"Ateş!"
Hızla ışığı açtım. "Ya çocuk salak mısın? Niye haber vermiyorsun? Çok acıdı mı canın?" Diye sorularımı art arda sıraladım. Omzundan tutup koltuğa oturttum. Sorularımın cevaplarını beklemeden kafasına baktım. "Bekle buz getireyim. Hay Allah'ım ya!" Söylenerek mutfağa gidip buzluktan bir buz çıkardım. İçeri döndüğümde Ateş eliyle kafasının kanayıp kanamadığını kontrol ediyordu. Buzu yavaşça şişen yere koydum. "Ya aşkım niye haber vermiyorsun? Al işte, ne oldu bak!" Gülerek elimdeki buzu aldı. "Sürpriz de mi yapmayacağız?" Gülerek kollarımı boynuna sardım. Kafasını göğsüme yaslarken elleri belimi buldu. Aklıma gelenle hızla ayrıldım Ateş'ten. "Sen niye bana geleceğini söylemedin akşam konuştuğumuz da?" Dedim yapmacık bir sinirle. "Son anda belli oldu güzelim. Benimde haberim yoktu." Elini kafasına götürdü ve yüzünü buruşturdu. "Kızım nasıl vurdun ya? Kafam sızlıyor. Beyin hücrelerimi öldürmeye mi yeminliydin?" Güldüm ve hafifçe omzuna vurdum. "Öyle deme! Gerçekten korktum. Hırsız girdi sandım eve. Ödüm koptu. Işıkları da açmamışsın. Telefonun feneriyle arkadan zebani gibiydin!" Güldü, "Zebani?" Dedi taklidimi yaparak. Elinden buzu alıp kafasına koydum. "Çok acıyor mu?" Dedim alt dudağımı ısırarak. "Evet." Dedi tekdüze bir sesle. "Özür dilerim. Vallahi hırsız sandım." Omzundaki elimi tutup dudaklarına götürdü yavaşça ufak bir öpücük bıraktı avucuma. Ardından belimden tutup kucağına oturttu. Bir elimle buzu tutarken diğer elimle boynunu sardım.
"Çok özledim." Dedi kafasını boynuma yaslarken. Art arda öpücükler kondurdu boynuma. "Bende..." Dedim mırıldanarak. Saçlarını okşadım. Gözlerim kapanırken mırıldandım, "Uykum var..." Ayağa kalkıp bedenimi kucağına aldı. Günler sonra rahat bir uyku çekeceğim dakikalara yaklaştırdı beni. Yatağa bıraktı yavaşça bedenimi. Yanıma uzandı. Kokusunu içime çektim derin derin. Ciğerlerim şu an bayram ediyordu. Kokusunu her şeyden çok özlemiştim. O gece kâbus görmeme umuduyla kapadım gözlerimi. Biliyordum ki onun kokusu, varlığı bana her şeyden çok iyi geliyordu. O yanımdayken huzursuz olmak gibi bir lüksüm yoktu. Gözlerim karanlığa kapandı. Karanlığın yerini her zamanki kâbuslar yerine rüyalar almıştı. Günler sonra ilk defa rüyalar...
*
"Zeynep... Zeynep..."
Adımın kulağıma fısıldanması ile araladım gözlerimi. Etrafıma baktım ve onun yüzünü gördüm. Birkaç saniye sonra aklıma geldi olanlar. Gecenin 5'ine yakın bir saatte gelmesi, kafasına bir saatle vurmam... Dudaklarıma bir buse bıraktı. Saçlarımı okşadı. Derin bir nefes aldım. "Ateş." Dedim sadece. Sadece adını söyledim. "Ateş." Tekrarladım. "Ateş." Bir kez daha... "Efendim?" Dedi gülerek. "Hiç. Adını söylemek hoşuma gidiyor..." Burnundan güldü ve saçlarımı öptü. Burnundan gülme sesini bile özlemiştim. Ona dair her şeyi özlemiştim.
Yatakta hafifçe doğrulup başımı yatak başlığına yasladım. Başı göğsümdeki yerini aldı. Elleri belimi sıkıca sararken mırıldandı, "Zeynep'im, seni çok seviyorum..." Dedi özlem gidermek adına. "Ben de, ben de seni çok seviyorum." Diye mırıldandım. Biraz daha öylece sessizce durduk. Birbirimizin sessizliğini dinledik. Nefeslerimizi dinledik. Saçlarını okşadım yavaşça. "Acıktım." Dedim bir anda. Bir kıkırtı duydum Ateş'ten. Ben de güldüm. Gözlerini ağır ağır bana çevirdi. Dudaklarıma bir öpücük kondurup geri çekildi. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Hızla bir duş alıp üstüme siyah pantalonumu ve siyah kazağımı giydim. Dolapta bulduğum siyah hırkayı da üzerime geçirip saçlarımı kuruladım. Aşağı inip kahvaltı hazırlarken belime sarılan ellerle korkuyla sıçradım. Boynuma konan öpücükle arkamı döndüm. "Biz seninle balayına gittik mi?" Kollarımı Ateş'in boynuna sarıp düşünür gibi yaptım, "Hmmm... Sanırım hayır." Gülümsedi. "Hazırlan. Gidiyoruz." Şaşkınlıkla Ateş'e baktım. "Ne? Şaka mı yapıyorsun?" Dedim şaşkınlıkla. Burnundan gülme sesi geldi. "Şaka değil. Hadi bavulunu hazırla. Seni kaçırıyorum." Bir kahkaha attım. "Beni kaçırmazsın Ateş'ciğim. 10 dakikaya dibinde biterim!" Diyerek hızla yukarı fırladım. Arkamdan gelen Ateş'in kahkahasını yok sayarak yatak odasına girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...