Bölüm 28

10.5K 329 31
                                    

Selaam! Yine ben ve yeni bir bölüm. Bu kitabımı çok seviyorum gerçekten... Satır arası yorum istiyorum. Keyifli okumalar💛...

"Vay anasını! Çok iyi. Ben niye burayı daha önce fark etmedim?" Diye mırıldandım kendi kendime. Büyülenmiş bakışlarımı Ateş'e çevirdim. "Burası harika oğlum." Dedim ilerleyerek. Kendimi kaybetmiş olmam konuşmama yansımıştı. Saçlarımı öptü. "Hadi çıkalım buradan. Kahvaltı yapalım." "Tamam."

Spor salonu gibi odadan çıktık. Yukarı çıkıp banyoda ki işlerimi hallettim. Saçlarımı tepeden topuz yapıp aşağı indim. Ateş çoktan kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Kahvaltı yaparken ölümcül bakışlarımı Ateş'e diktim. "Sabahki yaptığını unutmadım." Dedim. Bana öyle bir bakış attı ki neredeyse yumuşayacaktım.

"Sakın, sakın öyle bakma. Bunun acısını çok pis çıkartacağım Ateş."

Dedim işaret parmağımı ona doğru sallayarak. "Tamam güzelim, tamam. Çıkartırsın acısını. Ama öncelikle bu gün doktora gideceğiz." Anlamaz gözlerle ona baktım. "Ne doktoruna?" Diye de ekledim. Çatalı ile beni gösterdi ve konuştu, "Bebek kontrolüne." Şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Hamile olduğumu bile unutmuştum. "Bu kadar çabuk mu?" Gözlerini devirdi bu sefer. "Bebeğim hamilesin. Kaç haftalık öğrenelim bakalım." Aklıma gelen düşünce ile gözlerim heyecanla irileşti. "Ateş, bebek için alışverişe de çıkalım mı?" Daha belki erkendi ama ben şimdiden ona bir şeyler almak istiyordum.

Ateş gülümsedi. "Tamam güzelim. Gideriz." Kahvaltımızı yaptık. Hazırlandıktan sonra arabaya binip hastaneye gittik. Kadın doğum sırası çok yoktu. O yüzden hızla sıra bize gelmişti. Hasta kontenjanı en az olan erkek, bir doktordu. Hoş, benim için erkek-kadın fark etmiyordu. Ama Ateş için aynısını diyemezdim...

Kel, yaklaşık 34-37 yaşında gösteren, doktora baktım. "Buyrun?" Dedi adam. Ateş durumu kısaca özetledi. Sedyeye yatıp karnımı açtım. Ateş, doktora sevimli(!) bakışlarını çoktan göndermeye başlamıştı.

Ultrason cihazını çalıştırıp alete jel döktükten sonra karnımda hareket ettirmeye başladı. Cihazın siyah beyaz ekranında bir şeyler hareket ediyordu. "Kaç haftalık?" Dedi Ateş. Doktor uzun süre ekrana baktı. "4 haftalık." Dedi. Biraz daha baktıktan sonra aleti karnımdan çekip bana peçete verdi. Jel olan kısımları silip üstümü düzelttim. "Bebek gayet sağlıklı." Dedi ve ultrason görüntülerini verdi elime.

Birkaç dakika sonra hastaneden çıktık. Bir AVM'nin önünde durduk. Bebek eşyaları vesaire satan bir mağazaya girdik. Her şey o kadar tatlıydı ki bir anlığına hepsini almak istedim.

Reyonların arasında dolaştıkça yüzümde ki sırıtma daha da genişliyordu. İleride bir beşik gördüm ve hızla oraya koştum. Ardımdan da Ateş... "Ateş bu çok güzel. Bundan alalım." Dedim beşiği daha detaylı incelerken. Sepet beşik dedikleri modeldeydi. "Bebeğim henüz erken değil mi?" Dedi Ateş. "Hayır, değil. Bunu alalım. Çok güzel." Hayranlıkla beşiği incelemeye devam ettim.

Birkaç bir şey daha alıp çıktık mağazadan. Eve gidene kadar hiç konuşmadık.  Eve gelince kendimi direkt olarak koltuğa attım. Karnımın acıktığını hissediyordum. Bu hamilelik şimdiden böyle ise doğuma kadar bana kesin 10 kilo aldıracaktı...

Ellerimi yıkayıp mutfağa gittim. Buzdolabını açıp inceledim. Pasta çıkarttım. Canım çok çekmişti gerçekten. Hemen büyük bir dilim kestim. Elimde ki pasta dolu tabak ile beraber salona ilerledim. "Sana sormuyorum Ateş'ciğim. Çünkü sen tatlı sevmiyorsun." Dedim ve bir çatal aldım pastadan. "Bebeğim iyi hoşta, aç karnına tatlı yenmez. Bir yemek yeseydin." Gözlerimi devirdim. "Ben yerim Ateş, sus."

*

Akşam olmuştu. Sıcak bir duşun ardından koltukta; sırtımı Ateş'e yaslamış oturuyordum. "Ateş." Dedim elinin üstünü okşarken. "Efendim güzelim?" Dedi. "Bizim bir an önce evlenmemiz lazım biliyorsun değil mi? Yoksa ben gelinliğe sığmam." Dedim dudağımı büzerek. Saçlarımı öptü. "Acele etmeye gerek yok şimdilik. Bebek doğduktan sonra da yaparız nikahı." Elinin üzerinde ki elimi alıp dudaklarına götürdü.

"Seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?" Dedim gözlerine bakarak. Bu sefer alnımı öptü. "Biliyorum. Ben de seni seviyorum." Dedi.

Göğsünden kalktım ve sırtımı koltuğa verdim. "Ateş." Dedim. "Söyle güzelim." "Ben senin hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Ama sen benim hakkımda her şeyi biliyorsun. Ben seni; çocuğumun babasını tanımak istiyorum." Güldüm.

"Senden hamileyim ve daha seni tam anlamıyla tanımıyorum bile." Dedim ve başımı eğerek kıkırdadım. Aklın başına yeni geldi galiba? Tanımadığı bir adamdan hamile kalmayan da ne bilim? Uzun süre aramızda yoktun iç ses. Ben de diyordum nerelere kaçtı?

"Beni tanıman gereken kadar tanıyorsun zaten." Elini yanağıma koydu. Yanağımda ki elini alıp öptüm. "Daha fazla tanımak istiyorum." Dedim. Derin bir iç çekti. "Duymak istediklerini mi söyleyeyim, yoksa gerçekleri mi?" Kaşlarımı çattım. "Tabiki gerçekleri." Dedim ve ona sokuldum. "Mesela çocukluğunu anlatabilirsin."

Selaam! Bölümü burada bırakıyorum. Sizce Ateş neler yaşadı? Vote ve yorumlarınızı unutmayın aşkolar! Benden size öpücükler😘

Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin