekti, "Özür dilerim." Dedi. Önemli değil dercesine kırptım gözlerimi. Burçin, Ateş'e ve abime dönerek elini beline koydu. "Ne oldu bu kıza böyle? Hangi it bu hâle getirdi bu kızı?" Dedi hesap sorarcasına.
"Abla sonra anlatacağım dedim." Abim geldi ve saçlarımı öptü. "Dinlen sen, tamam mı balım? Ben yine gelirim. Şimdi Berkant'ı onunla yalnız bırakmayayım. Ona da saldırır falan." Başımı salladım. Abim Ateş'in omzuna hafifçe vurdu, "Kardeşim sana emanet. Ona göre." Dedi. Ateş başını sallayınca abim gitti. Burçin yanımda ki boşluğa oturdu. Saçlarımı okşadı, "Ah canım benim. Kim yaptı bunu sana?"
"Babam." dediğim de gözleri şaşkınlıkla açıldı. Hızla ayağa kalkarak kapıya ilerlediğin de Ateş onu tuttu. Burçin çırpınarak bağırmaya başladı, "Bırak Ateş! Öldüreceğim o herifi! Bırak dedim!"
"Abla sakin ol." Ateş, Burçin'i koltuğa oturttu. "Sakin ol ablacım." Burçin sinir bozukluğu ile güldü, "Ben o herifi benzetmeden duramam ama." Tam yerinden kalkıcakken Ateş onu geri oturttu. "Abla! Sakin ol!" Burçin ayağa kalkıp benim yanıma geldi. Sağ gözümden bir damla yaş süzüldü.
İlk defa bir bölümü yazarken bu kadar gerilmiş olabilirim ve Zeynep'in babasına istediğiniz kadar sövebilirsiniz fkdlxldkdömx
Ateş, Zeynep'in babasını dövdüğü için ve Yağız ile Zeynep ses çıkarmadıkları için de çok linlemeyin kxmddkskdkdkdıe neyse öpüldünüz ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...